Mezartaşları ve Mezar yazıları.
Geçmişlerimizin yattığıtoprağı kutsamak saygı gösterip belirli zamanlarda onları hatırlayıp ziyaret edebilmek için ve toprakla karışıp Mezar yerlerinin kaybolmaması için mezar kaldırma geleneği süse önem vermeden yerden birez kaldırılması Anadolu ve Mezapotamya kadim geleneklerinden günümüze kadar gelmiştir.
Mezar kaldırma olayı gelecek kuşaklara var olan bir yazılı kaynak olarak süre gelmiştir. Bir örnek Mezarlarımız güneye değil daima Hakka yürüyen Canın başı güneşin doğuşuna bakacak şekilde olmuştur. Tek Tanrılı Dinler özelikle islamın Coğrafyamızda yayılmasın ile ilk önce Kafir, Mecusiler , Işık taıfesi ve Güneşe tapanların Kadimden gelen örf ve adetlerine ayar vermeye başlamışlar. Ve Mazarları İslami usulüne göre kazılması, gömülmesi ve defin edilmesi ile Mezar taşlarınada islami terimlerin yazılmasına başlanarak, genelde tüm gayri Muslimleri amma özel olarakda Aleviler üzerindeki baskı ve asimilelerini Cenaze ve Mezarlarla başlayarak bizleri içten feth ederek bizi hakiki müslaman demeye getirebilecek kadar illeri gittiler. Bizler bu gerici, despot islama karşı bu konuda dirnemişiz fakat fazla başarılı olamamışız, yani bu konuyu iyi hesaplıyan İslamcı düşünürler Mollalar, Şehlül islamlar fetvalarla ve bazen de içimizde paraya ve dünya malına düşkünleri seçerek bunlarıda genelde ‘’Ocak Zadelerden’ toplayarak Kuran kurslarına göndererek eğiterek okutarak Alevileri kendi ocakzadelri ile vurmaya çalıştılar ve bundanda bir haylı başarılı oldular. Bu konuda aydınlarımıza eli kalem tutan dostlarımıza çok iş düşmektedir. Gerçekleri Aleviliğin Yol ve Erkanına uygun bir şekilde Halklarımızın anlıyabileceği bir dille anlatmaları önem kazanmaktadır. Bir Alevinin Kuranla, İslamla, Muhammedle, Ali ve İmamlara ile hiç bir bağı ve bağlantısı yoktur. Çok basit bir örnekle İslama ait olan ve aleviliğe adapte edilen terimler ve şahıslar silinir. 1. Alevilik tek eşliliktir ve bu tek eşlilik esas alınarak musahib tutulur gene bu tek eşlilik baz alınarak Hakk Yoluna, Pire ve Musahiblik İkrarı bağlanır ve İkrar görgü Cemi yapılır. Soru şu. Muhammed, Ali, ve Hangi İmam ( bu imamların hepiside Camılerde İmamlık yapmışşlar) tek eşli ve hangi cemde kiminle İkrar Cemi, Görgü cemi yapmışlar, hangi pire nasıl Hakk yoluna ikrar vermişler ? Böyle bir şeye hiç kimse rastliyamaz İspatlayamaz ne İran tarihçileri ne Mısır nede bir başka Arap tarihçisi böyle bir şey yazmamıştır. Nedense 1500 lü yıllardan sonra Aleviliğe Şiiler tarafında adapte edilerek ve daha önceleri Selçuklu Sultanı Aladdin Keykubat ve daha sonraları Osmanlı Padişahları Ocaklara Secere dağıtarak onları Evladı Resul yaptılar. Kısa bir Menkibe, Hikayede diyebiliriz. Aladdin Keykubat Adıyaman yakınlarından bir köye gelir o köyde Işık Taıfesinde bir pir varmış Keramet sahibi imiş. Aladddin Keykubat merak edip gelip görmek ister. Köy meydanındamı bir yerde toplatıyor köylüyü o arada bu Ermiş de Fırında ekmek pişiriyormuş. Buraya kadar herşey anlaşılır gibi. Adam gönderiyorlar çağırtıyorlar işim var gelemem kim istiyorsa buraya kadar gelsin konuşalım der. Elçi gelip söyler Aladdin, tayfası köylülerle birlikte Fırına gider bakarki yaşlı Adam fırına ekmek atıyor çıkarıyor. Aladdine buyrun Beyliğin