HAKİKAT YOL’U (Alevilik) – 11 (Mehmet KABADAYI)
Bütün canlıların yaşayabilmesi için bir enerjiye (çerağ’a-ışığa), ihtiyacı vardır. Doğada hiçbir canlı ışık olmadan varlığını sürdüremez. Bu anlamıyla da ışık (çerağ), varlık ve birlik içinde yaşam demektir.
“Kandil geceleri kandil oluruz
Kandilin içinde fitil oluruz
Hakkı göstermeye delil oluruz
Fakat kör olanlar görmez bu hali” Edip HARABİ.
Hakikat Yol’uda (Alevilikte) Çerağ (Delil): Çerağ ve delil kelimeleri/kavramları genel manada bir birinden farklı anlamlara sahip olmakla beraber Hakikat Yol’u (Alevi) inancında (öğretisinde) birlikte kullanılan kavramlardır. Çerağ; evrende var olan ışıktır (güneş’tir) ve aydınlıktır. Delil; ışık, (nur) rayber ve yol gösterici yani kılavuz anlamına gelmektedir. Bu anlamıyla çerağ ve delil birbiriyle içine geçmiş ve birbirini tamamlayan kavramlardır. Hakikat âşığı Sıdkı Baba, cümle varlık ile ikrarlaşan ve bir can bilen Hızır hakikatini şu şekilde açıklıyor; “Kudret kandilinde bir ışık iken / Ta ol zaman âşık oldum nura ben” Hakikat Yol’unda (Alevilikte), ışık= nur’dur, delil’dir, çerağ’dır, ocaktır ve aydınlanmadır!
Hakikat Yol’u (Alevi) cemlerinde yani hakikat meydanında çerağ (delil) uyandırılmadan Cem erkânı başlamaz! Bütün kötülüklerin sebebi olan karanlığı yok etmek için hakikat meydanında uyandırılan çerağ (delil); ışığı, sevgiyi, birliği, barışı ve aşkı simgeler. Bu anlamıyla ışık, yani çerağ olmadan Cem yürütülmez ve muhabbet edilmez yani konuşulmaz. Son yıllarda (son 30 yıl) Cem erkânında Hakk, Muhammed, Ali metaforu (mecazı) kullanılarak tek (1) çerağ yerine üç (3) çerağ uyandırılmaktadır. Bu durum Cemevlerinin büyük bir çoğunluğunda yaşanıyor. Oysaki Cem erkânımızdaki ışık (çerağ) tektir!
Hakikat meydanında çerağ hizmetini yerine getiren Can’a çerağ’cı denilir. Çerağ’cının, çerağı uyandırırken okuduğu terceman: “Hakk’tan bize ulaşan bu çerağ’ımız sonsuza dek yolumuzun ve yaşantımızın ışığı, aydınlığı ola! Çerağımız yansın yakılsın, Hakk’ın nuru aşkına! Çerağımız yansın yakılsın, insanlığın nuru aşkına! Çerağımız yansın yakılsın, Yol’umuzun, birliği aşkına!” Ve gerçek erenler aşkına der ve çerağ’ı, (delil’i) uyandırır.
Pir’in okuduğu gülbang: “Ya Hakk, Ya Hızır! Hizmetin kabul ola, Hızır yoldaşın ola, emeklerin boşa gitmeye, hizmetinden şefaat bulasın. Dildeki dileklerin, gönüldeki murtların kabul ola. Çerağ’ımız Cümle dervişanın gönlünde uyanmış ola. Karanlıklar gide, aydınlıklar gelmiş ola. Dil bizden, kabulü Hakk’tan ola.” Hakikat meydanında Çerağ’ın (delil’in) sevgiyle ve aşkla uyandırılmasıyla birlikte yapılan muhabbetle cem meydanındaki canlar aydınlanır ve bilinçlenir. Aydınlanıp bilinçlenen insan, kendini bilen, edep ve erkân içinde sorup sorgulayan insandır.
Cem; yaşamı, demi, devranı, ateşi, ışığı (çereğ’ı), varlığı, doğal yaşamı bilme, anlama, görme, birlikte muhabbet ederek toplumsal aydınlanmadır. Erkân, Alevi inanç öğretisinin tümü veya belirli bir bölümünde yapılan söylem ve eylemlerin tümü demektir. Cem’de çerağ (delil) söndürme yoktur, sır etme vardır. Cem birlendikten sonra, pir tarafında gülbank okunarak işaret parmağı ile başparmak hafif ıslatılıp çerağ (delil) bu iki parmak ile sır edilir.
Çerâğımızı (delilimizi) insanlığın aydınlanması umuduyla uyandırdık… Razı olmuş cümle varlıkların aşkıyla Gerçeğe Hü… Sevgiyle Aşk ile.
DEVAM EDECEK!
Mehmet KABADAYI.
İletişim: Mehmet_k.34@hotmail.com