2 . ALEVİLİKTE NE VAR NE YOK ?
1. Alevilikte Kutsal Kitap Yok
Hakikatçi Alevilikte, kutsal kitaplara (Kur’an, İncil vb.) mutlak bağlılık yerine insanın içindeki hakikat ve vicdan ön plandadır. Bu yaklaşım, bireyin sorgulama, akıl yürütme ve kendi doğrularını bulma yeteneğini yüceltir. Yazılı metinlerin ötesinde, yaşamın kendisi bir öğretmen ve kılavuz olarak kabul edilir.
Hakikatin Yazılı Metinlere Bağlı Olmaması
Alevilikte hakikat, herhangi bir kutsal kitapta sabitlenmiş bir bilgi olarak değil, evrenin ve yaşamın içsel işleyişinde aranır. Doğanın düzeni, insanın varoluşu ve toplumsal yaşam, hakikati öğrenmek için yeterli kaynaklardır. Yazılı metinlere bağlılık yerine, bireyin kendi yaşam deneyimleri ve doğayla olan etkileşimi esas alınır.
Vicdan ve Akıl Yürütme
Alevilik, bireyin kendi vicdanını ve aklını kullanarak doğruyu bulabileceği inancını taşır. Bu, bireyin içsel yolculuğuna vurgu yapar ve herkesin hakikati keşfetme sürecine açık bir şekilde katılmasını teşvik eder. Bu yaklaşım, bireyin özgürce düşünmesini ve yaşamını şekillendirmesini sağlar.
Evren ve Doğa: Hakikatin Aynası
Alevilikte doğa ve evren, insanın hakikati öğrenmesi için en büyük rehberdir. Doğanın döngüleri, insan yaşamıyla paralellik taşır ve evrensel yasaların bir yansımasıdır. İnsan, bu düzeni gözlemleyerek ve anlamlandırarak hakikate ulaşır.
Toplumsal ve Manevi Öğretiler
Kutsal kitaplar yerine, Alevi topluluklarında gelenek ve öğretiler sözlü kültür yoluyla aktarılmıştır. Deyişler, türküler ve semahlar, hakikat arayışında topluluğa rehberlik eder. Bu, yazılı metinlere dayanmayan ancak derin bir bilgi ve bilgelik taşıyan bir kültürel zenginliği ifade eder.
Sonuç
Hakikatçi Alevilikte kutsal kitaplara bağlılık yerine insanın vicdanı, aklı ve doğayla kurduğu bağ kutsaldır. Evrenin işleyişi ve yaşamın doğal akışı, insan için en büyük rehberdir. Bu anlayış, bireysel özgürlük ve evrensel ahlak ilkelerini güçlendirir.
2. Alevilikte Peygamberlik Yok
Hakikatçi Alevilikte peygamberlik, aracılık ya da kutsal bir görev olarak görülmez. İnsan, hakikati anlamak ve yaşamak için doğrudan kendi içsel yolculuğunu yapabilir. Bu anlayış, insanı evrensel bir bilincin ve doğanın ayrılmaz bir parçası olarak kabul eder.
Hakikat Doğrudan Yaşanır
Alevilikte, hakikat bir aracı ya da peygamber aracılığıyla değil, bireyin kendi deneyimleri ve doğayla olan bağlarıyla keşfedilir. İnsan, evrenin işleyişini ve yaşamın kendisini gözlemleyerek hakikate ulaşabilir. Bu, bireyin özgürlüğünü ve sorumluluğunu yücelten bir anlayıştır.
İnsan ve Evrenin Uyumu
Peygamberlik kurumunun yerini, insanın evrensel düzenle uyum içinde yaşama çabası alır. Hakikatçi Alevilik, evrende her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu kabul eder. İnsan bu düzenin bir parçası olarak hakikati doğrudan deneyimler.
Bilgelik ve Manevi Rehberlik
Alevilikte peygamberlik yerine bilgelik ve deneyime dayalı rehberlik anlayışı bulunur. “Pir”, “dede” ve “baba” gibi figürler, topluluğa rehberlik eder. Ancak bu figürler, bireysel akıl yürütmenin ve sorgulamanın önüne geçmez.
Doğanın ve Bilimin Rehberliği
Hakikatçi Alevilikte insan, evrenin işleyişini anlamak için bilimi ve akıl yürütmeyi temel alır. Doğanın döngüsü, hakikatin öğretmeni kabul edilir. Bu yaklaşım, dogmalardan bağımsız, sürekli bir sorgulama ve öğrenme sürecini teşvik eder.
Sonuç
Alevilikte peygamberlik anlayışının olmaması, insanı hakikatin merkezine koyar. Doğa, evren ve insan bir bütün olarak görülür ve hakikat, bireyin doğrudan deneyimleriyle anlaşılır. Bu anlayış, aracısız bir yaşam felsefesini ve bireysel özgürlüğü ifade eder.
