ŞAH İSMAİL VE ALEVİLER!
Şah İsmail’in Anadolu’da umut olarak görülmesinin maddi ve tarihsel koşullarını irdelediğimizde Şah İsmail ile Yavuz Selim arasındaki kavganın özünde Alevi, Sünni meselesi olmadığını, asıl kavganın siyasal iktidar mücadelesi olduğu gerçeğidir. Alevilerin yıllarca düşündüklerinin aksine Şah İsmail ile Yavuz Selim arasındaki savaşın nedeni Alevilik ya da Sünnilik değildir. Şah İsmail ile Osmanlılar arasındaki iktidar savaşı, yavuz tahta gelmeden önce Şah İsmail ile II. Selim ve öncesine dayanmaktadır.
25 Nisan 1512′de Yavuz Sultan II. Selim’i babasına darbe yaparak tahtı ele geçirir. Tahtını sağlamlaştırmak için, önce babasını sonrada kardeşleri Şehinşah, Alemşah ve Mahmut’un hayattaki bütün oğullarını Musa, Emin, Mehmet ve Orhan’ı katleder. Daha sonra Manisa’daki kardeşi Şehzade Korkut’u öldürtmek için ordularını Manisa’ya gönderir. Yavuzun ordusu Manisa’ya yaklaştığın da şehzade Korkut canını kurtarmak için sarayı terk edip dağlara kaçar. 20 gün mağaralarda saklandı. Yavuz’un ordusu kısa sürede Korkut’un saklandığı yeri öğrendiler. Mağaranın etrafı kuşatıldı. Korkut teslim oldu. Yavuz’un vermiş olduğu özel emirle Korkut İstanbul’a getirilmeden öldürüldü.
Yavuz, bu defa ağabeyi şehzade Ahmed’e yöneldi. O’nu tuzağa düşürmek için devlet erbabı adına mektuplar göndererek İstanbul’a gelmesi halinde Selim’in yerine tahta çıkacağını yazdırdı. Şehzade Ahmet bu mektuplara kanarak Malatya’dan, Amasya’ya geçti. Orada kendisine bir ordu toplayarak Konya’ya oradan da Bursa’ya yöneldi. Bursa’da kardeşi Yavuz Selim tuzak kurmuştu, kendisini bekliyordu. Yenişehir Ovası’Ovasında Yavuz ile ağabeyi Ahmet arasında yapılan savaşta şehzade Ahmet mağlup oldu. Yaralı olarak Yavuz’un huzuruna çıkma talebinde bulundu ancak kabul edilmedi. Sinan Ağa tarafından yakalandığı yerde boğularak öldürüldü. Yavuz böylece İstanbul’a dönerek tahtını garantiye alır.
Şah İsmail ile Osmanlı arası gergindi. Osmanlı ordusu Şah İsmail’in ordusundan kat kat donanımlı olduğu için Şah İsmail savaşı göze alamıyordu. Şah İsmail, II. Selim’in öldürülmesinden sonra Yavuz Selim ile kardeşleri arasındaki yaşanılan iktidar savaşında doğan boşlukta yararlanmak ister, Osmanlı ordusunun zayıfladığını düşünür. Şah İsmail yeterli donanıma sahip olmamasına rağmen derhal harekete geçer. Orduları iki koldan Anadolu’ya girer. Şah İsmail’in ordularının Anadolu’ya girişi kısa sürede duyulur. Aleviler Şah İsmail hareketini sevinçle karşılarlar, destek verirler.
Yavuz Selim tahtını garantiye aldıktan sonra kısa sürede kalan güçlerini toparlar. Paşalarına hazırlanmaları için emir verir. 140.000 kişilik ordusuyla yola çıkar. Erzincan, Erzurum üzerinden İran’a yürüdü. Alevilerin Şah İsmail’e destek verdiğini duyan Yavuz Yol boyunca çoluk çocuk, yaşlı, kadın ayırt etmeksizin 50 binden fazla Alevi’yi katleder. O kadar zalimdi ki yaptığı zulümlere kendi askerlerinden de karşı çıkanlar olur. Onları da kılıçtan geçirir. 1514′de Çaldıran Ovasında Şah İsmail ordularıyla savaşa girer. Donanım olarak oldukça güçlü olan Yavuz Selim’in orduları, Şah İsmail ordularını bozguna uğratır. Şah İsmail yaralanır. Şah İsmail askerlerine geri çekilme emri verir, yaralı olarak İran’a kaçmak zorunda kalır.
