KADININ ADI ‘YAŞAM’
Çağa ayak uydurmak yerine, çağın gerisinde olmayı başta kadınlara hak görüyorlar. Çünkü kadını gelişen bir toplum aydınlığı, ilericiliği savunur.
Kızılbaş/Alaw(Alev) öğretisi için Din-inanç bir asimilasyon politikasıdır. Buna bilinçli veya bilinçsizce destek verenler, kadının kul-köle, tapma-tapınma, din-inanç-ibadet kavramlarıyla pasifize edip biat kültürünü aşılıyorlar.
Kadın eve bağımlı, görevi çocuk bakımı, yemek, temizlik vs ibaret kalıyor. Zaten erk zihniyette buna dünden razı, kadının adına her ortamda konuşmayı “eşitlik adına” yapıyor. Dayanışarak eşitlik kavramını ön planda tutma fikriyatları yok, ya da işlerine gelmiyor.
Zaman herkes için geçerli bir kavramken, alan açma yerine, alan daraltma kadına hak görülüyor, “müstehak” olarak yorumlanıyor.
Alevi kadınları gelişimden yoksun değil, ancak kadın kimliğiyle ,öğreti ile fazlasıyla oynanılmış durumda. Bu oynanmışlık haliyle kadının varlığı nasıl eşitlikçi düşünce yapısını oluştursun, zaten alan açma gibi bir fikriyatta kadın adına konuşan erkek canlar tarafından makbul görmüyor. Yazanı,çizeni,düşünürü kadın adına konuşuyor ya ‘yeterli’!
Düşünün ki; en basit bir sorgu halinde oluşumuzu dahi İslamiyete hakaret olarak gören “islamiyetin Alevisiyim” diyenler çoğunlukta . Oysa sorgu halinde olmak kimsenin inancına hakaret değildir ve ne yazıkki kadın canlarımız çoğunluk olarak bu asimilasyon politikalarının farkında dahi değil. Ya şartları olgunlaşmamış, sorgulama eksenli düşüncesinin önüñde erk kimliği engeli var ya da halen kendi bilincinin farkında değil.
Kadının adı yok. Neden? Çünkü erk egemen sistem bunu böyle istiyor. Kadın varlığını her alanda göstermek isterken, bu seferde eril zihniyetin dayatmasına maruz kalıyor.
Bu asimilasyon politikaları ne yazıkki sadece yolu tahrip etmiyor, insanların kişiliği, duruşu, tavrıyla da oynuyor.
Aydınlık, karanlık için var. Bilim sorgulamak için ve kendini geliştirmek için var. Peki din niçin var?
Önce bunu görmek gerekli. Ne yazıkki tabular yıkılmadıkça, bağımsız gözle gerçeklik görünür olmuyor.
Kadının yeri Alevilikte eşitliği sadece simgesel halde kaldı. “Kadın kendini geliştiremiyor” diye yakınılıyor.
Peki kadınlarınızın gelişimi için ne yaptınız, kadınlarınıza evde, kurumlarda alan açtınız mı sorumuz ise erkek canlar tarafından ne yazıkki içi doldurulamıyor.
Oysa her bir can bunun çok iyi farkındaki erkek egemen düşünce yapısının kadın kimliği hassasiyeti yok.Hal böyle olunca cevapsız sorular askıda, kadın kimliği geri planda ve yakınmadan ibaret kalıyor.
Aşk ile…
Nurcan B.(Nurê)
13 Mayıs 2024