KADİMDEN GÜNÜMÜZE HAK YOLU GERÇEĞİ

KADİMDEN GÜNÜMÜZE  HAK YOLU GERÇEĞİ

Sevgili Canlar   İnsanlığın, yüsek enerji biriktiren ve bu enerjiyi insanlık için kulanmayan, sadece kendi çıkarları için heba ederek kulanan Atlantısteki doyum bilmeyen Alimlerin yaptıkları yanlış deneyimler yüzünde Atlantisteki yüksek medeniyetlerin Volkanların patlaması ve Denizlerde suların yükselmesi ile var olan yüksek teknoloji ve bilim sulara gömülmüş oldu.

Tabiiki bunun böyle olacağını öngören sezen Alimler, bilim İnsanları kendileri ve çevrelerini kurtarmak için Atlantiste göç ederek Mısıra, Orta Amerikaya, Mezopotamıyaya, Hindistana  varmışlar. Buralarda Özelikle Mısırda Piramitler ve Mabetler kurarak o gizemli Medeniyete ait ilimlerle yani medeniyetler kurmuşlarsada. Atlantisteki yanlış deneyimlerin sonucunda Yeraltındakı Mağmanın yukarılara doğru fışkırması ile yanardağların patlaması ve suların yükselmesi doğrultusunda Tufan felaketi Başlamış oldu.

Kaynak.: Antik Mısır Kaynakları Candan Ergun

İşte bu tufanla birlikte bilge İnsanların yapmış olduğu büyük gemilerle  Tufanda bir çoğu batarak telef olmuşlar bunlardan bir tanesi kurtulmayı başarmıştır. Buda  bildiğimiz Nuhun  gemisidir.  Bilge, Alim, İnanç  Önderi Nuh çok büyük bir gemi inşaa ettmiş ve her canlı türünde çiftler gemiye almış ve çeşit çeşit meyve ağaçları ile alabilecekleri kadar erzak ve su gemiye yükledikten sonra rotasını belirliyemeden büyük tufanın ortasında dalgalarla savaşarak tam bilinmiyen bir zaman sonra, fırtınaların dindiğini yağmurun kesildiğini farkederler Hava güneşli sular buharlaşmaya başlar gemide yiyecek içeçek erzak olarak ne varsa azalmaya başlıyor ,  Bilge ve tecrübeli Yaşlı İnsanlar bakıyorlarki kısa bir süre sonra yiyecekler ve suları bitecek. Buna bir çare bulmak zorunluluğu doğmuş oldu. Ne yapacaklarını düşünürken daha Atlantiste iken sağlık ve inaçları gereği yılın belirli zamanlarında Pehriz yapıyorlardı ve buda çok sağlıklı olduğunun bilincine varmışlardı. İşte bu gün o gün diye genç dinamik, dayanıklı her kim varsa zorunlu Pehrize tabi tutulur ve böylece erzaklarıda sularınıda idareli kulanmış oludular. Zamanı tam olarak söylemek mümkün olmasada Sıcak yaz günü olduğunu düşünürsek çünkü suların buharlaşmasını düşünürsek Ağustos, Eylül aylarını Oruç tutarak geçirmeleri gerekmektedir.  Bu nerden bakarsanız bakın 60 ila 80 gün arasında  bır pehrize denk geliyor.

Ve günlerden bir gün Gemi hareketsiz kalıyor. Bakıyorlarki Gemileri karaya oturmuş sular çekiliyor insanlar içinde bir bir şenlik başlıyor insanlık kurtulmuş oluyor.

Bu günün Ekim ayında olması tahmin ediliyor ve Ogünden bu güne İnsanlığın kurtuluş günü olarak Pehrız yapılıyor ve 10. cu Günde Aşura yapılıyor ve Aşure Meydanı kurarlardı ve Dünyanın nerdeyse hertarafında kutsanıyor ve kutlanıyor.

