DEVRİMCİ ALEVİLER BİRLİĞİNİN TÜM HALKIMIZA ÇAĞRISIDIR!!!!
Alevi Canlar sandık başına Oylar HDP’ye
Halkların demokratik güçleri ile ırkçı ve İslami diktatörlükler arasındaki savaş bölgemizde yeni bir döneme girmiştir. Halkların demokratik mücadelesi karşısında tutunamayan Kemalist ve Baas diktatörlükleri siyasi İslami diktatörlüklerle ittifak hallinde yeni mevzilerinde tutunmaya çalışmaktadırlar. İran’da Reform hareketi, Türkiye çözüm süreci, Arap ülkelerinde Arap baharı olarak adlandırılan yeni dönemde eski dengeler değişmekte, eski ittifaklar dağılmakta yeni saflaşmalar ve birlikler oluşmaktadır.
Yüz yıl önce 1. dünya savaşının galipleri tarafından oluşturulan siyasi dengeler gelişen halkların demokratik gücü karşısında hükmünü yitirmiş ve bölgemiz halkların iradesine uygun yeniden şekillenmektedir. Bir tarafta sırtını ABD dayayan Türkiye ve Sünni İslami hükümetler ve bağlı Sünni paramiliter İslamcı güçler diğer taraftan sırtını Rusya’ya dayayan İran Suriye hükümetleri ve bağlı Şii paramiliter güçler Atlas Okyanusundan büyük okyanusuna kadar İslam coğrafyasını, Afganistan ırak Suriye mısır yemen, İslami terör çeteleri tarafından kan gölüne çevrilmiştir. Birçok kültürün medeniyetin ve dinlerin beşiği olan bölgemizi medeniyetler mezarlığına dönüştürdüler.
Bunlar bilimin aklın, demokrasinin, hoşgörünün düşmanı ve cennette huri şarap ve şatafat arzuları ortaçağ karanlığını dayatmaktadırlar. Bugün Suriye’de Irak’ta bunların vahşetin yaşanmakta, şeriat kanunlarını uygulamakta kendisi gibi düşünmeyen alevi Sünni, Hıristiyan, Yahudi, Asuri, Ezdi vb. etnik ve dini azınlıkları katletmekte, caziye adı altında haraca bağlamakta, kadınları çocuklar esir pazarlarında satılmaktadır.
Türkiye’de AKP hükümeti bu terörist çetelere askeri siyasi ve lojistik destek vermektedir ve hamiliğini yapmaktadır. ”Kefenimi giyerek geldim” diyen Erdoğan demokrasi güçlerine savaş ve katliam dayatmaktadır. İran Irak Suriye’de olduğu gibi Türkiye’de de Kürdistan halk güçleri demokrasinin önemli bir dinamiğini oluşturmakta ve bu ırkçı ve İslami diktatörlüklere karşı önemli mevziler kazanmışlardır.
Bugün Türkiye’de, bütün demokrasi güçlerinin ırkçı ve İslamist güçlere karşı birlik ve ittifak oluşturma günüdür. HDP ‘in çatısı altında Türk Kürt, Arap, Çerkez ermeni gibi bütün milli kimlikler ile demokratik dini kimlikler birleşerek yeni Türkiye’nin temellerini atmalıdır. Çözüm süreci eski Türkiye’nin ve eğemem güçlerin çözülme süreci olacaktır. Bu seçimlerden sonra çözülme süreci dehada hızlanacaktır.
Bütün demokrasi güçlerinin bu seçimlerde HDP için seferber olması bu açıdan çok önemlidir. Bu süreçte Alevi toplumuna önemli görevler düşmektedir. Dinin yolu bin bir çeşittir toplumları böler. Aklın bilimin yolu birdir, toplumları birleştirir. Aklı bilimi kendi inanç felsefesi yapan aleviler toplamsal birlik için tarihsel rolünü oynamalıdır ve demokratik birlik için HDP saflarında yeni ve demokratik Türkiye için tarihsel rolünü oynamalıdır. 7 haziranda Alevi canlar HDP’ye oy vererek, ırkçı ve dinci gericiliği kurdukları barajların altında bırakmalıdır.
