Ozanların Dili: 2. Hüdayi ( Mehmet Yapıcı ( Devrimi )

Ozanların Dili: 2. Hüdayi

Alevi yol önderlerinin ve ozanlarının deyişleri, yüzyıllar boyunca insanlığa sevgi, hakikat ve adalet ışığı olmuştur. Ozan Hüdayi de bu ışığı yakan önemli isimlerden biridir. Deyişlerinde, insanın özüyle buluşmasını, evrenle olan bağlantısını ve sevginin kutsallığını vurgular. Onun dizeleri, sadece sözlerden ibaret değildir; yaşamı, doğayı ve toplumu bir bütün olarak kavrayan birer hakikat öğretisidir.
Bu eserinde Ozan Hüdayi, Alevi öğretisinin özüne dair derin mesajlar vermektedir. Sevgi ve hakikati yaşamın temeline oturtan yaklaşımı, evrenin semahı ve insanın varoluş hikayesiyle harmanlanmıştır. Bu şiirde, evrenin döngüsünden insanın içsel yolculuğuna kadar uzanan bir anlatı buluruz. Her dize, insanı kendi özüyle, doğayla ve diğer insanlarla uyum içinde olmaya çağırır.
Ozan Hüdayi’nin, “Sevgi bizim dinimizdir, başka dine inanmayız” sözü, Hakikatçi Alevilik öğretisinin bir özeti gibidir. Bu anlayış, insanı dar inanç kalıplarının ötesine taşıyarak sevgi, paylaşım ve rızalık ekseninde bir yaşam felsefesi sunar. Onun “Ölüm ölür, biz ölmeyiz” dizesi ise, Alevi yolunun ölümsüzlük anlayışını ve varoluş felsefesini en güzel şekilde ifade eder. Burada ölüm, fiziksel bir son değil; hakikatle bütünleşmenin bir aşamasıdır.
Ozan Hüdayi, halkın duygularını ve hakikat arayışını dile getiren bir yol önderi, bir rehberdir. Onun dizeleri, Alevi öğretisinin köklerine, toplumsal dayanışmaya ve insan olmanın anlamına dair eşsiz birer armağandır. Bu şiir, yalnızca geçmişin bir yankısı değil, bugüne ve yarına ışık tutan evrensel bir çağrıdır. Sevgi, bilgi ve hakikatle donanmış bu deyişler, yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.
Birinci Kıta:
“Bütün evren semah döner
Aşkından güneşler yanar
Aslına ermektir hüner
Beş vakitle avunmayız”
Bu kıta, evrenin sürekli bir döngü içerisinde olduğunu ve bu döngünün “semah” gibi bir aşk ile ifade edildiğini anlatıyor. Burada semah, sadece bir ritüel değil, evrenin hareketini ve insanın bu hareketle bütünleşmesini simgeliyor. “Aşkından güneşler yanar” ifadesi, evrenin temel kaynağı olan enerjiyi ve yaşamın aşk ile sürdüğünü ifade eder. “Aslına ermektir hüner” ifadesi, bireyin özüne, hakikate ulaşmasının en büyük marifet olduğunu vurgular. Son dizede ise, beş vakit ibadet anlayışı reddedilmekte ve dışsal ritüellerin ötesinde, bir insanın özüyle, hakikatle buluşmasının önemli olduğu ifade edilmektedir. Bu, Hakikatçi Aleviliğin ritüelden çok yaşam felsefesine dayalı olduğunu gösterir.
İkinci Kıta:
“Canan bizim canımızdır
Teni bizim tenimizdir
Sevgi bizim dinimizdir
Başka dine inanmayız”
Bu kıtada, sevgi ve bütünlük vurgulanmaktadır. “Canan bizim canımızdır” derken, sevgili ya da vardan var olan gibi kavramların dışsallaştırılmadan, kişinin kendi varlığında ve çevresindeki insanlarda bulunduğu ifade edilir. “Teni bizim tenimizdir” dizesi, insanları ayrıştırmadan birliği, dayanışmayı ve insanlık temelinde ortaklığı vurgular. En güçlü vurgu, “Sevgi bizim dinimizdir” ifadesindedir. Bu, Hakikatçi Aleviliğin temel ilkelerinden biri olan sevgiye dayalı bir yaşam anlayışını ortaya koyar. “Başka dine inanmayız” ifadesi, Aleviliğin dogmatik dinlere ve ritüellerle sınırlı inanç sistemlerine mesafesini açıkça belirtir.
Üçüncü Kıta:
“Hüdayiyim hüdamız var
Dost elinden bademiz var
Muhabbetten gıdamız var
Ölüm ölür biz ölmeyiz”
Bu kıta, Hakikatçi Aleviliğin varoluş felsefesini özetler. “Hüdayiyim hüdamız var” dizesi, bireyin hakikat yolunda bir yol arkadaşı bulabileceğini ve kolektif bir bilincin önemini vurgular. “Dost elinden bademiz var” ifadesi, Alevi inancında paylaşımı, rızalığı ve kardeşliği temsil eder. Buradaki “dost”, yoldaşlığı, hakikatle buluşmayı simgeler. “Muhabbetten gıdamız var” ise, sevgi ve birlik sayesinde güçlü bir toplum inşa edildiğini belirtir. Son dize, Alevi öğretisinin temel anlayışlarından birine işaret eder: “Ölüm ölür biz ölmeyiz.” Burada ölüm, fiziksel varlığın son bulması olarak değil, insanın hakikate ermesiyle ebedi bir anlam kazanması olarak değerlendirilir. Bu, “En-el Hakk” anlayışının bir yansımasıdır; insan hakikate ulaştığında evrenle bir olur, ölüm yalnızca bir geçiştir.
Genel Değerlendirme:
Bu şiir, Hakikatçi Alevilik öğretisinin temel taşlarını açık bir şekilde ifade eder. Şiirde sevgi, hakikat, insanın özü ve evrenle bütünleşmesi gibi kavramlar öne çıkar. Beş vakit ibadet gibi ritüeller yerine, sevgiye ve hakikate dayalı bir yaşamın esas olduğu vurgulanır. Şiir ayrıca toplumsal dayanışmayı, rızalığı ve insan merkezli bir dünya görüşünü dile getirir. Son olarak, ölümün bir son değil, hakikatle bütünleşmenin bir adımı olduğu anlayışı şiirin derin felsefi boyutunu ortaya koyar.
Aşk ile…
Mehmet Yapıcı ( Devrimi ) 01/23/2025.