Gelelim Nuhun Gemisine Tüm Tektanrılı dini kitaplarda bu Gemiye Nuhun gemisi denilmiş ve aynı Zamanda Gılgamış destanında Tufandan sonra aİnsanlığın kurtulmasını işaret eden kutlamaların yapıldığını ve Tanrılara Zirutlarda sunumlar yapıldığını biliyoruz. Bunu aynı zamnda Sumer kil tabletlerindede var oldugunu  Samuel Noah Kramer ile Muazez İlmiye nin araştırmalarındada okuyoruz.

Bu Anlamda Kadimde Kalan bu günlerde Pehriz olmaya niyetlendiğimiz         ‘‘ Muharem Orucu ‘‘ terihsel olarak ne Muharem  nede Oniki İmam  orucudur.( Muharem Orucu Oruç olarak Yahudi halkının Firavunun zıulmünde kurtulma günüdür buda insanlığın bir nevi zulumdan kurtuluşu olarak kabul görmüştür. ) ( 12 İmam Orucu Şiiler ait bir yastır. Bu yası 3. İmam imam Hüseynin Kerbellada Yezide karşı yapmış olduğu ve iktidarı hedefleyen bir mücadeleden sonra direnmesi ni kutsayan bir gün olan 10 Ekim günü aynı zamanda 10 Muharem günü olarak Kerbelada öldürülmesi ile Şiilere ait bir Oruçtur. ) Bu Pehriz  yaklaşık olarak Ağustos ve Eylül aylarında başlayarak  en az 12 gün  ile 80 gün arasında değişen ve Ekimin 2 Perşembesi bitim olarak kabul gören ve bu tarihin değişimsiz olması gereken kadim bir inanç ve eğitim ve öğretiminin  İnsanlığın kurtuluşuna niyet edilen Pehrizlerdir.

Alevilerin Kadimden gelen bir kutsallığı vardır. Bu kutsalık şuna tekabül etmektedir. Her Alevi, Kızılbaş, Hak Yolu niyetleri Pehrizleri mutlaka Prrşembe günü başlaması  ve Perşembe  Günü bitecek şekilde olmalıdır.

Şimdi diyeceksiniz 12 Günlük niyette nasıl Perşembeden başlayıp Perşembeden bitirelim  15 gün Pehrizlenirsek Perşembeden Perşembe olur. Yok 12 Gün pehrızlenmek istiyorsanız Pazar günü başlarsınız  2. Perşembe 12 gün olur. Basıt bir Matamatik.

Asıl İnsanlığın Kadimden gelen inançları Güneş sistemine göre kutsalık kazanmıştır.  21 Martta başlayan yenigün  / NEVRUZ / aynı yamanda yeniyılın başlangıcıdır. Hak Yolunun yolcuları Talibler Yeniyıl Pehrizi tutarlar. ( Orucu tutarlar ) . Neden ? . Gün ile Gece birbirine rızalık verdikleri gündür musavi olmaktır yanı gece ile gündüz Musahib oluyorlar, Karanlıkla  Aydınlık barışıyor i hem Gece hemde gündüz senenin bu gnünde 12 şer saat olark rızalıkla paylaştıkları gün olduğu için Kadimden gelen bu gelenek bu Pehrız aynı zamanda Rızalık pehrıizi ( orucu dur ) dir.

Kısa bir bilgi ile.

21 Mart: Gece ve Gündüze eşit olur, bizim bulunduğumuz kuzey yarım kürede ilkbahar başlar.

21 Haziran: En uzun gündüz, en kısa gece. Yaz mevsimi başlar (Kuzey yarım kürede)  Dört yılda bir kez 20 Haziran’dadır.

21 ile 23 Eylül arasında : Gece ve gündüz eşit olur. Yaz biter, sonbahar başlar. (Kuzey yarım kürede)

21 Aralık: En uzun gece, en kısa gündüz. Kış mevsiminin başlangıcı. (Kuzey yarım kürede)

Bu günden Sonra Gece ile Musahib olan gündüz Rızalık aldığı için  21 Hazirana kadar hep gecenin rızalığında uzamış oluyor tam 18 Saat 20 dakika Gündüz 7 Saat 40 dakika gece oluyor.

