EVRENSEL ALEVİLİK ve HIZIR MUHABBETİ.
Danimarka’da Randers AKM, Arhus Erenler Derneği, Odense Pirsultan Abdal Kültür Derneği;
23-24-25 Şubat 2018 tarihlerinde Pir; Erdoğan Arslan (Kiel AKM inanç kurulu baş.) ve Pir İbrahim Kılavuz (Devrimci Aleviler Birliği (DAB) yol erkan kurulu baş.) ve DAB eş-başkanı Veli Balaban’ında katılımı ile Evrensel Alevilik ve Hızır Muhabbeti düzenledi.
Muhabbette Pirler: Alevilikte Hızır’ın yardımlaşma paylaşma dayanışmanın ve umudun sembolü olduğu belirti. Hızır gayıptan gelen ilahi bir güç falan değil, tamamen dünyada var olan nesneler olduğu, bir yardan düşerken tutunduğun bir kaya parçası, selde tutunduğu bir dal, bir hayvan veya tesadüfen orada bulunan, yardım elini uzatan bir insan olabileceği, Umudunu kaybedenin her şeyini kaybedeceği vs. belirtildi. Genelde şubat ayında tutulan 3 günlük Hızır orucu ve tüm oruçların tarihi kaynağını, yiyecek stoklarının sona geldiği, umudun tükenmeye başladığı çetin kış günlerinde, baharın ve bolluğun umudun sembolü kardelen çiçeklerinin, çiğdemlerin açması doğanın Hızır gibi yetişmesine dayandığı. Orucun O kıtlık günlerde az (günden bir öğün yiyerek) ve olmayanlarla paylaşarak, yaşamın sürdürmesini olduğu belirtildi. Dünyada kar kış aylarının yaşandığı bölgelerde bahar sıcaklık, güneş kuşanırken, Sıcak ekvator ve çöl bölgelerde, yağmurun gece serinliğinin aynın kutsandığı görülmekte. İnsanlar birbirleri ile ne kadar çok yardım dayanışmada bulunursa, doğayı ne kadar korursa, yarın kendi zorda darda kaldığında da onun yardımına koşacak Hızırların da o kadar çok olacağı belirtildi. Pirler Canların getirdiği Hızır lokmalarına gülbenk verip paylaşıldı. Aynı zamanda bu günlerde Afrin’de gericiliğe savaşa işgale karşı direnen canlarla, tüm onurlu insanların dayanışma içinde olması, Hızır yardımcıları olması dilendi.
Muhabbette Aleviliğin evrensel öz değerleri nelerdir. İslami asimilasyondan kurtulup Aleviliği yarınlarımıza ışık tutacak çağdaş bir hale getirilmesi konularına da değinildi. Aleviliğin semavi dinler gibi “İlahi Allah” peygamber ilahi kitaplı bir din olmadığı. Vardan var olan varoluş felsefesine dayalı, uçsuz bucaksız tüm evreni kapsayan vahdeti mevcut “varlığın birliği”, her şeyin hepimizin bu varlığın bir parçası ‘ene-hak’ düşüncesi Aleviliği ışık ateş enerji kültüne dayalı doğal bir inanç olduğu. Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır diyen Aleviliğin, tüm hurafe, bilim dışı olgulardan temizlenmesi gerektiği vurgulandı. Muhabbetlerde Aleviliğin köklerinin sembollerinin, Anadolu/Mezopotamya’da, 12 bin yıldan bu yana (Göbeklitepe, Çatahöyük ve benzeri arkeolojik kazılarda ortaya çıktığı) Aleviliğin İslam dışı (veya tersi İslam’ın Alevilik dışı) olduğu belirtildi.)
Bazı Alevilerin yanlışlıkla Aleviliği İslam Halifesi “damat” imam Ali’ye bağladıkları. Fakat Alevilerin İslam’ın hiçbir şartına uymadığı, Cemlerimizde Darına durduğumuz Hallacı Mansur, Nesimi vs. tüm ulularımızın İslam’ı red etikleri için katledildiği anlatıldı. 3. Halife Osman’ın öldürülmesi, Camel, Sıffin savaşları ile İslam Sünni ve Şii İslam olarak 2’ye bölündüğü, “hakem olayı” sonrası İmam Ali’nin kendi yandaşları ”haricileri’ katletmesi ile bir 3.cü ayrışma olduğu. Bazı Şii İslam’i unsurların 1500’lü yılarda Anadolu Aleviliğinin içine girdiği belirtildi. 12 imam Ali ehlibeyt vs. hiçbir zaman sazlı, sözlü semahlı, lokmalı demli kadınlı erkekli bir ceme girmediği. İslam’ın kadına başının Aleviliğe ters olduğu, Kırklar cemi anlatımında olduğu gibi, peygamberin Muhammed’in bile ceme alınmadığı, Aleviliği her anlamda İslam’dan tamamen ayrı, doğayı bilimi sevgiyi paylaşımı vs. kutsayan bir inanç öğretisi olduğu dile getirildi.
Her iki, Erdoğan ve İbrahim Pirler, Alevilerin İslam’ın yoğun bakılarından katliamlarından kurtulmak yaşamlarını sürdürebilmek için, İslam için kelle kesmiş imam Ali’den başka kendi gönüllerinde bir “hz. Ali” perdesi yaratığını, onu tanrılaştırıp insana indirgediğini belirti. Erdoğan dede bunun kaldırmanın zor ve zaman alacağını dile getirirken. Aarhus’taki muhabbete bir canın: Alevilik İslami değilse, Ali Alevi değilse bu Hz. Ali resimlerini cemevlerimize derneklerimize niye asıyoruz kaldırılması gerekmez mi? Sorusuna. Özelikle Pir İbrahim Kılavuz, hakikat gerçek: “Hayal ettiğimiz veya gönlümüze olan şeyler değil, gerçek somut var olmuş, olan ve yaşananlardır. Bu nedenle Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlık, Hü gerçeğin demin, diyen Aleviliğin bu “Hayali hz. Ali” perdesini ortadan kaldırması bu tür resimlerin kurumlara asılmaması gerektiğini” vurguladı.
Devrimci Aleviler Birliği eş-başkanı Veli Balaban bu konularda kısaca görüş belirti fakat daha çok canlardan gelen, neden devrimci aleviler birliği, ayrı bir örgütlenme gereği sorularına cevap verdi. Aleviliğin İslam’dan ayrı, Irkçı milliyetçi olmadığı, sosyal paylaşımcı haksızlıklara karşı duran devrimci yanı, kadın erkek eşitliği, doğayı bilimi insanı sevgiyi kutsaması Aleviliğin özünü oluşturduğunu belirtti. Feodal köy koşullarında oluşan bu öğretinin çağımızda kent koşullarında, yeni nesillerce benimsenip sürdürülmesi için köklü reforma ihtiyacı olduğunu. Bu düşüncelerin var olan Alevi kurumlarında özgürce tartışılmasına izin verilmediği bu görüşleri savunanların kurumlardan dışlandığı için Devrimci Aleviler Birliği DAB’ın ortaya çıktığını belirtti. Randers ve Odense’de yapılan muhabbetlere, Sadık Acılı canımızda saz ve sözü ile eşlik etti.
26.2.2018 / Feramuz Acar / Danimarka
İlk yorum yapan olun