DEVRİMCİ ALEVİLER BİRLİĞİ (DAB) 1. OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRİSİ 12/10/2016
DAB; Sivas Katliamı ve sonrası yirmi üç yılık Alevi örgütlenmesinin içinden çıkan; Aleviliği, Her türlü Irkçı Milliyetçiliğe karşı,İslam dışı bir inanç olup, paylaşımcı, sosyalist, kadın erkek eşitliğine dayanan, doğacı, bilimsel, çağdaş, asimilasyona karşı donanımlı, öze dönüşü esas alan, Alevi Yol ve Erkânı’na köklü reformlar sunan yeni bir örgütlenme tarzıdır.
DAB bu gerekçeler ışığında 2014 Şubatı’nda yedi başlık altında ”Kâmili insanlık yolunda Alevi kamuoyuna çağrı” kampanyası ile doğmuş bir harekettir. Çağrımız, Alevi toplumu, kurum ve kanaat önderleri, yönetici ve üyeleri arasında yankı bulmuş, olumlu olumsuz tepkilere neden olmuştu.
Çağrımız maddeleri ve ilkelerimiz;
1- Yol cümleden uludur. Yola ikrar vermiş Erkan hükümlerine uymayı kabul etmiş herkes can dır ve eş değerdedir.
2- Yetmiş iki millete (farklılığa) aynı nazarda bakmayan bizden değil, yol düşkünüdür. Bu bağlamda Alevilik her türden ırkçılığa ve cinsiyet ayrımına karşıdır.
3- Alevilik uhrevi bir din değil, bu anlamda hiçbir semavi dinin farklı yorumu veya mezhebi değildir; cemlerde uygulanan ritüeller, doğayla barışık sosyal yaşamı düzenlemenin aracıdır.
4- DAB, Aleviliği Şii-İslam sarmalında” İslam’ın Özü” gören anlayışa karşı ve bu anlayışa hizmet eden her kurum ve kişiyi asimilasyon misyoneri kabul ve teşhir eder.
5- DAB kendi dışında ki Alevi Örgütlerini kardeş örgüt görür, bu yapılanmalar içinde Aleviliğin inançsal değerlerine, tarihsel özüne, yaşamsal ilkeleri ve ahlakına uymayan yanlışlara karşı mücadele eder.
6- Kırsalda ki geleneksel Alevi sosyal yapısının İç göçle çözülmesi, kentsel yaşam biçimi içinde Alevi Yol Erkannamesinin önemli oranda işlevsiz kalması sonucu, Erkannameyi özünden şaşmadan çağa ve yeni yaşam ortamına uygun güncellenmesi önemli bir görevimizdir.
7- DAB, Erkanname gerektiren faaliyet alanlarında kullanılan Şii-İslam dilini ayıklayıp, Alevice bir terminoloji geliştirmeyi ilkesel görev, cem evlerinde Mürşit makamında “Pir Ana, Pir Baba”, örgüt yönetimlerinde “Eş Başkanlık” prensibini benimser.
8- “Yaratıcı Soyut Varlık” inancını ret eden, Varlığın Birliği/Vahdet-i Mevcut anlayışıyla doğayı kutsayan Alevilik, “Benim Kâbe’m insan” deyimine uygun düşen emeği en kutsal değer, insanı en yüce varlık kabul eder.
9- DAB; her dergahın kendine özgü Erkanname anlayışını ret, uygulamada yöreye göre farklılık arz eden YOL Erkannamsini kabul eder.
10- DAB olarak, Alevilerin Rızalık Şehri temel prensipleri olan Dayanışma, Paylaşım ve Barış anlayışıyla müttefiklerini doğru tespit ederek birlikte siyaset yapmasının zorunluluğuna inanıyoruz.
11- Mevcut örgütler içinde düzen partilerine kişisel kariyer veya çıkar mantığıyla yaklaşan örgüt yöneticilerinin, bulundukları makamlardan uzaklaştırılması kitlelerin önemli bir görevi olduğunu hatırlatmak isteriz.
12- Alevi örgütlerinde çok başlı durumun, “Alevilikte Öze Dönüş” anlayışıyla aşılacağına sağlam ve güçlü birliğin ÖZE DÖNÜŞLE sağlanacağına inanıyoruz.
Bu ilkeler doğrultusunda Alevi toplumunu ve kamuoyunu aydınlatmış, bilinçlendirmiş, öze dönüş ihtiyacına uygun bir örgütlenme tarzıyla 2015 Nisan’ına dernekleşerek girmiştir.
