ALEV-İ ANA YOLU
Alev-i-lik; özünde varlık felsefesine, doğaya, doğuma, doğal yaşama, bilime, sevgiye, aşkı rızalık, paylaşıma dayalı, kadın anaların kurduğu, 12 bin yıl önce insanların yerleşik toplumsal yaşama geçtiği, yukarı Mezopotamya Anadolu’da (Göbeklitepe ve Çatalhöyük’te) ortaya çıkmış kadim bir ANA inanç yolu öğretisidir.
Kadın Ananın kutsandığı, “Ana tanrıça” (MA) heykellerine ilk ANA-dolu’da rastlıyoruz. Her iki cinside kadının doğurması, kadının yaratıcılığı, onun sevgi şefkat, ana-dili, çocuklara ilk öğretmen eğitici olması, avcı erkeğin getirdiği (fazlalık canlı) hayvanları evcilleştirmesi, tükettikleri meyve bitkilerin çiğit, tohumunu ekip ilk bahçeleri oluşturup, ilk tarımı başlatması, yuvayı dişi kuş yapar misali, yuvayı kurması, evde ateşsi ısıyı, ocağı tüttürmesi, günümüzdeki toplumsal yaşamın ve Alevi ”ocak” kültünün temelini oluşturan kadınlardır. Hasta çocuklara doğal tedavi çareler (kocakarı ilacı) ilk tıbbı da bulanda kadındır. Canlıların temel içgüdü; beslenme, barınma, ısınma, üreme hakkın varlığını sürdürme çabası ve kadının cazibesi tatlı dili ile, erkeğin kadının gönlüne girme çabası, erkeği de evcilleştirmiştir. Örnekleri çoğaltabiliriz, tüm bunlar fedakâr, cefakâr, özverileriyle insan neslini doğurup büyüten yaşatan KADINLA, besin değeri üreten toprakla eşdeğerde kutsanarak TOPRAK-ANA, denmiş “Ana Tanrıça” sıfatı verilmiştir. Ana tanrıçaların ilk vatanı yurdu “Anadolu’da” adını bu Ana kültünden almıştır. Daha sonra 6 bin yıl önce Ortadoğu’ya yayılan bu Kadının Ana kültünün; Sümer Akad ana tanrıça “İSTAR” ağzından dillendirilen ve kadının tanrısal yerini belirleyen bir destan şöyle dile geldiğini görüyoruz.;
“Ben hem ezeli hem de ebediyim
Ben kutsal bir bakireyim
Ben evli bir kadın
Aynı zamanda bir bakireyim
Ben hem anneyim hem kızım
Ben hem kısırım hem de çok çocukluyum
Ben büyük bir düğündeyim
Ama halen eşimi bulamadım
Ben hem bir ebeyim ama
Çocuğumu doğurmadım.
Ben çektiğim sancıların nihayetiyim
Ben gelinim ve damadım
Ben eşimi doğuranım
Ben babamın annesi
Kocamın kız kardeşiyim
O da benim neslimdendir.”
Bugün Anadolu’da var olan Alevi ocakları dergahları, O tarihlerde Anadolu’da var olan, MA-betlere (Ana Evleri) üzerine etrafına kurulmuştur. Sulucakarahöyük’te Vuenesa, Eskişehir’de Kybele, Tufanbeyli’de Klikya, Tokat’ta Komana, Selçuk’ta Artemis, Dersim’de Mananalis, Elif Ana/Fatma ana, Eğede Meryem Ana, vs. Günümüz Hace Bektaş Dergâhının 1200’lü yıllarda yaşamış son Postnişini (KadınAna – Kutlu Melek) olarak ta anılan, Kadın üretimini, adalet ahlak (etik) anlayışını, sömürü yağma ve savaşlara karşı Alevi Öz savunma gücünü oluşturan, “Bacıyanı Rum” lideri Fatma Bacıdır. Anadolu kadim halkı Alev-i töreleri içinde ve ortak mülkiyet “rızalık şehri” üzerinden günümüze taşınmış MA (Ana Tanrıça) kültüdür. Amasya Babai ayaklanması sonrası Sulucakarahöyük’te KadınAna (Kutlu Melek) Fatma Bacı dergâhına sığınan ulu pir Hace Beştaş Veli;
Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde,
Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde,
Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok,
Noksanlık da eksiklikte senin görüşlerinde;
Diyerek, Alevi kamili insanlık, hak yolunda kadın erkek ekşiliğini pekiştirmiştir. 1271’de Hünkâr Bektaş Veli, hakka yürüdüğünde onun türbesini yaptıranda Fatma Bacıdır.