21 Hazirandaki gün dönümünde belirli bölgelerde Çayırlar biçiliyor Ekinler, Arpalar orağa gelmek üzereyken 1 günlük Ocağa bereket gelmesi içn bu gün dönümünde Pehriz olunur ( Oruç tutulur ).

21 Eylül de ise Gündüz Geceye eşit/ Musavi olur Musahiblerin ikrarlarını tazelemesi dir.  Ekinler biçilmiş, Harmanlar kaldırılmış Pirler Talibleri dolaşmaya başlamış Harmanlarda kışlıklar tamamlanmış. Doğa kendini yorgun hisediyor meyvaları yetişmiş Doğa ile İnsanlık birbirine Rızalık vermiş Özelikle Doğa İnsanlığa Rızalıkla sunmuş herşeyi, İnsanlıksa Razılıkla almış kabul etmiş ambarlarını , kilerlerini doldurmuş aç kalmayacağına kanat getirmiş ve bunun içinde Doğaya insanlığa bukadar yiyeceği sunan kutsal güçler Hakka teşekürlerini sunmak için ve Kadimde gelen ve Nuhun gemisi ile İnsanlığın kurtuluşuna bir teşekür olarak 15 günlük bir Pehriz ( oruç) başlatmaları gerektiğini gelen Yol ve İnanç önderleri Talibleri ile birlikte İnsanlığın kurtuluşu için Aşura Meydanı Phrizini  ( Orucunu ) tutarlar.  15 Gün sonra Pirleri ile birlikte Aşureyi pişirip pirinde gulbangını aldıktan sonra Rızalıkla konu komşulara dağıtılır ve son Perşembe Akşamıda Aşura Meydan Cemi ile Cem olunur.

HakYolunda herşey Rızalıkla yapılır, Razılıkla sunumlar yani Lokmalar ve daha önce Tığlanmış ve kendisinde rızalık alınmış kurbanlar varsa gene Pirin veya Reyberin Gulbangı ile Kurbanlık okşanarak, gözleri bağlanarak, keskin bıçağa gulbang vererek Ve dönüp etrafındakilerden destur alarak Hak aşkına kurban kurban edilir. Bu günkü kurbanlar şahısların niyetleri ile insanlığın kurtuluşuna, evinde bolluk, bereket ve huzurun olmasına sunulur.

21 Aralığa kadar Gündüzden rızalık alan gece uzar  uzar taki 21 Aralıkta yılın en uzun uyku gecesi olan 18 Saat 20 dakika ya kadar Uyur. Gündüzse sadece 7 Saat 40 dakika uyanık kalabilir.18 ile  25 Aralığa kadar olan ilk Perşembeye denk gelecek şekilde 3 günlük bir Pehriz ( oruç tutulur ) olunur. Bu Pehrize Gağan ( Kalo Gağan)  derler Pir veya Ehil bir Can varsa Prşembe akşamı Cem olunur.

