ALEVİ TOPLUMU ÜST KURUMLARINA ÇAĞRIMIZ
(DAB yk. 06.01.2023)
AKP-MHP iktidarının çıkardığı “Alevi Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı yasası”, Avrupa konseyi bakanlar kurulunun TC.’nin (cemevlerinin giderleri ve zorunlu din dersi ayrımcılık vs. ile ilgili) 2005 yılından buyana süren AİHM kararlarını, Mart 2023 tarihine kadar icra etmesi, yoksa TC. devletinin siyasi ve ekonomik yaptırımlara uğrayacağı için zorunlu olarak, Avrupa Birliğinin dünya kamuoyunun ve seçimler öncesi Alevilerin gözlerini boyamak için Alevi kurumlarının onay rızalığını almadan çıkardığı bir yasadır.
25 Aralık 2022 Büyük Alevi Kurultayı, (öncesinde görüş önerilerimizi yazılı olarak göndermemize rağmen, DAB’ın dışındaki diğer) Alevi kurumlarının, Alevilerin yaşadığı sorunlar tespit, talepleri önerileri vs. genel olarak kurultayda dile getirilmiştir. Maalesef TC. devletinin vatandaşlarını %99 Müslüman gördüğü gibi Alevi üst kurumları da, (Berlin Alevi anketinin de gösterdiği) Aleviliğin din İslam ve ırkçılık Kemalizm dışı felsefi bir öğreti olarak gören Alevilerin ve DAB’ın görüş ve önerilerimiz dikkate alınmamıştır.
Önceden de gerekçelerini açıklayıp eleştirdiğimiz gibi, kurultayda dile getirilen İslami ırkçı milliyetçi söylemler ve görsel olarak Atatürk ve halife imam Ali resimlerine Alevi kurumlarında kurultaylarında vs. yer almamalıydı. 2 resmin yan yana asılması, Laik demokratik Türkiye başlıklı sloganız açısından da çelişkilidir.
Kurultayın AKP-MHP cumhur iktidarının “sözde Alevi yasasına karşı”, CHP’6 masa millet ittifakın CHP’li IBB ve yerel belediyelerin finanse ettiği, (parayı verenin düdüğü, Alevi yöneticileri istediği gibi öttürüldüğü) bak Aleviler bizlerle, demek destek niteliğinde bir kurultay olduğu açıktır. HDP ve diğer muhalefet güçlerini de dışlamadan, kötünün kötüsünden AKP-MHP iktidarından kurtulmak için, bu yönde ‘Millet ittifakına’ ŞARTLI bir destekte sakınca yoktur. Kritik seçim sürecinde gereksiz tartışma, oy kaybına neden olacak talep ve açıklamalardan sakınmakta bir anlam da anlayışla karşılanabilir.
FAKAT bunlara rağmen kurultay sonuç bildirgesinde geçen 1 ve 2’ci talep:” Cemevlerinin ibadethane statüsünün kabul edilerek, bu statünün gerektirdiği tüm hakların tanınması. Ve zorunlu din-derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması” talebi. Zorunlu vergiden finanse edilen, Diyanet ve din derslerinin devamını öngören, bu 2 talep; Hem Laiklik hem Aleviliğin rızalık ilkesine, ve AKP’nin çıkardığı yasa ile de çelişkili BOŞ bir taleptir. Diyanete Camiye ne veriyorsan, Cemevine de ver vs. anlamına gelir. AKP iktidarı 1285 cemevine yardım etti belgeleri ile kanıtlayacaktır. Devlet Diyanet kurumu altında olmak istemediniz, Kültür bakanlığı bütçesinden finanse edilen direk Cumhurbaşkanlığına bağlı ‘’Alevi Diyaneti’ ABK-CB kurdum, isteyen, Alevi kurumlarına dedelerine vs. kadro maaş vereceğim yasasını çıkardım, İSTEDİĞİNİZ STATÜYÜ tanıdım diyecektir. Sonuçta içi her anlamda BOŞ bir taleptir.
(Ve Alevi üst kurumları; Yolumuz Allah Muhammed Ali Atamİzin’deyiz dediğiniz sürece TC. İslam-Türk devleti geçte olsa her talebeni karşılayacaktır.)
