Aleviler Kerbala olayının iç yüzünü ne kadar biliyor? Hasan ile Hüseyin Muaviye’ye neden biat ettiler? Hüseyin Yezid’e neden biat etmedi? Yezid Hüseyin’i neden katletti? Kerbela olayının Alevilikle alakası var mıdır? Bu sorulara cevap verilmedikçe Anadolu Aleviliği anlaşılamaz.
Ali Küfe’de Abdurrahman B. Mülcem tarafında öldürüldükten sonra Küfe’de cami imamı olan İmam Hasan babasının katili Mülcem’i Küfe meydanında kafasını keserek cezalandırır. Hasan, Ali’nin cenazesi yerde iken, kendisini Küfe’de halife ilan eder. Şam Valisi Muaviye Hasan’ın halifeliğini tanımaz ve kendisini halife ilan eder. İki başlı bir yönetim ortaya çıkar. Ordu, vali’ler ve Medine Din Şurası Muaviye’yi desteklediklerini açıklar. Muaviye halifeliğini pekiştirmek için, Hasan ve Hasan’ı destekleyen Küfelilere karşı savaş kararı alır. Ordu Muaviye’yi destekleyince, Hasan savaşı kaybedeceğini anlayınca Muaviye’ye elçi göndererek bazı şartlar öne sürerek anlaşma teklif eder.
Hasan’ın Muaviye’den istediği şartlar:
1. Halifelik Muaviye’ye verilecek.
2. Muaviye’nin ölümünden sonra halifelik Hasan’a verilecek.
3. Ali’nin çocuklarına ve mal varlığına dokunulmayacak.
4. Her yıl Hasan’a 55 bin dirhem ödenecek.
Muaviye Hasan’ın şartlarını kabul ettiğini Hasan’a bildirir. Böylece halifelik tahtına kan dökülmeden 661 yılında 20 yıl boyunca Şam Valisi olan Muaviye halifelik tahtına oturur. Hasan ve kardeşleri Küfeliler ile birlikte Muaviye’ye biat ederler. Muaviye halife olduktan sonra, Ömer, Osman ve Ali’nin başına gelenleri yaşamaması için askeri tecrübelerinde de yararlanarak bazı valileri değiştirdikten sonra, kendisine yakın bir din şurası oluşturur. Ordunun tamamı Muaviye’yi desteklemesi sonucu Muaviye kısa sürede iktidarını pekiştirir.
İmam Hasan ve kardeşleri Medine’ye yerleşirler. İmam Hasan Halife olabilmesi için Muaviye’nin ölmesini beklerken 670 yılında İmam Hasan’ın 18. eşi Ca’de binti el-Eş’as b. Kays tarafından zehirletilerek öldürülür. Hasan’ın ölümü Muaviye’nin eli’ni daha da güçlendirmiş oldu. Muaviye, İmam Hasan’ın sağlığında Hasan’ın da onayını alarak, Hüseyin’i Medine Din Şûrasına almıştı. Medine Din Şûrası ülke genelinde alınan kararlarda etkili bir kurumdu. Hüseyin’in de Muaviye’nin yanında yer almasıyla birlikte Muaviye ülke yönetimine tek başına hâkim olur.
Muaviye 677 yılında Şam valisini görevden alarak, yerine oğlu Yezid’i Şam valisi yapar. Böylece kendisinden sonra Yezid’in tahta oturmasının alt yapısını oluşturuyordu. İslam ordusunun genel karargâhı Şam’da idi. Şam valisi aynı zamanda Halifeden sonra ordu ve ülke yönetiminden birinci derecede yetkiliydi. Muaviye Yezid’i Şam valiliğine atadığında Medine’deki Din Şûrası olan imametlerin tamamının da onayını alır. İmam Hüseyin Muaviye halifeliği bıraktığı güne kadar 12 yıl 7 ay Muaviye’nin imameti olarak görev yapar.
Hüseyin, Yezid’e neden Bayrak açar?
Muaviye 20 yıl Şam valiliği 19,5 yıl Halifelik yaptıktan sonra 76 yaşında iken hastalanıp yatağa düşer. Muaviye Şam valisi olan oğlu Yezid’i Medine’ye çağırarak ‘’Kendisinin hasta olduğunu ve artık halifelik yapamayacağını, tahta kendisini getireceğini’’ söyler. Yezid görevi gereği buna hazırdı. Bunun üzerine Muaviye Medine Din Şurasını toplayarak kendi yerine Şam valisi olan oğlu Yezid’i atadığını söyler. Muaviye din şurasının önünde Yezid’e biat ederek, herkesin biat etmesini ister. Medine din şurası Hüseyin hariç tamamı Yezid’e biat eder. Hüseyin, Muaviye ile Hasan arasında yapılan anlaşmanın geçerli olduğunu anlaşma gereği ülke idaresinin kendisinin hakkı olduğunu düşünüyordu.
Hüseyin Muaviye’ye sitem eder toplantıyı terk ederek ‘’Yezid’e biat etmeyeceğini’’ açıkça dile getirir. İmam Hüseyin halife olabilmek için geçmişte Ali ile Muaviye arasındaki sorunları yeniden gündeme getirerek, Yezid‘e başkaldırır. Yezid’in inisiyatifini tanımadığını açıklar. İmam Hüseyin Medine’de taraftar bulmaya çalışır. Medine’de hiç kimse Hüseyin’i desteklemez. Özellikle söz sahibi olan şûranın tamamı Yezid’e biat eder. Yezid kendisinden boşalan Şam valiliğine Mervan’ı atayarak böylece ordunun tamamının da desteğini alır. Yezid Hüseyin’e haber göndererek kendisine biat etmesi için 3 gün süre tanıdığını söyler.
