HAKİKAT YOL’U (Alevilik) – 15
Hakikat Yol’unda (Alevilikte) Dar-Didar: Hakikat Yol’una (Aleviliğe) ikrar veren her can (talip) birbirine karşı sorumludur. “Ben her istediğimi yaparım, kimse bana bir şey demez”, anlayışının Yol içinde yeri yoktur. Hakikat Yol’unda (Alevilikte); ikrar, rızalık, dar-didar, görgü cemi ve düşkünlük gibi olmazsa olmaz kurallar vardır. İşte Hakikat Yol’unu (Aleviliği), Semavi dinlerden ayırt eden en önemli kurumlardan biri de dâr kurumudur.
Dâr, canların cem meydanına gelip pir’in ve cem erenlerinin huzurunda sorgulanmak üzere duruş halini ifade eder. Yol dilinde bu duruma dâr’a durmak deniliyor. Yani dâr’a çekilme, dâr’a durma Yol’a teslimi ifade eder. Özünde dâr-didar olmak demek; yaşamın her alanında vicdanlı, adaletli, ahlaklı, iradeli, ikrarlı duruş içinde olmak demektir. Dâr’da farklı duruş şekilleriyle ve çeşitli (Ana Fatma-Mansur-Fazlı-Nesimi) adlarla ifade edilmiştir. Dâr duruşunun temel şekli Dâr’a durmak tüm sıfatları kapı dışında bırakmayı ve eşit olmayı da ifade eder.
“Özün dâr’a çekip noksanını gören
Hakk’ın birliğinden ayrılmaz imiş
Bütün insanlığa gönlünü veren
Hakk’ın birliğinden ayrılmaz imiş.” Pir Mehmet YAPICI (Devrimi)
Cemlerde ikrar verme, görgü-sorgu, musahip tutma, mahkeme olma ve dardan indirme hep dâr’a durarak yapılır. Dâr’a durmak için cem meydanının orta yerine gelinir ve Pir’in ve mürşid’in karşısında dâr’a durulur. Dâr’a duran can baş açık, yalın ayak ayakta durur ve hafif öne eğilir. Sağ elini kalbin üzerine koyarak, sol eli serbestçe yana uzatır. Sağ ayak parmakları sol ayak başparmağının üstüne gelecek şekilde dâr’da durur. Sağ ayak başparmağının sol ayağın başparmağın üstüne gelmesine ayak mühürleme denir. Başın açık olması demek; pir’in huzurunda, meydana gelen can’ın saklısının ve gizlisinin olmadığı demektir. Özünde dâr-didar olmak demek; yaşamın her alanında vicdanlı, adaletli, ahlaklı, iradeli, ikrarlı duruş içinde olmak demektir.
Hakikat Yol’una ikrar veren talipler, Yol’un kurallarına sahip çıkarak binlerce yıldır dâr-didar olup, rıza toplumu şeklinde yaşamış ve bugüne kadar gelmişlerdir. Günümüzde de Hakikat Yol’una ikrar veren canlar; yaşadıkları ve yaşanan sorunları ancak ve ancak cem meydanında, pir ve mürşid divanında dâr-didar olup, yaşadıkları ve yaşanan sorunları çözebilirler. Unutmayalım ki, toplumları kendi öz değerleri ve kültürleri bir arada tutar. Toplumsal değerleri ‘görmezden gelmek ve yok saymak’ demek; asimilasyona ve manipülasyona (hileyle yönlendirmeye) kapı aralamak demektir.
Ancak ve ancak inancımızı (öğretimizi) yani toplumsal değerlerimizi içselleştirerek kendimizi asimilasyon ve manipülasyondan koruyabiliriz. Aksi takdirde asimilasyona ve manipülasyona (hileyle yönlendirmeye) karşı durmamız mümkün değildir. Hakikat Yol’u (Alevi) inancı (öğretisi) içinde yer edinen dâr-didar ve hak-adalet kavramlarının gerçek anlamını bilince çıkarmak, Yol’a ikrar vermiş her talibin sorumluluğu içindedir diye düşünüyorum. Sevgiyle. Aşk ile.
DEVAM EDECEK!
Mehmet KABADAYI.
İletişim: Mehmet_k.34@hotmail.com