Alevi öğretisinde, işte, aşta eğlence, ibadet/muhabbete sazda, sözde, semahta cemde, demde, yönetimde, sevk ve idarede, kadın erkek eşittir. 40’lar meclisinin yarısı kadın yarısı erkektir. Alevilikte cinsiyet ayrımı görülmez herkese “CAN” diye hitap edilir. “Eline diline beline sahip ol, kendine reva görmediğini başkasına görme.” Can cana aşk ile bilerek sevmeye gönül rızalığı ile paylaşmaya, barış içinde insanca eşit özgür birlikte mutlu yaşamaya dayalı kadın anaların kurduğu yol bir öğretidir Alevilik.
12 bin yıl önce Anadolu’da ortaya çıkan ve 1200 yıllarda “Bacıyanı-Rum kadın örgütlenmesi, kendini gösteren Alevi kadın örgütlenmesi 1400 yılı başlarında (Daha Marx Lenin Mao doğmadan) “Yârin yanağından gayrı her şey ortak” diye Eğede Aydın Ortaklar ‘da kurulan (kurulmak istenen) özerk alevi sosyalist/komün, toplumu Rızalık şehrinin de temellerini oluşturuyordu. Koçgiri’de Dersim’de direnen, 1970’lerde yükselen Devrimci Sosyalist hareketin liderlerini de doğuran Alevi Analardı. Türk-Kürd ulusal kurtuluş hareketleri içinde Alevilerin ve Alevi kadınların Zarife, Sakine bacıların daha fazla yer alması, Aleviliğin kadına dayalı Ana-erkil bir kültür tarih gelenek, öğretiye dayanmasındandır.
Bu dünyanın temelini
Kurup yoğuran ben idim
Hiç yok iken âdem nesli
Adem’i doğuran ben idim
Latife sanma be kardeş
Ruma geldi Hacı Bektaş
Doğunca oğlu Timurtaş
Onu doğuran beri idim
(Latife Bacı)
Pir Anadır hak meydanın baş tacı
İbrikçi, meydancı, süpürgeci bacı
Gözcü, kapıcı, meydan Güruh-u Naci
Naciye’den sır geldim nurdayım erenler
-Nizar Daylemî- Yarsani Pir Ana
Oturmuş mürşitler dolu içerler,
Dillerinden dürr-ü gevher saçarlar,
Günahlının günahından geçerler,
Kusursuz günahsız kul bulunur mu?
-SAKİNE BACI-
Kadın analarımız her zaman bu yolu AŞK harmanında yoğurdu.
İçmişem sarhoşum bugün
Tutamam dilim vallahi
Yarim ile hoşum bugün
Unuttum ölüm vallahi
Dünya tümden boş geliyor
Yarim bana hoş geliyor
Her sevdikçe coş geliyor
Severem yarim vallahi
Helal bana yar lokması
Hac’c-ı kabem meyhanesi
Kelp rakibin ürümesi
Kesemez yolum vallahi
Varsın yar bana darılsın
Kolum boynuna sarılsın
Çözülen kollar kırılsın
Çözemem kolum vallahi
Girsem koynuna gömleksiz
Uyusa da sevsem sessiz
Uyansa dese edepsiz
Çekemem elim vallahi
Latife çok hayasızam
Çok severem çok yüzsüzem
Ar namustan habersizem
Çalaram sazım vallahi
Gerçek Alevi Yol erenleri Pirleri her zaman kadını eşit ve üstün tuttu.
