HAK YOLU VE NEWROZ 2019
Artık Aleviliği kendi sessizliğimizde saklayamayız. Ari Halkların varoluşu ve Mazda tasarımlarında, kıştan sonra gelen ılık günler, Gökbabanın- Güneşin sperması olarak algılanan kutsal ışıktan gebe kalan havanın, suyun, toprağın ( Cemrelerle düşen ısı döller ), yani nesne-ananın, ötesinde bitki-ananın ve hayvan-ananın doğum yaptığı günler olarak algılanır. Kıştan önce ölmüş olanlar, kıştan sonra yeniden doğar. Ana-Ata Tapımı, Doğa tapımının üzerine taşınır ve daha önce ölmüş Canlı ruhların, bugünlerde dirileceğine inanılır. Bu nedenle söz konusu kültürlerde bahar bayramları, Hakk Meydanı, ruhların evi olarak algılanan yüksek tepelerdeki Zigrutlarda, Ziyaretlerde ve Mezarlıklarda kutlanır. Çünkü insan, öldüğünde gömüldüğü yerden çürüyerek, dirilerek yaşama taşınır, yeni bir ten edinir ve onu eskitmeye koyulur. Varlık adına Hakka kurbanlar sunulur, ab û hayat simgesi içkiler (Haoma) içilir, şenlikler düzenlenir.
Doğanın Doğum Günü.:
Doğa-tanrıcılık ve insan-tanrıcılık temelli tasarımlarda, yaşam ve ölümsüzlük deposu olarak bilince-inanca taşınan doğanın, doğum günüdür Newroz. 21 Mart/ eski İrani Halkların takvimine göre yılın ilk günün ötesinde, gebe kalan kışın çocuğu olan ateş ( Kozi-Alev ) de aynı gün doğumludur.
Bütüne ilişkin tapımın önemi nedeniyle Alevilikte Nevruz-Newroz, Hz Ali’nin doğduğu ve evlendiği gün olarak Uygulamaya sokulurken Hz. Alinin Gerçek doğum günü olan 26 Haziran gününü unutarak algı yaratılıp gelecek kuşakların devamı olan Ehli Beyit ( Oniki Imamları) üreyebilmesini baharın başlamasıyla kutsalık kazandırmak istemişler. Bu ortak algılanışa karşın kimi topluluklarda ya da etnik yapılarda yeni anlamlar kazanarak zenginleştirilmek istenmişsede. Gerçeklerden uzak olduğu için de fazla rağbet görmemiş olsada. Devlet destekli Alevilerde hala günceliğini korumaya devam etmektedir. Gerçekten Newroz, doğanın değişiminden kaynaklanan, zamanla halkın yaşamına, yaşam felsefesine sızan ve toplum vicdanında ortak bir yargı durumuna dönüşen gülme, sevinme, şad olma, ışıkla bezenme gücü olarak algılana bilirse gerçeklik yerine oturabilir. Bir bakıma kışın soğuğundan, karından kurtuluş, yeşeren, can bulan doğaya çığlık çığlığa bir öykünmesidir. Bu nedenle Newroz, dünyanın canlanmasını, karanlık günlerin geride kalmasını, sıcak günlerin başlamasını ve aydınlığın çoğalmasını, bolluğu, bereketi simgeler 21 Mart yani Newroz. Hak-Ananın bir parçası olarak algılanan doğa, bugün doğmuştur, bu doğumla görünmeyen tanrısal öz, bugün görünüşe taşınmış, Su, Toprak, Ateş, Maden ve Bitki, Tanrı’nın çocukları olarak bugün dünyaya gelmiştir. İnançta doğmayan ve ölmeyen doğa bir olanaksızlıktır, doğan, ölen ve yeniden doğan doğa ise bir olanaktır. İlk doğum ürünü ışıktır ( Isıdır yani Ateştir): Işığı içen Doğa gebe kalır ve doğurur. Çünkü ışık, doğanın doğurma gücünü simgeler; inançta, Tanrı’nın spermalarıdır. Newroz olgusunun düşüncede görülebilmesi, somutta kavranabilmesi için ışık tasarımının doğru algılanması gerekir. Işık, Doğadaki gizli nesnelliğin açığa çıkmış biçimidir. Hak Yoluda bu biçim, Anadolu ve Mezapotamyadaki binbir Tanrı’nın- ruhu olarak kimliklendirilmiştir. Bahar günlerinin yaklaşmasıyla Işık havayı, suyu, toprağı, hayvanı ve bitkiyi döller, ( Cemreler- Hefte-Mallar da) gebelik süresi dolar. 21 Martta doğum gerçekleşir.