3. Alevilikte Din Yok
Hakikatçi Alevilik, geleneksel anlamda bir din olmaktan ziyade, evrensel ahlak ve insan sevgisine dayalı bir yaşam felsefesidir. Alevilikte dogmalar, ibadet zorunlulukları ya da katı kurallar yoktur. Bunun yerine, insanın kendi yaşamında hakikati arayışı ve toplumsal sorumlulukları ön plandadır.
Din Yerine Felsefi Bir Yaklaşım
Alevilik, insan, doğa ve evren arasındaki dengeyi anlamayı hedefleyen bir felsefedir. Bu anlayışta, dinlerin genellikle dayattığı ödül-ceza sistemi yerine, bireyin kendi vicdanı ve topluma katkısı esas alınır. Hakikat, bireyin yaşamındaki deneyimlerle ve doğayla kurduğu ilişkiyle ortaya çıkar.
Dogmalardan Özgürlük
Alevilikte, dinlerin getirdiği kesin kurallar ya da bağlayıcı ibadet pratikleri bulunmaz. Bu, bireyin yaşamını özgürce şekillendirebilmesine olanak tanır. İnsan, kendi hakikat yolculuğunda dogmalarla değil, akıl, sevgi ve vicdanıyla hareket eder.
Eylem ve Yaşam Merkezlidir
Hakikatçi Alevilikte, inanç bir iddia değil, bir yaşam biçimidir. İnsan, yaşamı boyunca yaptığı eylemlerle hakikati somutlaştırır. Sevgi, adalet ve paylaşım gibi değerler, Alevi yaşam felsefesinin temel taşlarıdır.
Doğa ve İnsan Kutsallığı
Alevilikte, kutsal olan herhangi bir din ya da metin değil, doğanın düzeni ve insanın özü kabul edilir. İnsan, doğanın bir parçası olarak, onun döngüsüne saygı duyar ve uyum içinde yaşamayı öğrenir.
Sonuç
Alevilikte dinin olmaması, bireyi özgürleştirir ve hakikatin evrensel doğasına odaklanmayı sağlar. Bu anlayış, bireysel sorumluluğu ve toplumsal barışı önceleyen bir yaşam felsefesini ifade eder.
4. Alevilikte Mezhep Yok
Hakikatçi Alevilik, mezheplerin ayrıştırıcı ve bölücü etkilerini reddederek, insanlık birliğini ve evrensel değerleri esas alır. Mezheplerin yarattığı hiyerarşiler, kurallar ve ayrımlar yerine; adalet, eşitlik, rızalık ve sevgi temelinde bir yaşam anlayışı benimsenir.
İnsanlık Üstün Gelir
Alevilik, insanı tüm kimliklerin, inançların ve ayrımların üzerinde görür. İnsan, can olarak değerlendirilir ve tüm “can”ların eşit olduğu kabul edilir. Mezhep ayrımları, bireylerin birbirine karşı üstünlük ya da düşmanlık hissetmesine yol açar; Alevilik, bu ayrımları anlamsız bulur.
Birleştirici ve Evrensel Yaklaşım
Mezhepler, belirli bir inanç ya da grubun sınırlarını çizerek, diğerlerini dışlama eğilimindedir. Hakikatçi Alevilik ise sınırları ve ayrımları ortadan kaldırır. Evrensel bir ahlak ve sevgi anlayışıyla, tüm insanlığı kapsayıcı bir yol izler.
Hakikatin Çoğulcu Doğası
Alevilikte hakikat, bir mezhebe ya da bir grubun tekelinde değildir. Hakikat, insanın doğa ve evrenle olan bütünlüğünde aranır ve bu bütünlük, her bireyin kendi yolculuğuyla farklı biçimlerde keşfedilebilir.
Toplumsal Adalet ve Eşitlik
Mezheplerin çoğu zaman yarattığı toplumsal sınıflar ve eşitsizlikler, Alevilikte yer bulmaz. Alevi toplumu, rızalık ve eşitlik temelinde hareket eder. Bu anlayış, bireylerin topluma ve birbirine karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmesini sağlar.
İnanç Yerine Değerler Öne Çıkar
Mezhep odaklı bir yaklaşım yerine, Alevilikte değerler ön plandadır. Sevgi, paylaşım, adalet ve ahlak gibi evrensel değerler, bireyin ve toplumun rehberidir. Bu, mezheplerin çoğu zaman getirdiği dogmalardan uzak, esnek ve kapsayıcı bir yaşam felsefesi sunar.
Sonuç
Alevilikte mezheplerin olmaması, insanlığı birleştiren bir köprü işlevi görür. Hakikat, bir grubun tekelinde değil, tüm insanlığın ortak değerleri ve doğanın evrensel yasalarında aranır. Bu anlayış, bireysel özgürlüğü ve toplumsal dayanışmayı yücelten bir dünya görüşü sunar.
Aşk ile Mehmet Yapıcı – DEVRİMİ )
DEVAM EDECEK