DAB, 8-9 Ekim 2016’da çeşitli ülkelerden Frankfurt’a akan üye ve temsilcilerinin katılımıyla 1. Olağan Genel Kurulu’nu başarıyla gerçekleştirmiştir.
Toplantı, Ankara Barış Mitingi’ndeki şehitlerimizin,bugüne kadar insanca hakça bir düzen uğruna yitirdiğimiz canlarımızın anısına okunan delil, gülbank ve saygı duruşu ile başladı.
Birinci gün, geçmiş yönetimin faaliyet raporu okundu, tartışıldı, onaylandı. Akabinde DAB’ın 2016-2018 eylem programı önerildi, tartışıldı ve kabul gördü.
DAB, ismindeki devrimci ibarenin kaldırılması yönündeki öneriyi reddetmiş, isim düzeyinde de olsa devrimci yanının törpülenmesine izin vermiyeceğini hatırlatmış, ancak DAB adının yanına Öze Dönüş ibaresinin konulmasında bir sakınca görmemiştir. (DAB-Öze Dönüş) gibi…
Diğer bir tartışma da DAB’ın Hakka Yürüme Erkanı üzerinde cereyan etmiştir. DAB içindeki İslami ögeleri temizlerken, otantik, saf Alevilikten uzaklaşmamaya, Doğa, Hak, Hızır, ermiş, evliya, baba, ana geleneğini yaşatmaya, bunun yanısıra da bilimsellikten kopmamaya özen gösterecektir. DAB, halkımıza, Aleviliğin kadim inancını diriltiyor olmanın heyecanını yaşatırken, bilimsel bir kulüp, marksist, ateist bir parti gibi algılanmamaya da özen gösterecektir.
Diğer bir tartışma da DAB’ın yaygın bir propaganda ile kazanmış olduğu semaptiyi maddi, somut bir güce nasıl dönüştüreceği üzerinde sürmüştür. Geçmiş pratiğimiz olumlu ve olumsuz yanlarıyla incelenmiş, gelecekteki çalışmalar ana hatlarıyla netleştirilmiştir.
1- DAB çizgisine gönül veren birey ve kurumların araştırılıp bulunması, yaygın bir üye faaliyetinin sürdürülmesi,
2- Hemen her ülkede bulunan DAB gönüllülerinin Almanya, İsviçre, Fransa, Danimarka vb komiteler şeklinde örgütlenmesi,
3- İnternet aracılığıyla sürdürdüğümüz yaygın örgütlenmenin, güçlü olduğumuz alanlarda gece, konser ve panellerle taçlandırılması,
4- Başta internet olmak üzere dergi, radyo ve broşür çıkarmaya yatkın, teknik bir ekibin oluşması,
İkinci gün DAB Genel Kurulu’nda görev alacak canlarımızın seçimine gidildi. DAB Eş başkanlığına biri erkek, biri kadın olmak üzere iki kişi seçildi. Eş Başkanlığa Veli Balaban – Gülbahar Akçiçek, Genel Sekreterliğe ve Saymanlığa Feramuz Acar – Şirin Seziç, Yol-Erkân Kurulu’na İbrahim Kılavuz’la Mehmet Yapıcı seçildiler. Basın Yayın Görevine Tayfun Yasin, yedekte Ela Kaya ve Hasan Yıldırım seçildiler. Denetleme Kuruluna ise, Ali Rıza Aksın, Aydın Dost ve İsmet Akbudak seçildiler.
Genel kurula Türkiye’den Bekir Özgür, Kemal Soyer, ”Mukaveme Suriye”den Miraç Ural yazılı mesajlar geldi. Canlı video bağlantısıyla çeşitli ülkelerde bulunan DAB gönüllüleri Genel Kurula iştirak ettiler.
Halk Ozanlarımızdan Emekçi, misafir olarak geldiği genel kurulda etkili bir konuşma yaptı.
Genel kurul; DAB´ın ezber bozan yedi ilkesini açıktan açığa savunmanın her babayiğidin kârı olmadığını, daha işin başında olduğumuzu belirterek aramıza misafir ve gözlemci olarak katılan ”Sonuna kadar sizinleyiz, fakat isimimizin gizli tutulması koşuyla…” diyen canlarımıza da özel bir değer atfetmiştir.
