“SEN KiMSiN DiYEN YOBAZLARA” (Mehmet Yapıcı)

“SEN KiMSiN DiYEN YOBAZLARA”

Hakikatçi Aleviliği Anlamak, Yaşatmak ve Anlatmak….

Alevilik, insanlık tarihinin derinliklerinden gelen kadim bir hakikat yoludur. Bu yol, doğanın, evrenin ve insanın kutsallığını esas alır; akıl, bilim, adalet, paylaşım ve rızalık gibi evrensel değerlerle şekillenir. Ancak tarih boyunca, Alevilik birçok kez asimilasyon süreçlerine maruz kalmış, özünden koparılmak ve başka inanç sistemlerine eklemlenmek istenmiştir. İşte bu bağlamda, Mehmet Yapıcı olarak benim misyonum, hakikatçi Aleviliğin özünü koruyarak, Alevilere kendi yol ve değerlerine sahip çıkmalarını anlatmak ve onları bu doğrultuda yeniden bilinçlendirmektir.
Asimilasyonun Boyutlarını Anlamak
Alevilik, köklerini insanlık tarihinin en eski inanç sistemlerinden alır. Bu inanç sistemi, semavi dinler öncesine dayanır ve evrenin işleyişine, doğanın döngüsüne ve insanın manevi yolculuğuna dair derin bir anlayış sunar. Ancak zamanla:
Semavi Dinlerin Etkisiyle Bozulma: Zerdüştlük, Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi semavi dinlerin etkisi, Aleviliğin özüne yabancı unsurların eklemlenmesine yol açmıştır.
İslam’ın Etkisi: İslam ile özellikle Hz. Ali, 12 İmamlar ve Ehlibeyt gibi figürler üzerinden ilişkilendirilerek Alevilik, bir mezhep ya da tarikat olarak tanımlanmaya çalışılmıştır. Oysa hakikatçi Alevilik, bu sınırların ötesindedir ve doğrudan İslam’dan bağımsız bir anlayışa sahiptir.
Devlet Baskısı ve Modern Asimilasyon: Alevilik, hem geçmişte hem de günümüzde siyasi otoritelerin baskısıyla farklı kimlikler altında eritilmek ve kontrol edilmek istenmiştir. Günümüzde kültürel, dini ve politik boyutlarla devam eden bu süreç, Aleviliğin hakikatçi yapısını daha da tehdit etmektedir.
Hakikatçi Aleviliğe Dönüş: Öze Dönüş Çağrısı
Hakikatçi Alevilik, insanı ve doğayı merkeze alır. Bu yolun esasları, doğadan ve evrensel hakikatten beslenen şu unsurlardır:
Bilim ve Akıl: Alevilik, akılcılığı ve bilimi temel alır. Dogmatik inançlara değil, sorgulayıcı bir düşünce sistemine dayanır.
Adalet ve Rızalık: Her bireyin hakkının teslim edildiği, toplumsal barışın rızalık ilkesiyle sağlandığı bir yaşam felsefesidir.
Doğaya Saygı: Evreni ve doğayı kutsal gören bir anlayışla insanın doğayla uyum içinde yaşamasını savunur.
İnsan Kutsallığı: Alevilik, insanı “kâmil insan” seviyesine ulaştırmayı amaçlar. İnsan, hakikatin aynasıdır ve bu aynanın temiz tutulması esastır.
Bu bağlamda, Aleviliğin özüne dönüşü, tarihsel asimilasyonların etkisini kırmakla mümkündür. Semavi dinlerin Aleviliğe eklemlediği tüm unsurlar, bir yeniden değerlendirme süzgecinden geçirilerek Aleviliğin gerçek kökleriyle bağ kurulmalıdır.
Alevilere Çağrı: Öz Değerlerine Sahip Çıkmak
Benim misyonum, Alevilere bu asimilasyonun boyutlarını göstermek ve onları kendi değerlerine sahip çıkmaya davet etmektir. Alevilik bir yol, bir yaşam biçimi, bir kültür ve aynı zamanda evrensel bir düşüncedir. Bu yol, kendine özgü felsefesi, ahlak anlayışı ve evren tasarımıyla var olmalıdır. Alevilerin yapması gerekenler:
Kendi Kültürüne Sahip Çıkmak: Cemler, deyişler, nefesler ve Alevi yolunun kadim ritüelleri, bir kültürel miras olarak korunmalıdır.
Asimilasyona Karşı Bilinçlenmek: Alevilik, hiçbir şekilde İslam’a veya başka bir semavi dine eklemlenmemelidir.
Evrensel Değerlerle Harmanlamak: Aleviliğin insan hakları, doğa sevgisi, adalet ve laiklik gibi evrensel değerlerle örtüşen yönleri öne çıkarılmalıdır.
Hakikatçi Yolun Yeniden İnşası: Hakikatçi Alevilik, modern çağın gereklilikleriyle harmanlanarak yaşanmalı ve yaşatılmalıdır.
Hakikatçi Aleviliği Anlatmak
Hakikatçi Alevilik, bir din değil; bir yaşam biçimi, bir felsefe, bir bilinçtir. Onun özü, insanın kendi hakikatine, doğanın döngüsüne ve evrensel adalete uyum sağlamaktır. Bu, bir ibadet ya da ritüelden çok, yaşamın her alanında kendini gösteren bir duruştur.
Benim çabam, hakikatçi Aleviliği anlamak, özümsemek ve tüm Alevilere anlatmaktır. Bu yol, geçmişin yüklerinden kurtulup kendi özgün kimliğine dönen bir Alevilik anlayışını yaşatmayı amaçlar. Çünkü Alevilik, sadece bir inanç değil, aynı zamanda 72 milletin( dil ), bir kültürün ve bir yaşam felsefesinin adıdır.
Mehmet Yapıcı olarak, bu yolda elimden gelen her türlü çabayı göstermekten onur duyuyorum. Alevilik, hakikatin ve insan onurunun yoludur ve bu yol, tüm zorluklara rağmen kararlılıkla yürünmeyi hak eder.
Cemale Vardık
Bu dünyadan başka bir dünya mı var
Cehennem yok cennet yalandır yalan
Yok, cennette huri cehennemde nar
Cehennem yok cennet yalandır yalan
Yalanın dolanın senin çok softa
Bilenler biliyor karnı tok softa
Bu dünyadan öte dünya yok softa
Cehennem yok cennet yalandır yalan
Bilirsen bu dünya cenneti ala
Eğer ki olmazsan başlara bela
Niye kendin zorlar durursun hala
Cehennem yok cennet yalandır yalan
Ne kelamın nede halin hal değil
Yaratan ararsan toprağa eğil
Huriye Gilman’a verirsin mehil
Cehennem yok cennet yalandır yalan
Duymam zerre kadar ben sana minnet
Kelamım sanadır geçirme cinnet
İstersen yola gel istersen kin et
Cehennem yok cennet yalandır yalan
İnsan devrederse hakka döner
Hak şekli değişir insana döner
Varlığın birliği bir cana döner
Cehennem yok cennet yalandır yalan
Hak ismini herkes ayrı anıyor
Çırağlar uyandı aşkla yanıyor
Bak ki bütün evren semah dönüyor
Cehennem yok cennet yalandır yalan
Devrimi Babayı anlayıp dinle
Senin işin gücün kibirle kinle
Bilim var iken uğraşma dinle
Cehennem yok cennet yalandır yalan

Ask ile ( DEVRİMİ ) Mehmet Yapıcı