Talip yolu ta ezelden kardeş bacıdır
Kardeş bacı tanımayan zehirden acıdır
-Hasan Sanî-
İbreti emelim insana hizmet
Hacıya Hocaya kalmadı minnet
Eşim bana huri, evimde cennet
İbriği tespihi kırdım da geldim
-İbretî-
Fakat gel gelelim, maalesef; 1500’lü yıllarında “Sünni OSMANLI” ve “Şii SEFAVİ ” İSLAM ganimet huri cennet savaşı içinde yoğun İslami asimilasyona uğramaya başlayan Alevilik. Tek dil, tek din, tek adam sömürüye devam (Türk-İslam) Faşist Kemalist sistem ve onun devamı, Allah Kuran Peygamber AKP, RTE (İslam-Türk) faşizmine, kürek çeken, İslamcı imam-dedeler ve kurumlar, güzelim Alevilik öğretisi yolundan çıkarılmıştır. Düzen bozulmuştur. Pir Sultanın deyimi ile “Bozuk düzende sağlam çark olmaz, bu düzen kökten değişmelidir.”
Kadını Kul köle genimet hurici cennet cariyeci sayan, insan yerine koymayan, vs. pedofil, inset ilişkileri içeren İslam dini, peygamberi “ehlibeyt” kültüne bağlayan, kadını temizlik, yemek, bulaşık, çamaşır, sex, çocuk makinası gibi gören bir zihniyete bağlamıştır. Bu zihniyet Alevi kadınların başını kurana türbana bağlamış, Alevi cemlerini haremlik selamlığa çevirmiştir. Aleviler bir an önce bu İslami dini pislikte kurtulmalıdır. 12 bin yıl önce medeniyetin beşiğini sallayan ‘Alev-i’ kadınlar analar, dünya Alemi yeniden bir daha sallamalıdır.
Bugün İslam dünyası başta olmak üzere, tüm Dünyada, en gelişmiş ülkelerde dahi, kadınlara yönelik ayrımcılık, sömürü, eşitsizlik, şiddet, taciz, tecavüz vs. halen var olan bir gerçekliktir. Dünyanın 4 bir yanında ve Taksim/Gezi Kobani, Afrin direnişinde, gördük görüyoruz ki, kadınlar gençler her zaman toplumun en insani barışçıl, devrimci, en direnişçi dinamiğidirler. 72 millete bir bakmayan bizden değildir diyen Alevilikte, nerede sömürüye baskıya zulme haksızlığa adaletsizliğe eşitsizliğe karşı direnen bir halk ve özelikle kadınlar varsa, onlar bizim PİR ANAmıdır: Bugün 1,5 milyar İslam /Müslüman dünyası, Cani İŞİD’in kadınları tecavüz ve sokakta köle olarak satmasına, göz yumarken (çünkü özü aynı zihniyet), Irak, Suriye’de İran’da ROJAVA’da direnen (Kürd kızları kadınları) Dünya Aleme örnek oluyor, İnsanlık dersi veriyor onlar bizim ana pirimizdir.
Toplumda kadını 2. sınıf köle yerine koyan, kara-çarşaf içine sokmaya çalışan erkek hegemonyası yıkılmalıdır. Kadınlar Analar toplumun her alanında tüm dünyada eşit özgür ve hak ettikleri yeri almalıdır. Alevi YOL ‘un eşitçilik ilkesi doğrultusunda Kadın/ana Pirler, her cemde posta başta köşede tekrar yerini almalıdır. Alevi kurumlarına eş-başkanlık ve tüm toplumsal yönetimlere %50 kadın kotası getirilmelidir, getireceğiz.
Ezilen halklar canlar birleşip, Türk-İslam DİN IRK Sömürüye dayalı, BABA devlet düzeni, eğitim sitemi vs. kökten yıkıp, eşitlikçi özgürlükçü yeni bir Alevi ANA yol erkanını, yeni bir ANAyasal dünya düzenini birlikte kuracağız.
Feramuz Sah Acar.
Şu an Türkiye’de DAB yerel derneği veya çizgisinde “resmi” kurulmuş dernek yok. DAB başta avrupa Dünya çapında örgütlü.. Çeşitli ülkelerde üyelerimiz var.. Türkiyede de bazı şehirlerde üyelerimiz var.. (Türkiyede şehirlerde yerel komiteler oluşturmaya çalışıyoruz.. Ve Var olan Alevi derneklerini DAB çizgisinde geliştirmeye çalışıyoruz.)
Avrupada,yada Türkiye’de Dab düşüncesini,yorumunu doğru bulan( ki benim için çok doğru) Alev’i dernek ve kuruluşları varmıdır,yoksa bireysel düzeydemi varlığını gösteriyor.