ALEVİLİK NEDİR? 
Alevilik, çağdaş yaşamın başlangıcıdır, Alevilik, demokrasinin ilk gelişimidir, Alevilik, ilk sosyal yaşamın, başlangıcıdır, Alevilik, eşitliğin bireysel, özgürlüğün ifadesidir, Alevilik, ilk evletleşmenin, tekçi değil, çoğunlukla yönetmenin adıdır, (Kırklar meclisi) Alevilik, adil, eşitçi, paylaşımın adıdır, Alevilik kısaca ”Serçeşme’dir” bütün dinlerin, inançların, ilham kaynağıdır. Alevilik, günümüz uygarlığının adıdır. Alevilik, insanı değerleri merkezine alan, Hayvana, doğaya, evrene önem veren, Bireysel özgürlüğe, cinsiyet özgürlüğünü ilke edinen, Her tür düşünceye açık olan, Sınıfsız, sömürüsüz, yaşamanın adıdır Alevilik. Alevilik evrime inandığı için, çağın getirdiği yeniliklere ve gelişmelere açık olup, inançları, ideolojileri, potasından eritip, kendisini çağın gelişimine göre uyarlayıp yoluna devam eden, evrensel insan haklarını savunan, Hümanizmin adıdır.
Alevilikte militarizm yoktur. (Askerin çok olduğu ülkede barış olmaz, polisin çok olduğu bir ülkede, hukuk olmaz,) Bunun için Alevi uygarlığından güvenlik güçleri yerine kâmili insan çoğaltmak için, çok önem verilmiştir. Adil, eşit, özgür ve mülkiyetin ortak olduğu yönetimin çoğulcu olduğu, herkesin temsil edildiği bir düzende suç işleme oranının olmayacağı mümkün bir durumdur. İçte askerin bulundurulması için bir neden yoktur. Dış saldırı ve tehlikelere karşı toplumun ortak hareket ettiğini, Bizans’ız ve 1071 de Malazgirt savaşı ile Anadolu’da egemen olmak istiysen Türklere karşı, toplum ortak hareket ederek, karşı koymuşlardır.
Alevilik bir makalede, bir kitapta açıklanmayacak kadar geniş bir kültür ve bilgiye sahiptir. Aleviliğin başlangıcı, İnsanların Mezopotamya’da yerleşik yaşama başlaması ile başlar. Anaerkil, çağda, Mezopotamya’da, uygarlığın, medeniyetin temelleri atılır. İnsanoğlunu, yeniden duygularla baştan aşağı donatmak ve kâmili-insan modeli yaratıp topluma yaymak için büyük gayretler gösterilmiştir. Neden bu bölgede Anaerkil çağı gelişmiştir? Bunun en büyük nedeni, Dicle ile Fırat arasındaki verimli sulu topraklardır. Mağara, avcılık toplumu ilk defa ovalara Yerleşik hayata geçiyor, tarım alanları kısa zamanda çoğalıyor, insanların refah düzeyi yükselince, bunu kalıcı kılmak için, toplumsal barışa, güvene, huzura, gereksinim duyuluyor, Sınıfsız, sömürüsüz, bir düzen kurup, toplumsal, hukuksal, davalara bakmak için, Kırklar meclisi kuruluyor. Ve ona bağlı çalışan, bölge dergâhları kuruluyor, (Daha iyi anlamanız için, günümüzde örnekler vereyim, Avrupa’nın çoğu ülkesinden kanton, eyalet, meclisleri vardır ve en son Rojava, kanton yani bölgesel yönetim modelini uyguladı, aslından bu modelin temelleri Aleviliğin doğuşuna kadar uzanıyor, Bugün çoğu alevi dergâhı yok edilmiştir, Mezopotamya ve Anadolu’da daha sonra egemen olan güçler tarafından.) Dergâhlar, site devlet görevini yapmışlardır. Mezopotamya’da başlayan Alevilik, kısa sürede Anadolu’ya yayılmıştır, İnsanlara yaşama ve neslini sürdürme umudu veren toprak, buralardan kutsal görülmüştür.
Toprağın verimliliği simgesini Anadolu kadınında bulmuştur. İzleri, 15,000 yıl öncesine giden Aleviliğin, yönetim modelini incelediğimizden, Tekçi yönetim yoktur, sömürü yoktur. Sınıf yoktur. Ben yerine biz varız, bir toplum hukuksal sorunlarını ve yaşamı düzenlemek için, kurduğu en üst kurumu devletleşmedir. Kırklar meclisi, en üst kurumdur, bütün bölgelerin seçip gönderdiği temsilcilerden oluşan, kırklar meclisi, karar almak için, bütün temsilcilerin onayına gereksinim duyar, Kırklar meclisi temelleri Diyarbakır’a, yakın Dicle nehri kıyısından bulunmaktadır. Oranın adı halen halk dilinden kırklar dağı diye geçer, Kırklar dağı denilen yerde, Yok olmakla karşı karşıya olan on binlerce yıl eski meclis binası temeli, Aleviler tarafından korunmayı eklemektedir.
Mezopotamya ve Anadolu’da, toprak mülkiyeti ortaktır, Örnek, Bir köyün, 1000 dönüm toprağı vardır, bu topraklar o köyde oturan herkesindir, bunların işlenmesi ortak yapılır, hasat ortak yapılır, herkes kendi gücü kadar yardım sağlar ve ihtiyacı kadar ürün alır. Gelecek yıl için tohum, hayvanların kışlık yemeği hepsi öncelikli ayrılır, Alevilik, bireye sınırsız, özgürlük vermiştir. Kadın erkek eşittir, Semahlardan kadınla erkeğin olması eşitliğin sembol ve ifadesidir. Semah’ta çember gibi dönülmesi, Güneşin sabit durmadığını, döndüğünün aynı zamanda, kendi etrafından dönülmesi ise dünyanın hem kendi hem de güneş etrafından döndüğünün ifadesidir.
Alevilik evrime, bilimselliğe inanmıştır, Işık/ateş, enerji, canlılığın yaşamın kaynağıdır, Mezopotamya ve Anadolu’da, ışık/Ateş kültü halen günümüzden etkisini göstermektedir. Evrenin varoluşu, dünyanın cana gelmesi, 4 elementin, olgunlaşması ile dünya üzerinden yaşamın başlaması Bu buluşlar, doğru tespitler, Aleviliğin bilimsellikle iç içe geliştiğini göstermiştir. Işık insanları tarihe altın harflerle adını yazdırmışlardır. Geriye dönüp baktığımızdan, ışık insanı adı sadece sözde değil onun içini doldurduğu için, ışık/aydın insan adını almıştır. Alevilerin bundan 9000 yıl önce Aluvi döneminden sahip olduğu demokratik yaşam biçimi günümüz uygarlığından halen yoktur. Ağalığa, beyliğe, aşiret reisliğine, sultanlık, padişahlık ve tek kişilik bir yönetime dayanan rejimlerin, Aleviliği kabul etmeleri imkânsızdır. Semavi dinler bu düzenlerde farklı değillerdir, onlarda özel mülkiyet hâkimdir. Bu saydığım güçler ve yönetimler, Aleviliği ve Alevileri, yok etmek için büyük bir çaba içine girmişlerdir. Bu tehlike günümüzden halen devam etmektedir. İlk başlıkta yazdıklarım Alevileri yok etmek için zaten yeterli nedendir bu rejimler için.
Enel Hak 07.12.2014
İlk yorum yapan olun