Sulatnı ekmek alın yeyin Askerlerinizede verin der Ekmekler dağıtılır, dağıtılır amma hiç eksilmez. Aladdin derki tamam kerametini gösterdin birde şu Fırına girde yanmadan çık seni inancınla kabul edeyım. Buraya kadarda doğru ve mantıklı. Eyvalla der Yaşlı Adam Alladinin bir adamını kolunda tutarak kendisiyle birlikte fırına girerler. Bir zaman sonra çıktıklarında Yaşlı Adamın bıyıkları sakalları buz tutmuş, elinde tutuğu adam ıse toz içinde dişarı çıkarlar. Aladdin derki sen keramet sahibisin seni evladı Resul olarak kabul ediyorum buda senin Muhamedin sülalesinden geldiğini ispatlayan seceren. Bunadan sonra en iyi islam sizsiniz. İslamın özüne uygunsunuz. Der. Siz olsanız buraya hangi nazarla bakar ve kabul edersiniz. Adam Fırına girmiş yanmadan çıkmış ona inanıp onun gittiği yolamı gidersiniz yoksa onu kendi yolunuza inancınıza dininize zorla adaptemi edersiniz. Burdaki sahtekarlık böyle bir şeyin olup olması değil gördüğü bir keramet var ve onu oldu kabul ediyor ve diyorki seni İslam Peyhamberin Evladı Eylibeyit soyunda olduğunu kanıtlıyan belge ‘’’ SECERE’’ veriyorum. Asimilenin başlangıç noktası burda başlamış oluyor. Mezarlara dönelim. Mezarı kaldıra bilmek için Toprağa Sır edilen Bedenin üzerine Kar yağmış olması gerekiyor, çünkü Mezar toprağının oturması gerekiyorki Mezar kaldırıldıktan sonra çökmesin. Mezarlarımızın Baştarafına bir Yazılı Taş dikilr orda günümüzde doğum, Ölüm tarihleri ve Ruhuna Fatiha diye yazarlar. Orda Yatan Beden Canlı iken hiç bir Camiye gitmemiş, Hiç Namaz kılmamış, Hocadan Cuma Vazı dinlememmiş, Haca gitmemiş, vs gibi islamın hiç bir şartını bilmemiş yapmamış. Onun Haberi olmadan Mezar Taşına Ruhuna Fatiha yazacaksınız. Rızalık alınmışmıydi ? Ya biz sen Hakka Yürüdükten sonra senin Mezar Taşına Ruhuna Fatiha yazacağız sorulmuşmuydu ? Tabiiki hayır. Rızalık olmadan Hakk Yolunda hiç bir iş yapılmazdı hani ne oldu RIZALIK nerde ? Musahibi olmasada Hakk Yoluna Eşine, Pirine İkrar vermiş bir Kızılbaş-Alevi Hakk Yolu gereği Hakka Yürüme Erkanı yapılmalı, Hakk Yoluna uygun Mezara Sırlanmalı, Hakk Yoluna uygun Mezarı kaldırılmalı. Bunların hepside fazla israf yapılmadan herkes eynı oranda güzeliklte yapmalı. Nasılki Ceme giderken Lokmalarımızın üstünü örterizki kimin ne getirdiği belli olmasın. Zengini Fakiri Aynı oranda Lokma getirmiş olmasada aynı oranda kabul edilsin diye Lokmalarımızı üstü örtülü getiririz. Mezarlarımızıda kaldırırken mümkün olduğu kadar zengini fakiri düşünerek mezarın kaldırmasına fazla para harcamamalı. Mezar Taşlarına gelince. Bir mezarı kaldırmanın amacı mezarın kaybolmaması ebediyete kadar diyeceğim amma bu mümkün değil. Uzun bir süre görünebilmesi için mezar kaldırılır. Biz bu kadar taşa masraf yapıp betonlayarak kaldıracağımıza, doğa şartlarına uygun dayanabilecek bir saltaşına bir Şiir dörtlüğü, o Canın sevdiği bir motif veya bir güneş, yada buğday başağı veya bir kitap, yada bir saz işlenerek Ad Soyad. Dünyaya geldiği tarih. ( D.G……) Hakka yürüdü ( Hakk y…..) Deeyip birde Devri daim, Ruhu ( CAN’I) Şad ola. Gerçeğe HÜ. Derseniz veye Hakk yoluna uygun kendi dilinizde ve deyimlerinizle yazar veya yazdırırsanız. Hakk Yoluna en uygununu yapmış olursunuz.
Aşk ile 4 Ekim 2018 Berlin Ali Koçak
İlk yorum yapan olun