HAKİKAT YOL’U (Alevilik) – 10 (Mehmet KABADAYI)

HAKİKAT YOL’U (Alevilik) – 10

“Sorma ne hacet bizlere sofu

Ta evvel künyede ismimiz vardır

Dünya kurulmadan yüz bin yıl evvel

Şu yeşil kandilde cismimiz vardır.”  DEVRAN-İ BABA

Hakikat Yol’uda (Alevilikte) Mürşid: Hakikat Yol’u (Alevi) öğretisinde ocaklar arasında hiçbir ayrım yoktur. Ocaklar; rıza esasına dayalı olarak ikrar bağıyla birbirlerine bağlıdırlar. “El ele, El Hakk’a” diyerek Yol hizmetini paylaşırlar. Hakikat Yol’unda (Alevilikte) mürşid’lik makamı, talib toplumunun değer ve hukukunun en yüksek temsilcisidir. Yani mürşid’lik makamı, hem taliplerin, hem de rehber’lerin ve pir’lerin üst hizmet makamıdır. Aynı zamanda hakikat kapısını temsil eden mürşid’lik makamı ikrar ve rıza hukuku içinde öz ile sözün birliğini temsil eden bir otokontrol sisteminin adıdır.

Hakikat Yol’unda (Alevilikte), ikrar ve rıza hukuku esasına dayalı olarak talip, rayber, pir ve mürşid hepsi bir bütünlük içinde Yol’un talipleridir. Yol’a talip olmak turab (toprak) olmaktır. Her talibin bir rayber’i, bir pir’i ve bir mürşid’i vardır. Mürşid; bilgiyle, bilinçle donanarak, bilgi, birikim ve donanımıyla yani kemâletiyle talibi aydınlatandır. Aynı zamanda Mürşid; bilgi, birikim ve donanımıyla yani kemâletiyle toplum içindeki sorunları çözümleme ehliyetine sahiptir.

Bilgisi ve birikimiyle hakikate ulaşmış olan Mürşid, pir tarafından talib toplumunun çözülemeyen sorunlarına çözüm bulur ve pir’le birlikte sorunları çözer. Şöyle ki, sorunu olan taraflar, hakikat meydanında mürşid ve pir karşısında dar’a durarak özlerini dar’a çekerler. Mürşid, tarafların söz haklarını kuruyarak, ‘davacı ve davalının’ kendisine serbestçe arz ettikleri meseleleri dinler. Devamında Cemde (hakikat meydanında) bulunan canlara yani yakın akraba ve kapı komşulara da söz hakkını verir. Canları da dinledikten sonra, canların büyük bir ekseriyetinin müşterek görüş ve rızalıkları ile meselenin haline ve derecesine göre Yol’un kurallarının uygun gördüğü yaptırımları uygulayarak meseleyi çözüme kavuşturur.

“İkrar verdik bir mürşid’e bağlandık

Hayli zaman eğitildik elendik

Nice nice sınav gördük denendik

Birçok imtihanlar verdik de geldik.”  Melûli BABA

  Hakikat Yol’unda (Alevilikte) ikrar ve rıza esası çerçevesi içinde gönüllülük esastır. Talip, rayber, pir ve mürşid Yol’a gönüllü hizmet eder. Rayber’lik, pir’lik ve mürşid’lik, devletin atayacağı (maaşlı) kişiliklerden olmayacağı gibi, birilerinin düz bir mantıkla dediği gibi Baba’dan oğula geçecek makam ve mertebeler hiç değildir. Açıkçası sadece bir ocağın evladı olmak rayber’lik, pir’lik ve mürşid’lik yapmak için yeterli değildir. Ancak Yol’a ikrarlı ve yeterli derecede bilgi, birikim, donanım ve yetkinlik sahibi olan ve aynı zamanda “eline, diline ve beline sahip ol” ilkesine sahip olan kişiler, “El Ele, El Hakk’a” düsturuyla Yol’a ve talip toplumuna hizmet edebilirler.

Bütün bunları anlamak için de Aleviliğin semavi dinlerin bir versiyonu (sürümü), bir mezhebi, bir alt kolu, bir tarikatı olmadığını bilmek gerekiyor. Çünkü Hakikat Yol’u (Alevilik) bir din ve “din adamı” üzerine kurulu bir düzen bir sistem değildir. Alevilik, ikrar ve rızalık esasına dayanan, dar-didar ve sorgu-sual üzerine kurulu talipler topluluğundan oluşan bir Yol’udur! Bu Yol ikrar ve rıza hukuku çerçevesi içinde ocak, talip, rayber, pir ve mürşid birlikteliğine dayanır. İkrar ve rıza hukuku kavranmadan Hakikat Yol’u anlaşılamaz. Hakikat Yol’u anlaşılmadan da talip, rayber, pir ve mürşid birlikteliği kavranılamaz…

 “YOL CÜMLEMİZDEN ULUDUR, GÖNÜL KALSIN YOL KALMASIN!”

Sevgiyle. Aşk ile.

DEVAM EDECEK!

Mehmet KABADAYI.

İletişim: Mehmet_k.34@hotmail.com