Geçmiş yönetimin her türlü zorluğa, kurumsal-kişisel tehdite, çetin iç tartışmalara rağmen, ilkelerinden ödün vermeden kararlılıkla savunduğu DAB çizgisi takdirle karşılandı. İlkelerimizin Alevi toplumunda ilgi görüp tartışıldığı, devletin engel ve asimilasyondan dolayı fikirlerimizin henüz toplumda yer bulmadığını, bunun için bir zamana gereksinim olduğu hemen herkesin üzerinde birleştiği ana temaydı.
İlkelerimizin bilgi ve belgelerle doldurulması, atalarımızın ayak izlerinden geriye doğru sürdürdüğümüz yolculuğun ”Sır” denen şifreleri çözeceğini ve ortaya çıkan bulguların binlerce yıllık Alevi diliyle uyuşması gerektiği DAB’ın dikkat çektiği başka bir konuydu.
DAB, geçen süre içinde Alevi Yol ve Erkânı’nda köklü reformlar başlattı. Türkiye’nin ileri gelen Alevi pir ve araştırmacılarını yanına alarak teşvik etti. Abdalmusa, Mersin Çorum ve Eskişehir’de yapılan Yol-Erkân yenileme çalışmalarına destek ve önerilerini sundu. Yola ve erkâna dönük devrim niteliğindeki bu dönüşümlerin destekleyicisi ve takipçisi olduğunu bildirdi.
DAB, çağdaş bir önek teşkil etmesi amacı ile genel kurula sunduğu ”Alevilikte Hakk’a Yürüme Erkânı’nı”çeşitli bölgelerdeki Alevi kurumlarına sunacak, önerilerini alacak, gerekli düzeltmeleri yaptıktan sonra önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunmuş olacaktır. Ayrıca üye ve gönüllülerden Genel Kurul’a sunulan yetmiş beş karar ve eylem önerisinin kamuoyunu ilgilendiren kısmını yayına verecektir.
Genel Kurul, Alevileri ciddi bir şekilde tehdit eden Ortadoğu’daki gelişmelere kayıtsız kalmadı. Irak, Suriye ve Türkiye’de gündemde olan savaşı, çözümsüz kalan Kürt sorununu, İslamcı bir devlet kurmaya yönelen DAİŞ çetelerini ve AKP’nin amaçladığı İslam faşizminin yaşam alanlarımızı ve can güvenliğimizi ciddi olarak tehdit ediyor oluşunu gündemine alarak tartıştı.
DAB, Aleviliğin her zaman ve her koşulda mazlumun yanında yer alacağını, tarihine yakışır şekilde direniş yolunu seçeceğini, ”Halkların Kendi Kaderini Belirleme Hakkı’na” saygı duyacağını, gericiliğe ve faşizme karşı, barış, demokrasi, emek ve laiklikten yana olan güçlerle ittifak içinde olacağını altını çizerek bir kere daha belirtmek zorunda kaldı.
DAB, İslamcı ve milliyetçi bir çizgide ısrar eden ve sözde Alevi olup da özde Alevi olmayan kurum ve kuruluşlarla mücadele etmeyi görev bilir. Ancak bunların dışında kalan Alevi kurum ve dernekleriyle kısır sürtüşmelere girmemeye özen gösterir. DAB, Sıvas Katliamı’ndan sonra binbir emekle oluşturduğumuz Alevi kurumlarımızın parçalanıp dağılmasını arzu etmez. Ancak onlara da, varlığımıza yönelecek her türlü tehlikeden uzak durmalarını tavsiye eder. Hakkımızda kim ne düşünürse düşünsün, ne tür tavır alırsa alsın ”Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” diyerek, onları bilimin ışığında, atalarımızın binbir bedelle izledikleri bu ulu yolda dostça konuşmaya davet ederiz.
Sonuç olarak güncel ana amacımız; bünyemize aldığımız yeni güçlerle en etkin medya ve örgütlenme olanaklarını kullanarak yedi ana ilkemizin her koşulda aynı kararlılıkla hayata geçirilmesini sağlamaktır.
DAB, isteyen kişi ve kurumları bünyesine almaya hazırdır. Hotzot, sekter, darkapıcı tavırlardan uzak, yoluna yakışır bir olgunluk içinde üyesi olsun olmasın çeşitli kurum ve derneklerden gelecek olanları bağrına basmaya, sürece katmaya hazırdır. DAB, kurum farkı gözetmeden kendisine gelen her öneriyi i gündemine alıp tartışmaktan hiç bir sakınca görmez.
Aşk ile Gerçeğe Hü!
DAB Yönetim Kurulu.
İlk yorum yapan olun