Ayrıca Cemevlerin ibadethane statüsü alması için önce Aleviliğin bir DİN veya inançsal bir öğreti olarak tanınması gerekir. Çünkü ancak Dinlerin ibadethanesi olur. TC. Alevi üst kurumları bugüne kadar Aleviliği kendileri tanımlayıp, TC. devletine yazılı resmi bir tanınma başvurusu yapmamıştır. “Alevilik Vardır, Alevilik Haktır” diye 10 bin kişi değil, 20 milyon bağırmakla Alevilik T.C’de resmi olarak tanınmaz, bunun için resmi yazılı başvuru yapılması hukuksal, sokakta vs. her anlamda arkasında durulması gerekir.
Alevi kurumları yolumuz (Dini inancımız); Allah Muhammed Ali, Hüseyin-i Kerbela yolu dediği sürece, Aleviliğe ve cemevlerine, Allah Kuran Peygamber AKP iktidarının, güncel tanıdığının dışında resmi statü alması mümkün değildir. Çünkü bu terimlerin hepsi İslamidir, İslam dini altında 2 ayrı ibadethane olmasına ne Müslümanlar, ne de hak hukuk adalet izin vermez. Zaten Alevilikte yoktan yaratıcı dogmatik ilahi bir tanrı, peygamberi, halifesi, imamı, kutsal kitabı, ahiret öbür dünya cennet cehennem anlayışı olan bir din değildir. Alevi üst kurumlarımızın, en büyük hatası ÇELİŞKİSİ; Yoğun asimilasyon takiye korkudan dolayı HALEN Aleviliği bir Din, Cemevlerini bir tapınma yeri ibadethane olarak görmesidir. Alevi toplumunu bu konuda bilinçlendirmekten kaçınmasıdır. Alevilik vardan, devri daim evrim, devrim, var oluşu, evrendeki tüm varlığı ve insanı Hak/ikat bilen kendine özgün felsefi bir inanç öğretisidir. 6 bin yıldır köleci toplumla ortaya çıkan DİN’lerin insanlığa topluma ne yararı olmuştur? Sorgulamak zorundayız. Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır..
SONUÇ OLARAK Alevi toplumu üst kurumlarına çağrımız.
1. Tüm Alevi kurumların imzası ile AKP İktidarının kendi kendine (Alevi kurumlarının rızalığını almadan çıkarmış olduğu ABK-CB yasanın iptali için ilgili makamlara mahkemelere başvurmalıdır. Ayrıca duyarlı siyasi partilerin Milletvekillerinin de bu yönde yasanın iptali için meclise önerge sunması istemelidir.
2. Alevi yol erkanı; Allah Muhammed Ali Hüseyin-i Kerbela vs. her türlü din İslami ve ırkçı milliyetçi AtaTürkçü, eylem, söylem, sembollerden arındırılıp, Alevilik kendine özgü/n felsefi bir inanç öğretisi olarak tanımlanıp, Alevi öğretisi, cem/eveleri, etik kuralları, önemli anma günleri erkanlarını diğer taleplerini belirleyip, (kendi toplum tabanını bu yönde bilgilendirip) hazırlık yapılıp seçimlerden sonra tüm Alevi kurumlarının imzası ile yasal resmi yazılı bir başvuru yapılmalıdır. Bu başvurunun arkasında durulmalıdır.
3. Çeşitli dinli dinsiz tüm vatandaşları bir şekilde ilgilendiren, devleti dini olmaz, dinde zorlama olmaz, laikliğinde gereği; Zorunlu vergiden finanse edilen, Devlet Diyanet kurumu ve zorunlu/seçmeli her türlü dini hizmet ve din derslerinin devlet görevi olmaktan çıkarılıp, dini hizmet din dersi vs. sivil toplum kuruluşlarına bırakılmalıdır. Kendi kendilerini yönetip, her türlü giderlerini de kendi toplumundan gönüllü bağış gönüllü vergi ile karşılamalıdırlar. (Vatandaşlara ve sivil toplum kuruluşlarına kolaylık olması açısında devlete verilen zorunlu verginin örnek %1 gönüllü yapılabilir vatandaşlar bu vergisini istediği her türlü dini dinsiz, bilim, sağlık sosyal doğal vs. gönüllü hizmet veren, sivil toplum kurum/lara paylaştırabilmelidir.) Alevi toplumu kurumları olarak buna RIZALIK verebiliz. Alevi toplum üst kurumları Devlet Diyaneti ve din derslerinin bu yönde özelleştirilmesi için, diğer toplum kesimlerinin de desteğini alarak resmî kurumlara mahkemelere itiraz ve başvuru yapmalıdır. Bu yönde toplumu bilinçlendirip, ödün vermeden, BİRLİKTE, kararlı mücadele vermeliyiz.
Can Cana Aşk İle.
Devrimci Aleviler Birliği (DAB) yk. / 6.01.2023