KERBELA’NIN ANADOLU ALEVİLİĞİYLE İLGİSİ YOKTUR (2)

KERBELA’NIN ANADOLU ALEVİLİĞİYLE İLGİSİ YOKTUR (2)
Kerbelanin anadolu aleviligi ile ilgisi yok2

Günümüz araştırmacıları Kerbela olayını, Şii Ebu Mihnef’in olaydan yaklaşık yüz yıl sonra yazdığı Maktel El Hüseyin adlı metnin ele geçen bilmem kaçıncı kopyasından elde ettikleri ve gerçeği ne kadar yansıttığı bilinmeyen veriler üzerinde tartışıldığını ifade etmekteler. Anadolu Aleviliğinin Kerbela olayıyla tanışması, olaydan yaklaşık 800 yıl sonra Şah İsmail ve Yavuz’un çatıştığı dönemde olmuştur. Kerbela olayı döneminde Anadolu da İslam yoktu. Bizans Hıristiyanlığı devlet dini olarak Anadolu kadim halklarına zor ve şiddetle dayatıp talan yaparken, vahşi saldırılar karşısında yerini yurdunu terk etmiş perişan halk, Arap Yarımadasında ve Kerbela da olup bitenden bi-haberdi.

Hüseyin’in haksızlık karşısında “Boyun eğmediği” iddia edilmekte, Alevi toplumu da gerçeklerden uzak bu söylenceye Müslümanlardan daha çok inanmaktalar. Kerbela olayı; ezilenlerin ezenlere karşı yürüttüğü sınıflar arası bir savaş değil, Aynı sınıfın farklı kesiminin İslam devletine hakim ve ganimetlere sahip olma savaşıdır. Bu savaşta hakim sınıfının bir kesimini (Emevileri) Yezit, diğer kesimini (Haşimileri) Hüseyin temsil ediyordu. Savaşı Hüseyin kazansaydı Arap Hakim sınıfının diğer kesimi iktidar olacaktı, ezilen yoksullar yararına değişik bir şey olmayacaktı. Bu savaşta bir haksızlıktan söz edilecekse bu “haksızlık” iktidarda ki Emevi kabilesi ve yandaşları karşısında, Haşimiler ve yandaşlarının iktidar nimetlerinden mahrum oluşudur. Yezit Hüseyin’e “Biat et canını bağışlayım” dediği, Hüseyin’in bu teklifi kabul etmediği “Dik durduğu” Alevi toplumunda yaygın bir kanıdır; söylenceden ibaret bu iddia, kocaman bir yalandır. Yezit’in bu teklifi yaptığına, Hüseyin’in kabul etmediğine dair hiçbir somut kanıt yoktur; olması da mümkün değildir.

Yezit böyle bir teklifte bulunsa da bulunmasa da, Hüseyin kabul etse de etmese de o anda ki siyasi ortama ve güçler dengesine bağlı olarak Hüseyin öldürülecekti. Zira canı bağışlanacak olan Hüseyin’in zaman kazanacağını, Küfeye ulaşınca güçlü bir orduyla dönüp kellesini uçuracağını, hem saltanatından hem canından olacağını biliyordu Yezit. Siyasi iktidar çatışmasında şiddet gücünü zamanında kullanan Yezit, muhalifini imha ederek kendi güvenliğini sağlamıştır. Güçlü olan, varlığını sürdürebilmek için gerektiğinde şiddet organını zamanında ve yerinde kullanmak zorundadır. Bu kural bir doğa yasasıdır. K

erbela olayında öldürenlerin de ölenlerin de insan olduğu bir gerçek. Ancak, olaya güçler dengesi boyutundan bakıldığında öldürenler 3-5 beş bin kişilik donanımlı bir ordu; öldürülenler silahsız, savunmasız çoğunluğu kadın ve çocuktan oluşan yetmiş civarında masum insan. Bu vahşi manzaraya hümanist değerler açısından bakıldığında tam bir Vandalizm’le karşı karşıyayız. Bu vahşet insan vicdanına acı vermektedir. Tarihsel süreçte bu tür olaylar çokça yaşanmıştır, insan olarak üzülmemek elde değil. Fakat işin garip tarafı, yakın tarihimizde hatta günümüzde bu tür katliamların çok daha korkuncu ve sancılı acı vereni yaşanmakta olduğuna hepimiz tanığız.

Son örneği, 10 Ekim Ankara katliamı. Dersim de ki çocukların çığlığı hala kulağımızda çınlarken, Madımak ateşi her gün yüreğimizi yakarken, Ankara’nın kanı henüz kurumamışken, Anadolu Aleviliğiyle tarihsel, siyasal, sosyal ve inançsal bağı olmayan 1335 yıl önce Arap kabileler arası çıkar dalaşında ölenlerin acısı Alevi toplumunun duygularını neden bu kadar derinden sızlatıyor anlamakta zorlanıyorum.

Bekir Özgür 16 Ekim 2015.

2 Comments

  1. Cami bahçesine cemevi açan,, CemVakfı ve CHPye bağlı syn. Hasan Yilmaz sizden, Enel-Hak diyecek bilinç ve yürek olmadığını biliyoruz.
    ”’Biz İslamın özüyüz” tezinizi,, Kerbela İmam Hüzeyin’le vs. bu halka YUTURAMAYACAKSINIZ:
    Nerde ezilen bir halk varsa bir oradayız, oralıyız,, fakat İSLAMIN özü, yüzü, önü, arkası GIÇI değiliz.

    ”’İslam’la vedalaşmak gerek; çünkü ümmet Yezit’e duçar olmuştur”’ hz. Hüseyin..

    Siz 1400 yıldır daha islamı terk etmediniz mi ??

  2. katilmiyorum size bilincli olarak bu buna benzer yazilari ve yayinlari yapiyorsunuz.amaciniz bellidir alevilerin imam hüseyin ve on iki imamlara ve dolayisiyla ehlibeyte olan sevgisidir sizleri rahatsiz eden, alevileri asimile edemiyorsaniz bunun sebebi alevilerin imam hüseyine olan sonsuz ve tarifsiz sevgileri ve bagliliklaridir. bu dur sizi cildirtan. tabiki dersim, sivas, corum, suruc, ve enson olarakta ankara katliamlarini da unutmus degiliz.yüregimiz yaniyor hemde sizinkinden daha fazla,katilerini lanetliyoruz. unutmayin basarili olamayacaksiniz.

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.