HAKİKAT YOL’U (Alevilik) – 12 ( Mehmet KABADAYI)
Günümüzde bilimin ışığında evren’deki tüm sistemlere bakıldığında, hem kendi ekseninde, hem de birbirleri etrafında (güneş ve ay gibi) döndükleri görülmektedir. Bu anlamıyla evren’in en küçük parçasıyla en büyük parçası hep harekât (devir) halinde hep birlikte Semah dönüyor. Evren’in kendi içinde var ettiği mükemmel düzen içinde yerinde duran ve hareketsiz kalan hiçbir şeyin olmadığını bugün bilim bizlere açık bir şekilde kanıtlıyor. Şöyle ki, vücutta dolaşan kan, ırmakta akan sular, denizler, okyanuslar ve bulutlar devamlı bir hareket halinde devir ediyorlar. Aynı zamanda gün geceye, gece gündüze, kış yaza, yaz kışa dönerek devamlı devr ediyor.
“Sanma semah boş bir dönüş şeklidir
İnsan bedeninde coşku selidir
Zannetme gök böyle duruyor
Gördüğün Kâinat semah dönüyor…” (…)
Hakikat Yol’uda (Alevilikte) Semah: Semah; Cem’in ayrılmaz bir parçasıdır ve Cem içinde yani hakikat meydanında yerine getirilen bir hizmettir. Özünde Semah dönmek bir aşk halidir. Pir’in nefesiyle, Cem âşığının söylediği deyişlerle, nefeslerle canlar coşa gelip özünü Hakk’a teslim edip Semah dönerler. Hakikat âşığı Seyyid NİZAMOĞLU bu manada şöyle diyor;
“Aşk oldu yürekte yanar
Beni gören mecnun sanar
Gökyüzünde Aygün döner
Ya ben nice dönmeyeyim.”
Hakikat Yol’u (Alevi) inancında (öğretisinde) Cem bir hizmettir! Cem’de “ibadet” kelimesi yerine “hizmet” kelimesi kullanılır. Cem’de Pir divanı (postu) hakikati temsil eder. Bu yüzden hakikat meydanında semah dönen canlar, yüzleri pir divanına dönük olarak Semah dönerler. Cem’de hakikat meydanında coşa gelip özünü Hakk’a teslim edip Semah’a duran canlar arasında unvan, rütbe, makam-mevki ve senlik-benlik yoktur. Çünkü Semah’ta aşk, birlik, eşitlik ve kardeşlik gibi birçok derin anlamlar vardır…
Hakikat meydanında Semah baş açık – yalın ayak dönülür. “Başım açık yalın ayak yürürüm/ Sen merhamet eyle dertli balım yar” bu sözler bile, Semah’ın gerçekliğin öz benliğe yansımasını çok güzel dile getirmektedir. Semah dönen can, bir elinin avuç içini toprak Ana’ya yani doğum kapısına, diğer bir elini de havaya (semaya) çevirir. Bu hal ikiliği aradan kaldırıp birliği sembolize eder. Semah sonu sağ el kalbin üzerine konur ve ser (baş) düşürülür bir can olunur. Bu durum içten, kalpten sevgiyi, ikrara ve Yol’a bağlılığı ifade eder. Hakikat meydanında coşa gelip Semah dönen canlara aşk olsun.
Ne yazık ki, son yıllarda bir can olmanın yani birliğin sembolü olan Semah’ımız içi boşaltılıp, özünden koparılarak “folklorik bir oyun” derecesine indirilerek, “semah ekibi” adıyla “olur olmaz yerde ve protokol önlerinde” döndürülmektedir. Bu gerçeği dünde söyledik, bugün de söyleyeceğiz. Çünkü Yol’umuza verdiğimiz ikrar gereği dilimiz bu güne kadar hep gerçeğe hü dedi!
Cem’de, hakikat meydanında dönülen Semah’ımızın “folklorik bir oyun” derecesine indirilerek “protokol önlerinde ve olur olmaz yerlerde dönülmesi” doğru değildir ve de asla dönülmemelidir! Unutmayalım ki; özünden koparılarak “teşhir edilen” her şey değersizleşir ve başkalaşır… Gerçeğe, Gerçeğin Demine Hü! Sevgiyle. Aşk ile.
DEVAM EDECEK!
Mehmet KABADAYI. İletişim: Mehmet_k.34@hotmail.com