HAKİKATCİ ALEV-İ LER

GERÇEĞE, GERÇEĞİN DEMİNE HÜ CANLAR!

Hakikat varında birliğe eren,
Hakk-Evren-Can birdir bir…
Deyişler söyleyip semah yürüyen,
Hakk-Evren-Can birdir bir…

Kâmil insanın cumlesi vardan,
Bir adıda İrfan, insan bilinen,
Bütün âlemde cismi görünen,
Hakk-Evren-Can birdir bir…

Bilince ermiş, bilim ile gelen,
Hakikat deryasından aşka götüren,
Işık deyip paylaşımı bilen,
Hakk-Evren-Can birdir bir…

Yerde, gökte bilimi öven,
Elinde kalemi kağıda dizen,
Demi ile coşa gelip, yazan
Hakk-Evren-Can birdir bir…

Devrimi can damladan gelen,
Cahilin gönlünü gümana salan,
Kâhı Hakk, kâhı insan olan.
Hakk-Evren-Can birdir bir…

Talip elini gönlüne götürdü, ser düşürüp Pir divanında niyaza durdu,
Pir ile söyleşip muhabbette gıdasını almaktı maksadı,
Vardı erenlerin yanına,
Eteğinden tuttu;

– “Işık ile erenler, aşk ile, çerağın her daim aydınlatsın yolumuzu” dedi ve iç geçirdi.

O anda Pir erenler canın bir meramı nın var olduğunu fark etmişti.

– “Hakk gelsin” dedi Pir.

– “Erenler;
Ayrımız gizlimiz yok.
Dile gel, bile gel, gümanda kalma!” diye telkin eyledi talibi.

Bir iki kelam eylediler aralarında.

Can, biraz daha cesaretle yaklaştı Pirine ve muhabbete durdu. Biraz daha açık dile gelip meramını bildirdi Pirine.

Belli ki gümanda kalmak istemiyordu. Pir talibin gönlündeki ikiliği sezmişti ya, bellide etmek istemedi.

Hamlık vardı, talibin gönlünde pişmeye, olgunlaşmaya ihtiyacı vardı.

Pir;
– “Can!” dedi.

– “Kişi kendini bilmeli, kendisiyle barışık olmalı. Sen sana gönlüne önce ikrar ver, benligini arındır, turap eyle Cananın, canına. İşte o zaman birliğin dolusundan tadarsın, bu yolda senlik-benlik yoktur. Sen, o, biz, hep biriz!” dedi ve devam etti:

– “Can Hünkar Veli Pirimiz der ki;

(Hararet nardadır, sacda değil, keramet baştadır, taçda değil; her ne arar isen kendinde ara, Kudüs’te, Mekke’de, Hac’da değil!)

– “Sen şimdi ikiliktesin, aç gönül gözünü; sacda harareti arama, taçta keramet yoktur; biat etme, sende olanı Musevilikte, İslamiyette, Hıristiyanlıkta arama! Her ne varsa sende. Okur isen, inanır isen, görur isen Candadır. Ve devam eder, al nasihatım bilir isen YOL yürü, bilmez isen var yürü…”

1. Bir nar tanesi gibi ol, Birliğe er, hakikat orda gizlidir. Sen bir görürsün amma, o kendi içinde bintanedir…

2. Var aşığın yanına deyişler söyle, kalk ayağa, semah eyle, aşka pervaz ol, evreni pervane eden sensin…

3. Kâmil insanın sözü hakıkattır, varlığın “SIR”rı sözdedir. Dinle kelâmını, öğütünü al; “OKUNACAK EN BÜYÜK KİTAP İNSANDIR.”…

4. “Sırrı-Hakikati” her dilde anladığın lisanda dinle, 73 milleti sakın ola ayırıp, kayırm;a Hakk her renktedir…

5. Sen Hakk’ın varısın, küçük görme sen seni, ötekini; Kâhinatın varı canda aşinadır, sakın ola ayırma karıncayı…

6. Arif ol ki, kendini tanı. İlim deryasında gerçeği, varı, aynadaki “Ali” senin narın, kanma sakın yoktan var olana…

7. Marifet insanın gönlündeki güzelliği görup ışık olmasıdır. Yoksa nice alimler bu yolda ham kalmıştır. Sen bilim yolunda, bilgi eyle cok bilmişlik taşlama…

8. “Yarin yanağından gayrısına” ortak ol; paylaşımı yardımlaşmayı huy eyle, sadece kendini düşünen bencil olma…

9. Yer, toprak anadır; gök, yagmur babadır. “Ne ekersen onu biçersin!” Sevgi eken, sevgi; nefret eken, yıkım biçer! Sevgi tohumu ek ki, can bulasın…

10. Var özüne gözden geçir kendini, eksiğini noksanını gör; “Eksiklikte noksanlıkta senin görüşlerindedir!” Hakk’ın varı yerli yerinde…

11. Aşkın badesi mest eyler, canı cananı coşa gelesiniz ki, süresiniz Devr-i Dem’in devranını…

12. Bir katre kanda, varın “SIR”rı, üç atadan tanı onu, eril-dişi can işte budur; yaşamın “SIR”rı evin sana cennet, eşitin baş tacı, meyvesidir evlat…

13. Kanmayasın yalancının, riyakarın sözüne; her sözleri bir baş incitir, var hakikatın özüne, her söz bir incidir…

14. Yaşam zorlu engebeli bir yoldur, bu yoldaki durakları sen belirlersin; kâhı güler, kâhı ağlarsın, ne kadar düşüp kalksanda, doğru yolda yürümek için çabalamalısın…

15. Hakk-Evren-Can, Cevher-Bitki-Hayvan-İnsan; hakikatin özü, Yol’un kendisidir. En-el Hakk ile sen varsın…

AŞK İle Gerçeğin Demine, Devranına PİR Söyledi, Bir Söyledi; HÜÜ…

Rehber, PİR, ANA, MURSİT; Talip olmadan varın demini süremezler.

AŞK olsun TALİBİN sürdüğü deme, devrana…

Cenê Mistî Hurre, Cennet YAPICI
îmkî memî meyrkê, İmam YAPICI

ANISINA AŞK İLE…

 Mehmet YAPICI-DEVRİMİ
21.06 .2020 CANADA

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.