
Sözde ben bir insan olmaya geldim
Bu şiir, Anadolu Alevi edebiyatının önemli temsilcilerinden Nimri Dede’nin derin hakikat yolculuğunu ve insan olma idealini ifade eden bir başyapıttır. Nimri Dede, yaşamı boyunca sevgi, rızalık, bilgi ve hakikati rehber edinmiş, sözleriyle Alevi felsefesinin özünü geleceğe taşımıştır. Bu şiir, insanın içsel dönüşümünü, nefsini terbiye ederek evrensel bir sevgi anlayışına ulaşma çabasını anlatır. Hakikatin peşindeki bir yolcunun hem kendini hem de evreni anlamaya çalıştığı bu eser, Alevi yolunun felsefi ve manevi zenginliğini gözler önüne serer.
Şiirin her bir kıtasını ayrı ayrı yorumlayalım:
1. Kıta:
“İkilik kinini içimden atıp
Özde ben bir insan olmaya geldim
Taht kuralı ariflerin gönlünde
Sözde ben bir insan olmaya geldim
Serimi meydana koymaya geldim”
Bu kıta, insanın kendi iç dünyasında yaşadığı çatışmalar ve ikiliklerden arınma çabasını ifade eder. “İkilik kinini atmak,” ayrımcılıktan, ötekileştirmeden ve nefretten kurtulmayı simgeler. Özde insan olmak, derin bir hakikat arayışıdır ve ariflerin gönlünde taht kurmak, bilgeliği ve irfanı paylaşmayı hedefler. “Serimi meydana koymak,” Alevilikte önemli bir kavramdır ve kişinin tüm benliğiyle, hakikati arzulayarak yola kendini adamasını ifade eder.
2. Kıta:
“Meğerse aşk imiş canın mayası
Ona mihrap olmuş kaşın arası
Hakkın işlediği kudret boyası
Yüzde ben bir insan olmaya geldim”
Bu kıtada, insanın özü olan sevgi ve aşkın, varoluşun temel kaynağı olduğu vurgulanır. “Kaşın arası,” insanın hakikati idrak ettiği bir mihrap gibi yorumlanır; burada, insanın düşünce ve bilinç merkezine gönderme yapılır. “Hakkın işlediği kudret boyası” ifadesi, evrendeki ilahi düzenin insanın yüzünde ve varlığında tecelli ettiğini, insanın yaradılışındaki anlamı hatırlatır. Şair, yüzüyle (görünüşüyle değil, özündeki hakikatle) insan olmaya geldiğini ifade eder.
3. Kıta:
“Bütün mürşitlerin tarif ettiği
Sadıkların menziline yettiği
Evliyanın enbiyanın gittiği
İzde ben bir insan olmaya geldim”
Bu kıtada, hakikat yolunda ilerleyen rehberlerin, mürşitlerin ve erenlerin çizdiği yolda yürümeye çalışmak konu edilir. “Sadıkların menziline yetmek,” samimiyetle ve inançla doğru hedefe ulaşmayı simgeler. Bu kıtada, insanın arayışının sadece kişisel bir çaba değil, aynı zamanda kadim bir yolun izi olduğu ifade edilir.
4. Kıta:
“Ben de bir zamanlar baktım bakıldım
Nice yıllar bir kemende takıldım
O aşkı mecazla yandım yakıldım
Közde ben bir insan olmaya geldim”
Burada şair, yolun başındaki dönemini ve yaşadığı deneyimleri anlatır. “Baktım, bakıldım,” insanın dış dünyadaki yüzeysel algılarını ve başkalarının etkisi altında kalma durumunu ifade eder. “Bir kemende takılmak,” benliği sınırlayan dünya hırslarına ya da manevi engellere gönderme yapar. “Aşkı mecazla yanıp yakılmak,” hakiki aşka ulaşmadan önce, yüzeysel duygularla yanıp kavrulmayı anlatır. Ancak bu süreç, kişiyi özündeki közle, yani hakikatle buluşturur.
5. Kıta:
“Süregeldim aşk meyini içerek
Her bir akı karasından seçerek
Varlık dağlarını delip geçerek
Düzde ben bir insan olmaya geldim”
Bu kıta, insanın hakikate ulaşma yolundaki mücadelesini ve sürecini anlatır. “Aşk meyini içmek,” ilahi sevgiden beslenmek anlamına gelir. “Akı karasından seçmek,” doğruyu yanlıştan ayırmayı, hakikate odaklanmayı ifade eder. “Varlık dağlarını delip geçmek,” egoyu aşmayı ve insanın kendini bilmesini simgeler. Şair, düzde yani hakikatin berrak olduğu bir noktada insan olmayı hedeflediğini belirtir.
6. Kıta:
“Gör ki Nimri Dede şimdi neyleyip
Gerçek aşk her yönüyle söyleyip
Her türlü sefaya veda eyleyip
Sazda ben bir insan olmaya geldim”
Bu kıtada şair, ulaştığı bilgelik ve hakikat seviyesini açıkça dile getirir. “Gerçek aşk her yönüyle söylemek,” sevgiyi yalnızca bir duygu olarak değil, bir yaşam felsefesi olarak görmek anlamına gelir. “Her türlü sefaya veda etmek,” dünyevi zevklerden ve geçici arzulara bağlılıktan kurtulmayı ifade eder. Şair, sazıyla (Alevilikte önemli bir sembol) hakikati dile getirmek ve insan olmaya dair bilgeliğini paylaşmak için yola geldiğini ifade eder.
Genel Değerlendirme:
Nimri Dede’nin bu şiiri, insanın hakikat yolculuğunu ve olgunlaşma sürecini anlatır. Şair, insan olmanın sadece bir biyolojik varoluş değil, derin bir içsel dönüşüm gerektirdiğini vurgular. Şiirde, ayrımcılıktan, nefretten ve dünyevi ihtiraslardan arınarak özde “insan-ı kâmil” olma çabasına dikkat çekilir. İnsan olma yolunda aşk, sevgi, bilgi, rızalık ve hakikatin temel taşlar olduğu işlenir.
Şair, önce kendi içsel çatışmalarını, dünyevi engelleri ve mecazi aşkı deneyimlediğini, bu süreçte yanıp kavrulurken hakiki aşka ulaştığını ifade eder. Hakikatin sırrına varan insan, kendini tanır ve evrensel bir sevgi anlayışına ulaşır. Şiir, Alevi felsefesinin öz değerlerinden biri olan “kendini bilme” ilkesini işler ve insanın kendi özünü bilerek evrenle bütünleşmesini öğütler.
Mesaj olarak, insan olmanın; sevgi, paylaşım, adalet, öz eleştiri ve toplumsal rızalık temelinde mümkün olduğu vurgulanır. Bu şiir, hakikat yolunda ilerleyen herkese bir çağrı ve rehber niteliğindedir. Nimri Dede, her kıtada hakikatin farklı bir yüzünü göstererek okuyucuyu derin bir sorgulamaya ve içsel yolculuğa davet eder.
Aşk ile…
Mehmet Yapıcı ( Devrimi ) 01/24/2025.