Hak-Yolu inancında ve Zerdüşt û-Mazdaist zeminde ışık, doğadaki gizli nesnelliğin açığa çıkmış biçimidir. İnançta bu biçim, Ahuramazda ya da O’nun kutsal ruhu Spenta-Mainyu olarak kimliklendirilmiştir. Aynı kimliklendirme Mithraizm’de Mithra için geçerlidir. Daha Önceden var olan bu doğal gelenekler, doğumlar. Bu şekilde anlam kazanabilmesi için. Zerdüştlük’te Ahuramazda, Mithraizm’de Mithra, doğanın ilk çocuklarıdır. İnançta bu çocukların serüveni, gizli nesnelliğin varlaşmasına engel durumda bulunan güçlerle savaşı biçiminde anlatılır. Işık donundaki bu çocuk, 21 Mart’a yaklaşılırken önce havayı, ardından suyu, toprağı, bitkiyi ve hayvanı döller. Döllenmeden sonraki gebelik sürecine, iç ısının yükselmesi eşlik eder ve 21 Mart’ta doğum gerçekleşir. Nevruz-Newroz günü ateşler yakılır, Alevlerin üzerinden atlanır. Bu doğanın doğurma gücü olarak algılanan ve her şeyin varlaşma nedeni olan ateşin, ışığın, bunun kimliklendirilmiş biçimi olan Tanrı’nın kutsanmasıdır, kutsanarak ateşle, ışıkla yıkanmadır, Pak olmadır bir başka deyimle, yıkanarak günahlardan ve olumsuzluklardan arınmadır. Kadimde Mithra tapımının egemen olduğu topraklarda Anadolu ve Mezepotamyadan, Horasan ve Hindi bölgelerinde, boğa kurban edilerek evrenin varlığa gelişi, yani doğanın doğumu kutsanırdı. Boğanın kanı, yaşam suyu olarak inanca taşınır ve bu su, bir haoma ( bir bitkidir ve bu bitkiden yapılan bir çeşit içkininde adıdır , bu içkiden icenler meyhoş olurlar )=bu Dem bazı yörelerde şarapla temsil edilir. Cem Cıvatlarında ki Ayınlarında Meyhoş olabilsinler ve Evren gibi Elastı Mest olarak Pervana olsunlar ve Hak La Hak olabilmeleri için Dem alınırdı. Kurban olarak Boğa Kesilir. Boğanın eti ise yaşam yiyeceği olarak inanca göre kutsal mekanlara Ziyaretlere götürülerek dağıtılı. Bununla birlikte verilen ekmekleri kutsal olarak sembolize edilirdi. Bu günde yine Ekmeğin kutsiyeti ön plana çıkarılır ve Hak Nimeti olarak Kabul edilirdi.
Alevilikte iki doğum vardır. Biyolojik doğum ve Yol doğumu (Yol doğunu.: Ölmeden Evel Ölmektir ve Hak Erkanında Batinide yeniden doğmaktır). Her Alevi kendi Batınını Ardından kutsal kimliklerinin batınını doğurmak zorundadır. Bu Batın doğumlar. 21 Mart Newroz günleri. Doğanın doğurmak için inlediği gündür, bu inlemeyi, ancak yaralı vicdanların duyabileceği bir mırıltıdır. Mırıltıyı duyduğumuzda, geleceğin, acının ödülü anlamında kurulabileceğini algılamış olalım ki. İçimizdeki vicdanı, bu-dünyadaki eşitsizliklere karşı ayaklandıra bilelim. Anlatılan ve kutsal olanla ilişkilendirilen olaylar nedeniyle 20 Mart Günü Tüm dogadaki canlılar kuşlarda dahil sürü halinde olurlar ve günbatımıda Güneş temelli takvimde ve o günün gecesinden. Gecen in Gündüzün Zaman bakımında Eşitlendiği ve Doğanın Tüm Varlıkları bir birine Rızalık verdikleri ve tüm Dengelerin bir Teraziyle müsavi olduğu bu kutsal Gün 21 Mart Newroz dur. Doğanın Doğumunun gerçekleştiği bu günde Kuşlarında çiftleşme günüdür. Aynı zamnda Gün-içi Amma Ekseriyettede 21 Mart akşamı Newroz Baba Cemi tutulur. Sabah gündoğumuyla birlikte mezarlıklar ziyaret edilir. Hakk’a yürüyenlerle konuşulur, onlara neler olup bittiği anlatılır, bir istekleri olup olmadığı sorulur. Daha sonra doğaya çıkılır, doğaya teşekkür edilir, doğanın kucağında doğayla birlikte eğlenilir, Niyazlar Lokmalar dağıtılır ve doğanın doğum öyküsü gülbenklerle anlatılır.
Buna benzer Gülbenkler Sunulur.
Newrozumuz hayırlı olsun , hayırlar fet olsun, münkir münafık berbat olsun.
Newroz Baba dertlerimize derman olsun. Yoldaşlarımızın Zulme, Zalime , Despotlara karşı duruşu hepimize delil olsun. Pir Sultanın İkrarı İtikatı , ikrarımız , İtikatımız olsun. Pir Hace Bektaşın İlmi Yolumuzun Erkanımızın İlmi ve ışığı olsun. Dilekleriniz kabul muratlarınız hasıl olsun. Ya Xızır sen gerçeksin. Gerçeğe Hü.
Bu Yazının Hazırlanmasında Berlin’de Dersimli Seyit Mahmut Yildiz a Katkılarından dolayı Teşekkürlerimi sunarım.
Aşk ile
19 Mart 2019 Berlin Ali Kocak
İlk yorum yapan olun