ALEVİLİĞİN GERÇEKLERİ ÖZÜNDE SAKLIDIR (2)
Sosyoloji dilinde “Anaerkil Çağ veya Antik Site Devlet”, siyasi terminolojide ilkel Komün al dönem, Alevi lafzında Rızalık Şehri adı ile anılan tarihsel olgu, Anadolu’da yaşanmış uygarlıklar ve insanlığın ortak tarihidir. Bu tarihsel döneme sosyolojik bir ad vermek gerekirse bu tarihsel olgunun günümüzde ki adı Aleviliktir. Zira Rızalık Şehri denilen çağın yaşam tarzı, ekilebilir toprağın ortak mülkiyeti üzerinde şekillenmiş bir toplumsal yapı, bu maddi alt yapının karakterine uygun düşen Barışçı, Eşitlikçi ve Paylaşımcı üretim ilişkileri oluşturmuş, bu ilişkileri korumak, sürdürebilmek ve meşrulaştırmak için hukuk kurumu (Görgü Cemi), tüm bu olguları düzenlemek ve işlerlik kazandırmak üzere yaptırım gücü olan siyasal bir ERK (Kırklar Meclisi) yaratmıştır..
Rızalık Şehri yaşam tarzının temel ilkeleri, günümüz Alevi Cemlerinde adına semah dönülen ‘Kırklar Cemi’ ritüelinin içinde sır edilmiş, bu sırrın, arifçe bir algıyla şifrelerinin çözümü gereklilikten öte, üzeri Şii-İslam söylen ve figür adlarıyla örtülmüş Aleviliğin özünü açığa çıkarmak için bir zorunluluktur. Peygamber Muhammet’in MS 621 de çıktığı iddia edilen Miraç dönüşü önünden geçtiği evden gelen sesleri merak edip, kapıyı çalarak içeri girmek istediği, içeriden gelen “Kimsin” sorusuna “Ahir zaman peygamberi Muhammet” yanıtına karşılık içeriden “Bize peygamber gerekmez, sen git ümmetine peygamberlik yap” diyerek Muhammet’i içeri almazlar.
İçeri alınmayan Muhammet kapıyı tekrar çalar; aynı soruya aynı cevabı verir. İçeride ne olup bittiğine dair merakı geçmeyen Muhammet 3. defa kapıyı çaldığında; “Kimsin” sorusuna “yoksulların hizmetçisiyim” cevabını verince kapı açılır ve Muhammet içeri girer. Muhammet’in kapıyı ilk çaldığından içeri girişine kadar olan anlatımın sırrı; peygamber kültü ve sıfatının Muhammet’in şahsında İslam’ın ve kitabı Kuran’ın doğrudan ve açıktan Alevice reddidir. Zira Alevi inancında peygamber sıfatı makbul ve saygın değil; Pir, Mürşit ve İnsan-ı Kamil sıfatları muteber ve saygındır.
Dahası, Muhammet Miraç’a giderken yolda önüne çıkıp kükreyen aslana hatemini (peygamberlik mührü) vererek yoluna devam etmek zorunda kalır ve bu masal içinde Aleviler, Muhammet’in elinden peygamberlik mührünü de elinden alılar.
Devam edecek
Bekir Özgür 23 Ekim 2015.
İlk yorum yapan olun