CEMEVLERİ DEĞİL;
DEVLET DİNAYETİ
HURİ PAZARLAYAN CAMİLERİ TİCARETHANEDİR.
Camii, Kilise, Havra vs. dini kurumlar ve ayrıca kamu toplum yararına faaliyet gösteren birçok kurum vakıf dernek devlet ve belediyelerden yardım alıp, zorunlu vergiden muaf tutulup, elektrik su doğal gaz vs. giderleri devlet veya belediyelerce karşılanırken.
• 2014 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’de Cemevlerine ayrımcılık yapıldığı kararı olmasına rağmen.
• 2015 Danıştay 13. Dairesinin İstanbul Esenyurt’ta bulunan Erenler Eğitim ve Kültür Vakfı Cemevinin elektrik faturasının devlet tarafından ödenmesi kararı olmasına rağmen.
• 2015 / 2017 / 2018 Bakırköy ve İstanbul Asliye Hukuk mahkemelerinin Cemevlerinin “İBADETHANE“ statüsünde sayıldığından elektrik sarfiyat bedeli ödemekten muaf tutulması kararına rağmen.
• Yürüklükte olan 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanununun “Genel aydınlatma” 6. maddesinin üçüncü fıkrasında “…toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelere aydınlatma giderleri Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinden karşılanır.” Denmesine rağmen.
Alevi dernekleri Cemevleri halen TİCARETHANE statüsünde görülüp, son gelen zamlarla birlikte Alevi dernek ve Cemevlerine yüklü elektrik su doğal gaz faturaları gönderilmiştir. Alevi kurumları cemevleri de protesto boykot edip bu faturaları ödemeyeceklerini açıklıyorlar.
DEVEYE DEMİŞLER BOYNUN EĞRİ, DEMİŞ Kİ NEREM DOĞRU.
T.C. deve devletinin her yanı, kuruluşundan bu yana eğri. TC anayasası 2 maddesinde “T.C. ,, demokratik LAİK sosyal hukuk devletidir” din ve devlet işleri birbirinden ayrıdır diyor. 24cü madde “Herkes vicdan dini inanç, ve kanaat hürriyetine sahiptir, ve “hiç kimse dinini açıklamak vs. zorunda değildir”. Dini zorlama yoktur. Vatandaşlar yasalar önünde eşittir vs. deniyor. Öbür taraftan ZORUNLU vergiden finanse dilen devesal bir devlet diyanet kurumu ve devlet okullarında ZORUNLU din dersleri var. Ne yaman çelişki. TC. Devleti iktidarları ne kendi anayasasına, ne kendi hukuk mahkeme kararlarına, ne de altına imza attığı uluslararası mahkeme kararı sözleşmeleri hep deve keyfi ile din İslam’a kenDine göre uyguluyor.
TİCARETHANE mi ?
Açtırmayın kutuyu söyletmeyin kötüyü; Alevi kurumlarında cemevlerinde neyin ticareti yapılıyor?
Cemevleri değil;. Var mı tersini iddia eden.??
Sen kişisel olarak Din İslam’a inanıp Allah’la huri pazarlığı ticareti yapabilirsin, bunun için günde 5 defa Allaha ibadet edebilirsin, fakat bunun faturasını zorla bize halka ödetemezsin. Dini huri girdilerini KenDin öde.
MALESEF BAZI ALEVİ KURUM YÖNETİCİLERİDE, DEVE GİBİ EĞRİ BÜĞRÜ DURUYOR.
Alevi kurumları cemevlerin adaletsizliklere tepki olarak, bir anlamda elektrik vs. faturalarını geçici olarak boykot edip ödememeleri meşru görülebilir. Fakat doğrusu bu değildir. Elektrik dağıtım şirketi veya belediye gelir elektriği keser. Veya devlet alkollü içkilere vs. %10 zam yapar Alevilere yine ödetir. Hatta seçim dönemi AKP ve CHP anlaşıp Aleviliği Din-İslam’ın bir mezhebi, cemevlerini ibadethane olarak kabul edip, diyanet bütçesini %10 artırıp, Cemevlerinin tüm giderlerini ödeyip, Alevi dedelerini de maaşa bağlayabilir. Aslında sonuçta yapmak istedikleri de yapacakları da budur. Bu şekilde Alevileri kontrol altına alıp daha kolayca asimle edeceklerdir. Aleviler yarısı zaten yoğun İslami asimilasyondan dolayı “Allah Muhammed Ali” diye diye İslamlaşmıştır. Aleviler, Alevi kurum yöneticileri, Pir (ana/dedeleri) Din İslami söylem ve eylemlerden kurtulmadıkları sürecek olacağı budur. Bugün cemevlerinin çoğunun camiden farkı yoktur, minaresiz cami konumundadır. Bir an önce bundan kurtulmalıyız.
