ORTAK AKIL ORTAK DURUŞ
4 Ocak 2015 tarihinde İstanbul-Maltepe Prof. Türkan Saylan Kültür Merkezinde “Ortak Akıl Ortak Duruş Alevi Birlik” sloganıyla örgütler arası bir BİRLEŞME toplantısı düzenlenmiş. Düzenleyenler; ABF Genel Başkanı Sayın Fevzi Gümüş, ADF Genel Başkanı Sayın Rıza Eroğlu, AVF Genel Başkanı Sayın Remzi Akbulut. Konuşmacılar, Prof Dr. İzzettin Doğan, Prof Dr. İbrahim Kaboğlu, Dç Dr. Ali Yaman ve Av. Kamil Ateşoğlları. Toplantıyı CEM TV ve TV 10 canlı yayınlamış; toplantıda, Hacı Bektaş Veli Dergahı Postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy’un da destek mesajı okunmuş. “Sonuç Bildirgesi’nden öğrendiğimiz kadarıyla toplantıyı düzenleyen örgüt başkanları ve konuşmacı zatı-muhteremler, Alev-i toplumunun, Alev-i örgütleri içinde uzun zamandan beri yakından tanıdığı simalar.
Toplantının kurmayları, 8 ŞUBAT 2015 tarihinde İstanbul-Maltepe de “Ortak Miting” kararı almayı da ihmal etmemişler. “Alevileri Birleştirme” adına yapılan bu girişimde, herkes örgütünün adını ve varlığını korurken, söz konusu unsurların hemen her toplantıda nakarat halinde tekrarladıkları klişe sözlerin dışında Aleviliğin bütünlüklü sorunlarına yeni bir yaklaşımları söz konusu değil. Alevilikle ilgili aynı ad altında ki örgütleri yerli yerinde dururken, örgütsel muğlâk ve kişisel tutarsız duruşları bilinen bu Sayın şahsiyetler, Aleviliğe yeni ne getirebilir? Aleviliğin özünden uzak fikirleri, devletin planlı asimile politikası karşısında yalpalayan tavırları, Aleviliği İslami zeminde algılayan mantıkları ile Aleviliğe yönelik içten saldırılara karşı ve Aleviliğin kendi bünyesinde ki içsel sorunlarına çare olmaları veya çözüm üretmeleri mümkün olabilir mi? Daha doğrusu bu üç kafadarın böyle bir niyeti var mı?
“Ortak Akıl Ortak Duruş” sloganıyla Alevileri birliğe çağıran zevatın bu toplantıya ilişkin bilinçaltında ki hesabı, yaklaşan genel seçimlerde CHP de kendilerine siyasi parsa kapmak; çığ gibi büyüyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) ne gidecek Alev-i oyları engellemek. Bu egoist niyetleri için de, Aleviliği ve Alevileri, -becerebilirlerse- çok yönlü amaç ve siyasi tutkuları için bir kez daha kullanmak. Bu toplantıda daha da kötü olan manzara; devletin Aleviliği İslam’a asimile politikasının baş misyoneri ve en son “Cami-Cem Evi- Aşevi” projesiyle Alev-i toplumu karşısına çıkacak yüzü kalmamış İzzettin Doğan’ı bu karambolda aklayıp topluma şirin göstermek. Orta Doğu’da İslam mücahitleri “Allah-u Ekber” naralarıyla her gün insan boğazlarken, “Alevi-İslam” çizgisinde ısrar edenler, Aleviliği İslam’a pazarlama işini nasıl becerecekler? Sorgulama kültüründen beslenen Aleviler, sizin “Alevici-İslamcı” siyasi çizginizi sorgulamaz mı sanıyorsunuz?
Yaklaşık 20-25 yıl önce demokratik nitelikte örgütlenmeye başlayan Alevilik, söz konusu dönemin koşullarında Alev-i Yol Ulularının adları altında yapılanmaları belki ortama uygundu. Gelinen aşamada farklı adlar altında ki örgütlülük Aleviliği çok başlı göstermekte; mevcut yapısı, karşı güçlere “Başıbozukluk” ithamıyla Aleviliği küçümseme fırsatı vermekte. Evet. Alevileri birlik ve bütünlük içinde gösterecek yeni bir yapılanmaya acil ihtiyaç vardır. Ancak, yeni örgütlenme, yürütülmüş faaliyetler içinde kazanılan tecrübeler ışığında, geçmişten taşınan hata ve zaafları kitlesiyle birlikte eleştiri-özeleştiri yöntemiyle aşmak, yine kitlesinin önerileriyle çağın koşullarına ve Yol-Erkanın özüne uygun bir program yapılanması esas olmalıdır.
Yeni yapılanmanın kendisi siyasal bir yapılanma olmamasına karşın, Aleviliğin kadimden beri kendisi siyasal bir yapılanma olduğu gerçeğinin altı çizilerek vurgulanmalı; tarihteki ORTAKÇI RIZA ŞEHRİ yaşam tarzının temel ilkelerine denk gelen siyasi bir yapılanma içinde ve toplumun diğer ezilen kesimleriyle ortak payda da birlikte hareket etmek, faaliyet programında özellikle belirtilmelidir. Bu zamana kadar Aleviliği siyaset dışı gören anlayış mahkûm ve terk edilmeli, eğitim faaliyetlerinde kitlenin sınıf bilinci ve hümanist değer yargılarının geliştirilmesi esas alınmalı, bencil anlayışa karşı kolektif anlayış öne çıkarılmalıdır. Genel kitlesel faaliyetlerde toplumun duygularına değil, aklına hitap ederek olay ve olguları sorgulama alışkanlığı geliştirilmeli. Alevi örgütlenmesi siyaset dışı tutulduğu oranda siyasete müdahale yeteneği gelişmez, Aleviliğin sorunlarını çözecek olan siyasi dinamiklerin geliştirilmesi zorunludur.
Siyaset rüzgârına göre yön değiştiren unsurlar örgüt yönetimleri dışında bırakılmalı, siyasi anlamda kararlı ve tutarlı şahsiyetler en ileri düzeyde sorumluluk üstlenmelidir. Bu zamana kadar yaşanan örgütsel tecrübelerin açığa çıkardığı gerçekleri iyi değerlendirip doğru kararlar almak, Aleviliğin sıkıntılarını aşmasının ve sağlıklı ilerlemesinin dinamizmi olduğu hep göz önünde tutulmalıdır. ALEVİLİKTE ÖZE DÖNÜŞ hareketi, Aleviliği kendi zemininde ve kadim YOL unda yücelterek ORTAK AKLI ve ORTAK DURUŞU gerçekleştirecektir.
DAB – Bektaş Özgür. 12/01/2015.
İlk yorum yapan olun