HZ. MUHAMMED’İN VAHİY KAYNAĞI
(18 Nisan 2024 . Arif Tekin)
Sunacağım şu bir iki örnekle Hz. Muhammed’in vahiy kaynağı deşifre edilmiş olur. Zaten vahiy diye bir şey yok. Ancak oyunun kurallarıyla da hareket etsek yine aynı noktaya geliriz: Hz. Muhhammed bilgilerini sağdan soldan temin etmiş; Cebrail bana tanrıdan vahiy getiriyor demekle kutsallaştırmıştır. Örneklerimize geçelim.
a)Hz. Muhammed: “ Aslında düşündüm ki, çocuk emziren kadınla cinsel ilişkiyi yasaklayayım; ancak bakıyorum, Farslar ve Rumlar buna uymuyorlar, çocuk emziren kadınlarla cinsel ilişki yaşıyorlar, bir şey de olmuyor. Onun için ben de yasak koymaktan vazgeçtim.” diyor. Bunu, mezhep lideri İmam Malik işlemiş, ayrıca Müslim’de de tekrar şeklinde geçiyor. Benzer bir örnek daha verelim.
b)Hz. Muhammed Mekke’den Medine’ye hicret edince; bir ara bakıyor ki orada insanlar hurma ağaçlarına aşı yapıyorlar. Malum aşı, ya ağaç hiç meyve vermiyor, ya meyvesi iyi cins değil veya ağaca başka bir ürün aşılanır. Hz. Muhammed Onlardan sorar: Ne yapıyorsunuz? Kendileri, aşı yapıyoruz, öteden beri yaptığımız bir şey diyorlar. Hz. Muhammed, bunu yapmasaydınız/ yapmazsanız sizin için daha hayırlıdır deyip aşı yapmalarına engel oluyor. Onlar da aşıdan vazgeçiyorlar.
Zaman içinde aşı yapılmayan ağaçlar verimsiz kalınca bu sefer Muhammed zor durumda kalıyor ve şunu söyler: Siz dini konularda beni dinleyin; ama dünya işlerinde serbestsiniz. Dini konular dediği, Musa’nın asası ejderha olurmuş, Yusuf peygamber kuyuya mı düşmüş yoksa kurt mı yemiş, Yahudiler tanrıyı dinlemedikleri için maymun ve domuza çevrilmiş, Ashabi Kehf denillen 6-7 kişilik bir grubun köpekleriyle birlikte 309 yıl bir mağarada uykuda kaldıktan sonra tekrar uyanıp piyasaya çıkmışlar, balina balığı Yunus peygamberi yutmuş, cennette huriler var, yanı başlarda içki ırmakları ve saire ve saire. İşte dünya işlerinde değil de dini konularda beni dinleyin dediği dini konular bunlar. Kendisi 60 yaşına gelmiş daha aşı nedir bilmiyor.
Kimse kusura bakmasın. Böylece Hz. Muhammed yakayı ele vermiş oluyor. Tutarsa Cebrail geldi, tutmazsa da kusura bakmayın dünya işinizi size bırakırım diyor. Güzel bir taktik aslında. İşte onun Cebrail’i bu şekilde deşifre olmuş oluyor. Üstelik bunu hem Hz. Muhammed’den aktaran sahabiler(olayın şahitleri) fazla, hem de sağlam kaynaklarda geçiyor. Ben ironi yapmıyorum; sistemin kendisi zaten ironi.
Raviler(aktaran sahabiler): Talha b. Ubeydullah(ö36/656), Rafi b. Hadic(ö.73/692), ve Enes b. Malik(ö.93/711)
Kaynaklar:
a)Sahihi Müslim, Nikah bölümü 24/1442; Fedail 38/2362-63
b)Mezhep lideri İmam Malik, Muvatta, Reda c.2/608, no: 16
c) Mezhep lideri Ahmet b. Hambel, Müsned c. 1/163 no: 1395 ve 1399
d)İbni Mace, Zühd bölümü 15/2470-71,
e)Müsnedi Teyalisi no: 227
f)Müsnedi Bezzar, no: 937.
g)Müsnedi Ebi Ya’la el-Mevsıli, no: 639
Vahyin kaynağı-2 (18 Nisan 2024)
Hz. Muhammed Mekke’den Medine’ye hicret edince Zeyd b. Sabit’i onun yanına getirirler ve şöyle derler. Ey Muhammed! Sana gönderilen Kur’an’dan bu çocuk da on kusur sureyi bilir. Muhammed çocuğa oku bakalım der. Zeyd o zaman 11 yaşında. Bunu şunun için yazdım. Musa hikayeleri, İsa hikayeleri, Tevrat’ta geçip de Kur’an’a aktarılan diğer mitolojileri birçok insan biliyordu. Öyle ki, bu çocuk bile biliyordu. Çocuk okuyunca Muhammed hayretler içinde kalır. Ama Muhammed bunları söyleyince peygamber olur başkaları deyince bir şey ifade etmez. Bir de gerek Ka’be temelinden çıkan Süryanice belgeler olsun gerek başka belgeler olsun; bunları Muhammed’e okumak ve Muhammed’in de bunları ayet diye indirmek için bilen kişiye ihtiyacı vardı. Bu çocuğun zekiliğine bakınca ona diyor gel yanımda çalış bu İbranice Süryanice’yi öğren. Çünkü bana Süryanice yazılar gelir. Ben bunların başkaları tarafından bilinmesini istemem/ gizli kalmasını isterim. Zeyd de kabul eder. Burada iki önemli nokta dikkat çekici. Biri, hangi devlet başkanları Hz. Muhammed’e Süryanice mektuplar gönderiyordu acaba, o zaman bölgede Süryanice konuşan mı vardı danki! Burada amaç, gelen mektuplar değil; asıl eldeki tarihi belgelerin çözümüdür. İkincisi, Muhammed nasıl Musa-İsa ve diğer efsaneleri bilip Kur’an’a aktarmışsa aynısını halk da hatta çocuklar da biliyordu. Bunda bir keramet yok.
Bu bilgilerin geçtiği kaynaklardan bazıları
a)Buhari, Tarihi kebir c. 3/381 Zeyd b. Sabit bölümü
b)Ahmet b. Hanbel Müsned no: 21587 ve 21618-19
c)Hakim Nisaburi, Müstedrek c. 3/422, no: 5781
d)Taberani, M. Kebir c. 5/156, no: 4927-30
e)İbni Sad, Tabakat c. 2/309, Zeyd başlığı altında.