Alevi Coğrafyasında . Dersim, Sivas, Maraş, Kayseri, Malatya,Adana, Erzincan gibi bölgelerde Aleviler tarafından binlerce yıldır kutlanıyor. Köy ve Kırsal alanlarda yaşam bulan bu dinsel inanış ve paylaşım bayramı kentleşme ve Kentelre göç ile birlikte 1970’li yıllardan sonra yok olmaya yüz tuttmuştur. Alevilerin yaşadığı Bölgelerde  Aralık ayına “Gağan Ayı” denir. Bölgenin kaadim geleneklerinden biri olan Gağan boyunca, dayanışma ve yardımlaşma öne çıkıyor. Gağan ayında 3 gün Pehriz olunur. Genelikle 21 Aralık ta başlayan Gağan Pehrizi (Orucu)  24 Aralık akşamı daima Perşembeye gelecek şekilde sona ereki Perşembe Akşamları Cem yapılsın. Ve ertesi gün  25 Aralık  veya hengi Tarihe gelirse Cuma günü bayram havasında kutlama yapılır. Gağan’da bazı yörelerde çocuklar sabah erken kalkar, türküler söyleyerek ev ev dolaşır. Kömbe denilen yemek pişirilir ve yoksullara dağıtılır. Bölgede Ermeniler de aynı ayda yni 24-25-26 Aralık tarihlerinde kutlardıkları  bu da Hristiyan aleminin Noel gününe denk geliyor. Hristiyanlar Noel’i kutlarken Aleviler Gağan’ı kutlarlar. Bazıları diyorlarki  Hristiyanların Noel’i   Alevilerin Gağan’dında aldığını ve aynısın  kopya ettiğini söylemişler. Hz. İsa’nın doğum tarihi olarak 25 Aralık Noel ayinlerinin Alevilerin Gağan Ceminde etkilendiği de öne sürülmektedir. Aleviler ve Asurilerin bir grubu olan Yezidi inancında ki Kürtlerin dinsel inanışları büyük oranda yakın ritüeleleri kapsar. Yezidiler de 24 Aralık’ta oruç tutar ve diğer gün lokmalar dağıtırlar. Mezopotamya, Anadolu ve Ortadoğu üçgenin de ki egemen olan dinlerden uzak kalmayı başarmaya çalışmış inançlar ve topluluklar kendi innaışlarını korumayı diğer dinlerden uzak kalarak,uzak yaşayarak ayakta tutmayı bu güne kadar başarmışlardır.

Gağanı ile Xızırı ile ve Diğer kutsal günleri ile Dağların doruklarındaki Ziyaretleri ile. İslamın ve Hristiyanlığın ulaşamadığı yerlerde yaşamayı başarmış  olan Kızılbaş Alevilik te en önemli inanış ve gelenekesel ritüellerden biridir Gağan. İnsanlığın Kurtuluşu olan Aşura Meydanı, Gağan ve Xhızır (Hızır) gibi günlerde Pehriz olunup bedeni dinlendirirken Ruhen zenginlik kazanmanın  ve  bu Pehrizlerin sonunda Cem olup özünü Musavilik ( eşitlik yani Musahiblik )le dara çekmenin  vazgeçilmez  ritulelidir.

İslamiyetin ve Yahudilik dışında hemen hemen her inançta önemsenen bir aydır Aralık. Asuriler, Ermeniler, Rumlar, Aleviler ve Anadolu’nun en eski Kadim halkları Aralık ayında ibadet ve dayanışmayı önemserler.

Sonuç olarak 21-31 Aralık tarihleri bir çok topluluk ve inançlarda kutsal günlerdir. Tek tanrılı ve tek peygamberli dinlerin dışında ki halklarda, doğayı esas alan inançlarda  ör. Polenez , İnka, Maya, Hindu ve diğer bir çok Halklarda  daha nice kutsallıkları vardır.

Gağan ile Nevruz yani 21 Aralıkla 21 Mart arasında Kadim inançların en çok Hakla Hak oldukları aylardır.

Bu aylar çıle aylarıdır. Bu aylarda Marifeti bilenler özünü paklamak için elden etekten vaz geçerek insanlardan uzak Hakla Hak olmak için Pehriz olurlar Çıle Kürdistani Coğrafyada  40 demek. Demekki bu Marifetli Canlar en az 40 gün çıleye girip çile çekerler. Bunlar bedenede eksilterek yemek içmekten vaz geçerken Ruhen kendini besliyerek dahada olgunlaşmaya çalışırlarki giderek kamilleşsinler, Kemalete ulaşabilsinler.