Medine halkı Hüseyin’e destek vermeyince Hüseyin taraftar bulabilmek için aynı gece gizlice ailesini de yanına alarak Mekke’ye gider Mekke halkında kendisini desteklemelerini ister. Başta Mekke valisi olmak üzere Mekke halkı da Hüseyin’e destek vermezler. Yezid Hüseyin’in Mekke’ye gittiğini öğrenir derhal şûrayı toplar ve Hüseyin hakkında yakalama kararı çıkartır. İmam Hüseyini yakalamak için Mekke valisine haber gönderir. Mekke halkı da İmam Hüseyin’e destek vermeyince İmam Hüseyin kendisini Mekke’de güvende hissetmez. Yezidin kendisini öldüreceğini bildiği için Bağdat’a, Küfeye gitmeye karar verir. İmam Hüseyin ailesini de yanına alarak Bağdat’ta gitmek için yola çıkar.
İmam Hüseyin’inin Bağdat’a gideceğini öğrenen Yezid orduyu harekete geçirir. Hüseyin Bağdat’a varmadan Necef şehri ile Bağdat arasında bulunan Kerbela’da durdurur. Yezid’in ordusu Hüseyin’ine teslim olması için çağrıda bulunur. İmam Hüseyin karşı koyacak askeri gücü olmamasına rağmen teslim olmak istemez. Bunun üzerine Yezid’in askerleri İmam Hüseyin ile birlikte İmam Hüseyin’in ikinci eşi Leyla, çocukları Ali Ekber, Abdullah ve Cafer’i katlederler. Yezid’in askerleri İmam Hüseyin’in diğer dört eşi Urvet, Kuzaa, Kilap, Talha ile birlikte İmam Zeynel Abidin ve çocuklarına dokunmazlar.
Yezidin askerleri sağ olarak yakaladıkları İmam Zeynel ile iki çocuğunu ve İmam Hüseyin’in dört eşini önce Küfe’ye daha sonra Şam’a Yezid’in huzuruna götürürler. İmam Zeynel Şam’da Yezid’e biat eder. Yezid 17 yaşındaki imam Zeynel Abidin’i ve ailesini affeder. İmam Zeynel hasta idi, iyileşmesi için bir süre Şam’da kaldıktan sonra ailesini de yanına alarak baba ocağı Medine’ye döner. İmam Zeynel Abidin Medine’ye döndükten sonra Medine valisi aracılığı ile Yezid’e haber gönderir. Mescidi Aksa Camisinde İmamlık yapmak ister. Yezid İmam Zeynel Abidin’nin bu isteğini kabul eder. İmam Zeynel 6 Ekim 713 yılında Medine Valisi Osman bin Hayyan tarafında zehirletilerek öldürüldüğü güne kadar Mescidi Aksa’da imamlık yapar. Mezarı Medine’dedir.
Aleviler kerbala ile nasıl tanıştılar
Tarihi irdelediğimizde Aleviler, Şah İsmail’le Yavuz Selim arasındaki savaşın asıl nedenini kavrayamadıklarından çok ağır bedeller ödediler. Aleviler Osmanlılardan kurtulmak için Şah İsmail’i savunurken Şii mezhebiyle tanıştılar. Aleviler bununla da yetinmediler zaman içinde Şii mezhebin kurucularını sahiplendiler. Alevilerin Şii Mezhebi ile yakın temasta olması Osmanlıların işine geldi. Şiiler Müslüman ve şeriatçı oldukları için yaşamlarını Kuran’a (şeriat’a) göre dizayn ederlerdi. Böylece Aleviler Kuran’la tanışmış oldular.
1700 yılında sonra Osmanlı patişahları katliamlarlda sağ kurtulan Alevileri asimille etmek için özel fetvalar verdiler. Özel olarak çakma Alevi Dede’leri yetiştirdiler. Bunlara Ehl-i Beyt unvanını vererek Alevi’lerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere gönderdiler. Çakma Dede’ler gittikleri yerlerde, “biz Ehlibeytiz, Ali soyundayız, esas Müslüman biziz” dediler. Böylece milyonlarca Alevi’yi İslam’ın içine çekerek Müslümanlaştırırlar. Altı yüz seksen yılında İmam Hüseyin’in Kerbala’da Yezid tarafından katledilmesi, Anadolu Alevilerinin zihinlerini bulandırmak ve Alevileri asimle etmek için en etkin bir silah olarak kullandılar, başarılı da oldular. Öyle ki Aleviler Anadolu’da İslam’a direnen kendi pirlerini bile anmaz oldular.
Sonuç olarak Aleviler Kerbala olayının iç yüzünü kavramadan sahiplendiler. Alevilerin Şii inancının kurucusu şeriatçı İmam Caferi Sadık’ı ve on iki imamları sahiplenmeleri Alevilik İslam’ın bir mezhebi gibi gösterildi. Böylece Alevilerin asimile edilmesi kolaylaştırıldı. Açıkça görülüyor ki Kerbela olayı Alevi Sünni çatışması değil Yezid ile İmam Hüseyin arasında ki bir iktidar kavgasıdır. Kerbela katliamı Alevi Sünni çatışması değildir. Kerbela olayı Alevilerle bir ilişkisi yoktur. Kerbele olayı Osmanlılar tarafından Anadolu Alevilerini asimile etmek için ve Aleviliği yozlaştırmak için hazırlanan bir tuzaktır.
Barış Aydın
İlk yorum yapan olun