“Söz yalan söylüyorsa.. Bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.” (Nazım Hikmet Ran)” Demokrasi toplumdaki siyasi, ekonomik, dini, kültürel, etnik, yasal eşitlik konularında öne çıkan bir anlayıştır. Yasal eşitlik, özgürlük ve hukukun üstünlüğü demokrasinin en önemli unsurlarıdır.”
Sözle ve yazı ile insan hakları, demokrasi sağlanıyor olsa idi ne sokak başları kanlarımızla sulanmış, nede böyle yazılar ile vaktimiz alınmış olurdu. Gündemimizde uzun süre yer alan bir seçim var. Son ana kadar görüyoruz ki HDP dışında saldırılan, bombalanan, linçe maruz kalan ve alanlarda yalan ile saldırıya uğrayan başka parti olmadı.
Nedenleri üzerine o kadar çok şey yazıla bilinir ki hiç birine ihtiyaç yok. “Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı” diyen Emma Goldman haklı olsa da, bunu görsek de dağ gibi bir gerçek orta yerde duruyor. Biz barajı yıkarak sistemi değil AMA bir şeyleri değiştireceğiz.
Güzellikten yana, efil efil kokan halkın kardeşliği gibi; Lal edilmek istenen dilin, türkü söylemesi gibi; BU HALKIN TEK VÜCUT VE ÇOK RENK İLE BARAJLARA SIĞMAYACAĞINI GÖSTERMEK gibi!
Faşizme karşı birleşik mücadele olmadan hiçbir hak kazanılamayacağı pratikte yüzerce kez denenmiştir.
Bu gün 7 Haziran seçimi zorba faşizmin karşısında bir kıvılcım gibidir. Halkın tüm yalan, dolan, talan, baskı ve zulüm karşısında başarması, ONLARIN KORKUSUDUR! Direndikçe kazandığını gören bir halkın, frenleri patlamış bir kamyon gibi üzerine gideceğini bilir. Tüm korkusunun özeti şudur: BİRLEŞEN BİR HALKTAN DAHA TEHLİKELİ BİR ŞEY YOKTUR!!!
7 Haziran Devrimci Aleviler Birliği (DAB) için bu yüzden sadece bir seçim olmadı. DAB bu konuda taraftır ve taraf olmaya devam da edecektir. DAB Alev-i Yolu. “yoksulun hizmetçisi”, zalimin karşısındadır. DAB tüm halklara ve hayata bir nazardan bakar. DAB eşitlik ve hak alma mücadelesinde sadece TARAF DA DEĞİL İÇİNDEDİR! Demokrasi yürüyüşünde devlete değil gerçekten halka yaslananların tüm baskılara rağmen engellenemeyeceğini gözlerine sokama isteğimiz bundan. Yoksulluğun arttığı, kimliklerin, farklı inançların yok sayıldığı bir ortamda HAYKIRANA ses olmak tam da DAB olmaktır!
O yüzden yarın o baraj yıkılmalı, yıkılacak olan bize dayatılan haksızlıktır. Yıkılacak olan kardeşliğin önünde duranlardır. Yıkılacak olan yalandır. Hangi gerekçe ve hak ile önümüzde böyle bir engel ola bilir?!
Biz HALKIZ. Hiçbir şey gelmez deme elimden:
”Yollar kesilmiş alanlar sarılmış tel örgüler çevirmiş yöreni fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende benden geçti mi demek istiyorsun. Aç iki kolunu iki yanına Korkuluk ol” (Rıfat Ilgaz)
Çünkü o barajı YI-KA-CA-ĞIZ sende omuz yanımızda ol!
Devrimci Aleviler Birliği 5-6-2015
İlk yorum yapan olun