Gağan da 3 Gün Pehrizlenen Canlar bu Pehrizden sonra Komşulardan, tanıdıklardan fakir olan yardıma ihtiyacı olanlara yardım edilir ve burda paylaşımcı bir topluluğun varlığının sürdürüldüğünü görmüş oluyoruz.

Ocaktan Şubata girerken Xızır günleri başlar.

Peki bu XIZIR nedir ? Kimdir ? Neden  bu kadar Kutsanır ?

‘‘HIZIR (XU-XO-HU AZER) ve HIDIR ( XU-XO-HU ADIR)

Hızır, Mezopotamya-Anadolu coğrafyasında yaşayan halklar açısından ortak bir kültürün ifadesidir. Bu yönüyle enternasyonaldir,  ama onun bu özelliği, bölgedeki hiçbir halk için taşıdığı ulusal özgünlüğü ortadan kaldırmamaktadır.

Bugün kiminin dilinde ELİYAS (İlahi olan veya İlah olan anlamına geliyor) ya da İLYAS, kiminin dilinde HIDIR ELLEZ (Ateş İlahı), kiminin dilinde SURYA, kiminin dilinde daha yakın dönem bir adlandırmayla ve anlam kaymasıyla bu ABDAL MUSA olsa da, bölgenin bütün halkları HIZIR’ı kendilerine özgü günlerde ve kendilerine özgü biçimlerde kutlamaktadır. Bölge bazında uluslaşma ve ulusal çitlerin ortaya çıkmasından doğan parçalanmışlıklara uğrasa da gerilere gidildikçe, bütün bu sözü edilen farklılıklar bir merkezde erimekte ve yok etmektedirler. O merkez yüksek bir kültür düzeyi olarak kabul gören ” Ateş-Güneş Kültü”dür ve bütün bu etkinlikler, bu “Yüksek Kültür‘‘  kompozisyonlarından başka birşey değildir.  Alevilik evrensel bir inançtır. Kaynağını yine evrensel bir kült olan “Ateş-Güneş” kültünden alır. Literatürde “Yüksek Kült” olarak tanımlanan bu kültün doğum yeri Mezopotamya-Anadolu”dur. Böyle olmakla beraber, Ateş-Güneş Kültü’nün bugün etkilemediği bir ülke yada halk yoktur.

Ateşin Ve Güneşin Yeryüzündeki Tezahürü, BOZATLI HIZIR. Kitabında  ‘‘  Haşim Kutlu

Pir Haşim‘den  bu aktarımdan sonra kendi konumuza dönelim.

Yukardada söylemiştim Hak Yolu için Perşembe günleri kutsaldır ve bundandırki her Perşembe dergahlarda, evlerde deliller uyandırılır. Deliler uyandırılırken. Her zaman bir gulbang okunur.

Kendini tende ve canda var eden Hakkın Adıyla Bismi Şah Bismi Şah Ya Hak.   Delilimiz yansın uyansın Bahri Xuda aşkına. Delilimi yansın uyansın Evrenin Nuru aşkına. Delilimz yansın uyansın Xızır aşkın.  Delilimiz yolumuzu, meydanımızı gönüllerimizi aydınlatsın. Dil ve söylem bizden Nefes ve kabulü Pirimden olsun. Gerçeğe Hü.                                                                 Ve Baş parmağın içi yani elin ayasına yakın olan yer niyaz edilir. Başım üstüne anlamında alına götürülür.

Delilerimizi Uyandırdık.. Gelelim Xızır günşlerine Xızır günleri  40 gündür 6 veya 7 Şubatta başlar 19 / 20 Martta biter Bu xızır Günlerinde Hefte Mallarda sayılır Hefte Mala Piçuk ( Qıcık) ( Küçük Haftada yedi Hane ) Hefte Mala Mezın ( Büyük Hafta 17 Hane )7  Günlük   Xızır Pehrizi gelmeden  Salı gününde başalnılarak  3 gün gelen Xızıra karşı gidiş Pehrizi yapılır böylece Xızırın  Pehrizi tam 10 Gün olur.

