KERBELA’NIN ANADOLU ALEVİLİĞİYLE İLGİSİ YOKTUR (5)

KERBELA’NIN ANADOLU ALEVİLİĞİYLE İLGİSİ YOKTUR (5)  Kerbelanin anadolu aleviligi ile ilgisi yok5

Bu yazı dizisini takip eden okurların aklına, “Aleviliğin güncel bir yığın sorunu varken, miadını doldurmuş tarihsel olayları deşelemenin ne anlamı var” şeklinde bir soru takılabilir. Değerli canlar, sosyoloji biliminin laboratuvarı tarihsel olaylardır. İnsanoğlunun tarihin derinliklerinde yaşadığı olayların etkisi yaşandığı dönemle sınırlı değildir. Bunun etkileri, tarihin akışı içinde insansal yaşamla birlikte güncel yaşanım sorunlarının kaynağı olarak karşımıza çıkar. Sosyal sorunları tarihsel ve güncel bütünlüğü içinde bağını kurarak incelemek, sosyoloji laboratuvarı içinde güncel sorunlara çözüm üretme faaliyetidir. 1335 yıl önce yaşanmış Kerbela olayının insana acı veren tek gerçeği, öldürme araçlarıyla donanımlı 3-5 bin kişilik ordunun, savunmasız ve masum insanları vahşice katletmesidir; Alevi toplumunun da, sahiplenmesi gereken ince nokta burasıdır.

Bu noktadan hareketle, Kerbela’dan beteri bugün ülkede aktüel olarak yaşanan olaylara duyarlı ve tepkili olmak, günümüz Alevi toplumunun gerçek anlamda haksızlığa, zulme ve katliama karşı olduğunun somut ölçüsü niteliğinde bir duruş olacaktır. Asırlardır Kerbela için dizlerini döverek yas tutular da hangi sorunlarını çözdüler? Aynı saplantı içinde devam ederek hangi sorunlarını çözeceklerini sorgulama durumundadır aklı-selim Aleviler.

Aleviler, kendisine gelip vicdanının sesine kulak vererek, çığlıkları kulağımızda hala çınlayan Dersimli çocukların, Maraş ta anasının karnında katledilen bebelerin, Çorum da yanan fırına atılan yaşlı insanın, ateşi henüz sönmemiş Madımak’ın, Roboski de ve Suruç ta parçalanan gençlerin, Gezi olaylarında katledilen komüncü isyancıların, polis aracının arkasında sürüklenen cesedin, öldürülüp çıplak bedeni sokağa atılan kadın gerillanın, sokağa çıkma yasağı gerekçesiyle defnine izin verilmeyip cesedi buzdolabında bekletilen Cizreli çocuğun ve kanı henüz kurumamış Ankara Vandalizm’inin acısını etinde kemiğinde hissederek zalime karşı kararlı ve siyasi bir duruş almak, Alevilerin sorunlarına çözüm üretecek tek yol ve yöntemdir..

Türkiye de Alevilerin ve ezilen diğer halk kesimlerinin zulümden kurtuluş mücadelesinde örnek alacağı tarihsel olay, Arap Yarımadasında Arap kabilelerin Kerbela da ki çıkar çatışması olamaz. Anadolu da güncel zalime karşı yürütülecek mücadelede örnek alınması gereken tarihsel olay, 1238 de İslam Selçuklu zalimine karşı olan Babai ayaklanmasıdır. Zira bu ayaklanma, Anadolu da farklı dil konuşan ve farklı inançtan oluşan halkların, soyguncu Selçuklunun talan, istila ve ilhak politikasının kanlı terörüne karşı ortak bir halk hareketidir.

Yenilgiyle sonuçlanmasına karşın bu şanlı ayaklanma, Anadolu da sosyal tabanı olmayan istilacı Selçuklunun sonunu hazırlayan ciddi bir halk darbesi, Hıristiyan Bizans’ın devlet otoritesini sarsan ve despot kralların da korkulu rüyası olmuştur.

 

Bekir Özgür 20 Ekim 2015.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.