DİN NEDİR: Din her şeyin, doğa (insan) üstü (İlahi ide’al) bir güç/tanrı (Allah) tarafından yoktan yaratıldığına, O tanrının Melek, Kitap, peygamber gönderdiğine, Ahiret günü hesap soracağına, Cehennem cezası, Cennet huri mükafatı vereceğine, hayır şerri kaderi her şeyi bilen, yöneten O Tanrı ve buyruklarına şüphesiz mutlak doğru olarak inanmayı, ona tapınmayı (ibadeti) sistemleştiren toplumsal bir kurumdur.
İslam dini: Allah’a iman, Meleklere iman, Kitaplara iman, Peygamberlere imân, Ahirete iman.
Kadere iman, Şehâdet etmek, Namaz kılmak, Zekât vermek, Oruç tutmak Hacca gitmek vs.
Alevilik Aleviler bunların hiçbirine uymamış, uymaz, uygulamaz, İslam bizim neremizde?
ALEVİLİK DİN DEĞİLDİR: Alevilik Doğal varlığa hakikate, bilime aydınlanmaya dayalı felsefi bir inanç öğretisidir”. Alevilikte Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Alevilik Bilim sevgi yoludur. Abı hayatı rızalıkla paylaşmaktır. Kendine reva görmediğini başkasına görmemektir. 72 millete cana insana aynı nazarla bakmaktır. Sorup araştırıp bir saat düşünerek yapılan söylem ve eylem; 1000 yıllık dini eğitim ve ibadetten üstündür. Allah insanları değil, insanlar Allah’ı yaratmıştır. “Daha Allah ile cihan yok iken Biz onu var edip ilan eyledik”. Enel HAK diyen Alevilikte doğa insan üstü, yoktan yaratıcı ilahi bir tanrı anlayışı yoktur. Alevilik bir din değildir. Cem ve cemevleri tapınma yeri ibadethane değildir. İbadet bir dinin buyruklarını yerine getirmektir. Cem muhabbettir, Cemevleride Bilim Eğitim kültür merkezidir. Aleviler ve kurumları olarak, neye inandığımızı, neyi savunduğumuzu, neyi talep ettiğimizi iyi bilmek ve ortak hareket etmek zorundayız.
LAİKLİK: Aleviler geldiği yolda durduğu darda dik durmalı, her ne şart koşulda olursa olsun Aleviler her zaman gerçek anlamda LAİKLİĞİ savunmalıdır. Aleviler özellikle zorunlu vergiden finanse edilen Devlet diyaneti ve zorunlu din derslerinin kaldırılması, her dinin, felsefi inanç, kanaatin kendi kendini yönetip, tüm giderlerini kendi toplumundan karşılamasını, devlet din işlerinin tamamen birbirinden ayrılmasını savunmalıdır. Dinin, din dersinin, ibadetin, bugüne kadar, vatana, millete halka fakire fukaraya zerre hiçbir yararı olmamıştır, tam tersine çok zararı olmuştur.
TC. Devletinin kendi anayasasını, hukuk mahkemesini, ve uluslararası insan hakları ve sözleşmeleri ihlal ettiği, vatandaşlarına ayrımcılık yaptığı, eşit davranmadığı, zor la din İslam dayattığı, devlet olarak görevini doğru dürüst yapmadığı ortadadır. Buna dayanarak Alevilerde diğer laik düşünceleri savunan çevrelerle bir olup topyekûn; T.C. devletini protesto edip: Sadece elektrik faturalarını ödemek değil, zorunlu Din derslerini, devlete diyanete zorunlu vergi vermeyi, Askere gitmeyi vs. tüm vatandaşlık görevlerini yapmayarak boykot etmelidir. Direnip devlet dinayet sömürü düzenini kökten değiştirmeliyiz.
Feramuz Acar 8.2.2022