Xızır Pehrizi Perşembe günü son bulurken Pir çoktan gelmiş mümkün olduğunca her hün bir hanede Pehrizler Hakka armağan edilirken bedende eksilenlerin yerine Pirin Muhabeti ve Gulbangları ile Ruhen doyuma gidilir. Lokmalara gulbang verildikten sonra Pehrizlerle eksilen Beden gereksinimleri yerine getirilir. Bu demektirki Pir Xızır Pehrizi boyunca en az 7 Xaneyle birlikte olur o evlere ve o evlere gelen misafirlerle birlikte bolluk, huzur için rızalıklar alınıp verilir. Gulbanglar okunur ,deyişler söylenir semahlar dönülür. Cem olunur taki son Perşembeye kadar. Son Perşembede  gelebilen Canlar hep birlikte Lokmalrı ile Cem Haneye gelirler ve Pir herhanenin Lokmasına ayrı ayrı gulbang verir. Ceme geçilmeden önce pir gönülleri okşayan muhabetler eder konuşur. Ve Cem Başlarken Xızırın meziyetleri varlığı dardakilere ulaşmasının önemi hem gulbanglarla hem deyişlerele Canlara ssunulur.

Şubatın son haftası Marta yaklaşırken  Hefte Mala Qıcık yani Küçük Cemre Havaya düşer. İşte burda 7 Gün Pehriz olunur (Oruçtutulur ) ve her gün bir başka haneye lokma çıkarılır. Lokmanın gittiği ev o gelen Lokmayı kapıda alır eşiğin yanında Lokmaya gulbang verilir.

Bismi Şah Ya Hak. Bu canlarımız bizlere Rızalık Lokması getirmişler Razılıkla aldık Kabul ettik. Lokmaları kabul olsun, muratları hasıl olsun Hanelerine Xızır uğrasın. Lokma Hakkına Pirin keremine Gerçeğin demine Hü  derler Lokmayı alırlar niyazlaşırlar.

Mardın Başında Heftemala mezın başlar yani büyük Cemre toprağa düşer.

Burda Geceler kısalarak gündüzle Müsavi eşit olmak üzeredir. İşte bu büyük Cemrede Hefte Mala Mezınle yenii yıl yani nevruz Pehrizi birbirini tamamlar ve  bir hafta önce nasıl konu komşuya Lokma çıkardıysak gene bu Pehriz günlerimizdede  aynısın  1 Günlük Nevruz Pehrizi ile birlikte 21 Gün Pehrizlenir. Bu 28 günlük zaman tamda kışın bitimine denk geliyorki Ambarlarda Un Teknelerde hamurun eksik olduğu zamanlara denk gelmesi hiçde tesadüfü değil. Henüz erzakları bitmeyen kendilerini idare edip fazlasını ihtiyacı olan komşularla paylaşma ve Rızalık günleridir. Bu anlamda Hak Yolu Rızalık ve Sevgi Yolu olduğu kadar paylaşımı kutsayan ve yardımlaşmayı önplanda tutan bir sosyal yoldur.

Baştada demiştik ya Gece Gündüz 12 şer Saatir Eşitliktir, Rızalıktır. Paylaşımdır.

Öyle bizim Kadim Yolumuzu götürüp bir yerlere monte etmeyin Japon yapıştırıcı olsnızda nafiledir Tutmaz. Yormayın kendinizi Gelin Birlikte Gerçekleri Taliblere anlatalım. Bu kadar gerçek olan bilimi ilmi kutsayan Doğayı, İnsanı , Evreni Seven Varlıktan Var olan gerçekleri anlatalım.

Bilmek istiyen alsın öğrensin. Yolunu yolsuza düşürenler bizden uzak dursun. Gölge etme başka ihsan istemem.

‘‘DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDA.

14 EYLÜL 2017 Berlin Ali Koçak

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.