Kemal Soyer’in DAB hakkında ileri sürdüğü asilsiz söylemler (polemikler) oldu. Benimde kendisine ve Bekir Özgüre yazdıklarım oldu. Verdikleri cevapsızlık ve polemik(dalaşma/kalem kavgası) çabalarına birkaç şey yazıp bitireceğim. Söz haklarını okuyup YOLA DEVAM EDECEĞİM!
Kemal Soyer ve müritlik yapan sizlere yöneltilenler nelerdi?
“Başlarını Hasan Kılavuzun çektiği DAB” sözü nedir ve DAB ile alakası nedir?! Kemal Soyerin kasıtlı ve ısrarlı vurguda amacı nedir?! Ben cevaplarını bir önce ki yazıda verdim ama siz?!
DAB ı İslam bayrağı dalgalandırma iması nasıl bir üslup?! Sayın KS hızınızı alamayıp “Abdullah Öcalan’ın ‘İslam bayrağı altında toplanma çağrısı’ ile DAB adlı platformla ilişkili olan” konuya ve üslubuna yönelik ben cevap verdim ama siz?!
Uzatmayacağım. Sadece birkaç polemik çabasına değineceğim, Çünkü mürit polemiği dışında başka bir şey yapmamışsınız. Eğer yol cümleden (Kemal Beyden) ulu olsaydı ve Alevice duruş gösterilseydi, eleştirilerin gerçekliği ortada bırakılmazdı. Dikkatli okuyan sorgulayan canların sap ile samanı gördüğüne inanıyorum.
Bekir Özgürün “ yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla cümlede ulu olan yol değil, DAB’dır” söyle mi ile başlayayım. DAB Devrimci Aleviler Birliği. Birey örgütü değil. Alevi canların birleşerek YOLA KARŞI SORUMLULUKLARI DOĞRULTUSUNDA OLUŞTURDUKLARI BİRLİKTİR. Kişi değil, kolektif yapı esas. Bu söyleminizi size tersten vereyim, muhasebe edin içinden çıkın. Size göre ULU OLAN YOL DEĞİL KEMAL SOYERDİR. Öyle olmasa Osman Yılmaz bey ile bu denli Kemal Soyercilik yapmaz ve gerçekleri çarpıtıp POLEMİK çabası gütmezsiniz.
DAB, yolun kolektif bir emeği iken ve “emeğe çok saygısı olan” Bekir hoca, sırf polemik olsun diye alakasız bir biçimde “Eleştirilerinizin mantığından anladığım kadarıyla cümleden ulu olan “Yol” değil, DAB’dır. Zira size göre DAB hatasızdır; eleştirilemez.” Anlamsız bir cümle kurmazdı. Yazı ortada eleştirilmez denen ve bunu belirten tek bir cümle var mı?! Kemal “piriniz” (burada Bekir Özgürün cümleleri ile alıntıyla cevap vereceğim. Belki daha iyi görür) DAB’a “yönelik eleştiriniz bana göre tutarsız, bilimden, mantıktan yoksun, gerçekle ilgisi olmayan salt laf kalabalığı olduğunu hatırlatmak isterim.” Ve bende bunları başta siz Bekir Özgür’e, sonrada Kemal beye hatırlattım!!! Siz Kemal beyin yukarda tekrarladığım asılsız söylemlerine tek bir söz ettiniz mi?! Neden “ evet bunlar gerçek dışıdır” diyemediniz?! Kemal Yoldan ve duruşunuzdan daha mı önde geliyor!!!
İşin hoş yanı Kemal Soyer yerine Osman Yılmaz kendini muhatap gördü(!) öyle bir muhataplık ki, mürit olmaya Muaffak diye biliriz.
Osman bey size gelelim, siz Kemal Soyerin Müridi misiniz?! Yazınızın sonunda “Sayın Bekir Özgür ile ilgili bölümlerin muhatabı doğal olarak kendisi olacaktır” demişsiniz! Ama Kemal Soyere yazılanların “muhatabı” olmaktan çekinmemişsiniz(!) O zaman Bari okuduklarınızı anlayın. fanatik müritlik, ne sana, ne Kemale ne, yola yaramaz! Fanatik taraftar gibi davranmasanız öncelikle HAKKANİYET İLE ELE ALIRDINIZ. Etik değerlerden bahsedecekseniz, AMA “Pirinizin” karalama çabasına, her fırsatta “benim fikirlerime tabi değilsen, bir gücün unsurusun, mihrakların eserisin” tavrına ve söylemlerine gözlerinizi kapatacaksınız(!) Yazılanlar ortada, ispatsız şeyler sunmak ahlak yoksunluğu değil midir?!
Kemal Soyer’in emek verdiği (bize göre de olası olan) birçok kaynakları paylaştık. Hatta kemal bey bize “ yolunezelini”link olarak paylaşma ZORUNLULUĞU dayatmasın rağmen. (Ee telif hakları Osman Bey. Kaynak göstermemiz yetmiyor. Kemal Bey’in istemi doğrultusunda davranmak zorunda kalıyoruz!!!) Siz bunları bilmeden bir kez olsun Kemal beye hakkını teslim etmediğimizi vurgulamışsınız. Biz paylaşımlardan ötürü şöyle suçlama ve karalamalara maruz kaldık:“DAB, Kemalist Kemalin yazılarını paylaşması ve reklamını yapmasından anlaşılıyor ki ırkçılık yolunda, Kürt halkının karşısında”! tanıdık geldi mi?! Tavırları aynen sizin tavırlarınız gibi fanatik, inkarcı ve kördü!!! Kemal Bey’e yazdığı şeylerden dolayı, eleştiri getirenlerin haklı yanları vardı ama bu diğer araştırma ve belge niteliğinde olabilecek şeylerin paylaşımına engel değildir. Bizde bundan çekinmedik.
Biz Aleviler hiçbir zaman fikrin ve sözün mülkiyetine soyunmadık. Söz ve fikir kimi ifade ettiyse biz “hem ben ol’um, hem ol benim, ol kerim ü süphan benem” dedik.
“Yabancılardan”!!! alıntı yapmamdan rahatsız olmuş ve “piriniz” gibi asılsız söylemlerle, “yolumuzdan alıntı yapmamak” ile suçlamışsınız. Siz yazıyı okumak yerine nereden polemik yapsam demişsiniz. Yoksa “Aynı vardan var olmuşuk” diyip Varoluşçuluğu, “yarın yanağından gayrı paylaşmak için her şeyi” diyip Rızalık şehrini, “Ateşteki ağaç benim, dönüp duran şu taş benim/Bak şu ateş yalımına, ben bu yanana sığmazam” , “hem ben ol’um, hem ol benim, ol kerim ü süphan benem” Varlığın Birliğini ve daha nice sözlerimizle, pratiğimiz ile savunduk. Diyerek yazdığım yerleri ya da başlığa koyduğum sözün KADİM YOLDAN ALINTILADIĞIMI GÖRÜR , kendinizi “YORMAZDINIZ” (!) ben de kendimi yormayacağım.
son söz yerine: GONUL KALSIN YOL KALMASIN
Haydar Ceylan 16 Eylül 2017
İlk yorum yapan olun