Aleviler neden Şah İsmail desteklediler!
Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail’in karşılaşması oldukça önemli tarihi bir olaydır. Tarihi olduğu için kendi döneminde bakmak gerekir. Öncelikle ikisinin de hedefi başındaki devletin o zamanki haliyle saltanatın bekasıdır. Şah İsmail’in başında olduğu devlet dönemin Safevi İran’ıdır ve Şii’dir. Şah İsmail’in Anadolu’da Aleviler tarafından umut olarak görülmesinin maddi ve tarihsel koşullarını irdelediğimizde Şah İsmail arasındaki yaşanılan savaş bir Alevi Sünni savaşı değildir. Siyasal iktidar mücadelesi olduğu gerçeğidir. Aleviler Osmanlı zulmünden kurtulmak için, Şah İsmail’e destek verdiler. Şah İsmail in Osmanlıyı yeneceklerini düşündüler. Böylece Osmanlılardan kurtulacaklarını zan ettiler. Hiçte düşündükleri gibi olmadı. Şah İsmail yenilgi aldı. Bu savaşın faturası Alevilere çıkartıldı.
Şah İsmail ile Osmanlılar arasındaki iktidar savaşında Anadolu’da yaşayan Alevilere her açıdan zararı dokunmuştur. Bu savaşta çoluk-çocuk demeden 50 binden fazla Alevi katledildi. Alevilerin mal ve mülklerine el konuldu. Katliamdan sağ kurtulan Alevilerin bir bölümü daha sonra Balkan ülkelerine sürgün edildi. Ovada yaşayanlar ise arazilerini bırakarak kırsal alanlara dağlara çekildiler. Şehirlerde yaşayan Aleviler ise korkudan zaman içinde Sünnileştiler.
Bu savaştan sonra da Yavuz’un siyasi baskılarla verdirdiği fetvalar ile Yavuz’un ölümünden sonra da Anadolu’da yüz binlerce Alevi katledilmesi, çoluk çocuk gözetmeksizin kılıçtan geçirilmesi bugün hâlâ süren Alevi-Sünni gerginliğinin de ana sebebini oluşturmaktadır.
Tarihi irdelediğimizde Aleviler, Şah İsmail ile Yavuz Selim arasındaki savaşın asıl nedenini kavrayamadıklarından çok ağır bedeller ödediler. Şah İsmail’i savunurken Şii mezhebiyle tanıştılar. Bazı Aleviler Şii’leri Alevi sandılar. Bununla da yetinmediler zaman içinde Şii mezhebin kurucularını sahiplendiler. Alevilerin Şii Mezhebi ile yakın temasta olması Osmanlıların işine geldi. Şiiler Müslüman ve şeriatçı oldukları için yaşamlarını Kuran’a göre dizayn ederlerdi. Böylece Aleviler 1700 yılından sonra Kuran’la tanışmış oldular.
1840 yılında Abdülmecit’in Tahta gelişiyle birlikte, asimilasyon politikasına hız verdi. Kendi aslını inkâr eden Hızır Paşalardan özel çakma Alevi Dedeleri yetiştirir. Bunlara Ehl-i Beyt unvanını vererek Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere gönderilir. Çakma Dedeler gittikleri yerlerde, “biz Ehlibeytiz, Ali soyundayız, esas Müslüman biziz” propagandası yaptılar. Böylece milyonlarca Alevi’yi İslam’ın içine çekerek Sünnileştirirler. Sonuç olarak Şah İsmail ile Yavuz Selim arasındaki savaşın mağdurları Aleviler olmuştur. Alevilerin Şii inancının kurucusu şeriatçı İmam Caferi Sadık’ı ve on iki İmamları sahiplenmeleri Alevilik İslam’ın bir mezhebi gibi gösterildi. Böylece Alevilerin asimile edilmesi kolaylaştırıldı. Şah İsmail savaşı Alevilere her açıdan zarar vermiştir.
Barış Aydın
İlk yorum yapan olun